Gündem Müzakere programına katılan HDP Mersin Milletvekil adayı Dengir Mir Mehmet Fırat AKP'nin kamuoyu yoklamaları nedeniyle paniğe kapıldığını belirterek, "Korku bütün oyunu bozuyor. Sayın cumhurbaşkanımız bu konuda çok meraklıdır ve inanıyorum ki haftalık hatta günlük kamuoyu yoklaması yaptırıyordur. O düşüşü gördüğü zaman herhalde paniğe kapılıyor" dedi.
Gündem Müzakere programında 7 Haziran 2015 Genel Seçimlerine sayılı günler kala din odaklı tartışmaları HDP Mersin Milletvekili adayı Dengir Mir Mehmet Fırat ve HDP Siirt Milletvekili adayı Kadri Yıldırım değerlendirdi.
Kamuoyu yoklamaları çıktı siyaset bozuldu diyen Dengir Mir Mehmet Fırat, “Korku bütün oyunu bozuyor. Şu kamuoyu yoklamaları olmasaydı mertlik bozulmayacaktı ama kamuoyu yoklamaları çıkınca ve sayın cumhurbaşkanımız bu konuda çok meraklıdır ve inanıyorum ki haftalık hatta günlük kamuoyu yoklaması yaptırıyordur. O düşüşü gördüğü zaman herhalde paniğe kapılıyor” dedi.
Fırat’ın konuşmasında satır başları şöyle:
“Din üzerinden ırkçılık yapabilmek, din üstünden böyle bir ayrıma gidebilmek aslında doğrudan doğruya din anlayışının istismarı ve din algısının toplum üstündeki etkilerini zayıflatılması sonucunu doğurur. O bakımdan şahsen ben çok üzüldüm. Hiçbir şey ne cumhurbaşkanlığı ne başbakanlık ne hükümet hiçbir şey o kutsal dinin üstünde bir değer ifade etmememsi gerektiği kanısındayım.
“Kamuoyu yoklamaları çıktı, siyaset bozuldu. Çünkü önünüzdeki seçimin aşağı yukarı sonuçlarını her gün değerlendirme imkanına sahipsiniz AK Parti’de bu konuda hakikaten bu konuya iyi paralar yatıran bir siyasi partidir. Tabi oradaki düşüşü gördükçe bir panik havasının giderek hakim olduğunu görebiliyoruz.
“Biliyorsunuz sayın cumhurbaşkanı 1892 Anayasası bana göre de yeri çöp tnekesi olan bir anayasdadır. Ama maalesef hala geçerliliği devam eden bir anayasadır ve geçerliliği olan bir yasaya veya bir hukuk normuna uymak zorunluluğunuz vardır. Bunu beğenmeye bilirsiniz bunu değiştirmek isteyebilirisiniz bu en tabi hakkınızdır, her vatandaşın hakkıdır. Ama o norm orada durduğu sürece ona uymak zorundasınız.
“Ustalık döneminde Cumhurbaşkanı’nı tanıyamıyorum”
“Korku bütün oyunu bozuyor. Şu kamuoyu yoklamaları olmasaydı mertlik bozulmayacaktı ama kamuoyu yoklamaları çıkınca ve sayın cumhurbaşkanımız bu konuda çok meraklıdır ve inanıyorum ki haftalık hatta günlük kamuoyu yoklaması yaptırıyordur. O düşüşü gördüğü zaman herhalde paniğe kapılıyor. Ama dediğim gibi çıraklık döneminde ki düşüncelerimiz hatta kalfalık dönemini de bunun içine katabiliriz, hakikatken demokrat hakikaten tarafsız bir bakış açısı böyle dinin siyasete alet edilmesine karşı işte biliyorsunuz ‘Milli görüş gömleğini çıkarttık’ demesinin temelinde de bunlar yatıyor. Ama ustalık dönemini nedense geçtikten sonra hakikaten çok tanımam mümkün olmayan davranışların ve söylemlerin içerisine giriyor. Bunu izah edebilmekte de inanın ki kendi kendime zorluk çekiyorum.
“Cumhurbaşkanının siyasi deneyimi sayın Davutoğlu’ndan çok daha fazla. Çünkü gençlik kollarından başlayarak bütün siyasi kademlerden geçerek o noktaya gelmiştir. Ayrıca halkla olan ilişkisi de Davutoğlu’nda çok çok daha fazladır ve etkindir, bunu kabullenmek lazım. Ama tabi ki bir tercihte bulunmuştur. Cumhurbaşkanlığı çünkü 2007 cumhurbaşkanlığı seçiminde de kendisi cumhurbaşkanı olma niyeti vardı ama bu niyetini bir şekilde erteledi.
“AK Parti’nin iktidar olmasını sağlayan Kürt seçmenlerdir”
“Eğer başbakanlıktan parti genel başkalığından, cumhurbaşkanlığına bir tercihte bulunmuş ise artık bu tercihin gereklerini yerine getirmek zorunda. Şimdi bunu yapmıyor, yapamıyor. Bunun temelinde de ben bir yerde iktidarın kaybedilmesi veya kendinin bir liderliğinde kurulmuş bir siyasi partinin çöküş dönemine girmesine bir türlü hazmedemediğini, kabullenemediğini görüyoruz. Ancak şunu unutmamak gerekir nasıl ki her canlı ölümü tadacaktır, her siyasi varlıkta bir şekliyle yaşayacaktır, büyüyecektir, gelişecektir ama ondan sonrada ihtiyarlık ve çöküş dönemi başlayacaktır ve bir günde sona erecektir.
“AK Parti’nin iktidar olmasını sağlayan gücün temellerinden birisi Kürt seçmenlerdir. Kürt seçmenlerin bunda önce oy vermiş olmaları AK Parti’nin iktidar olup olmaması sonucunu doğuruyordu.”