ŞemdinliHaber

Zozani, Rojhat Özdel'in vurulmasını Meclis'e taşıdı

Politika

Hakkari Milletvekili Adil Zozani, Yüksekova'da 6 Aralık'ta Rojhat Özdel isimli gencin polis tarafından vurularak öldürülmesi olayını Meclis'e taşıdı.

 Hakkari Milletvekili Adil Zozani 6 Aralık'ta Rojhat Özdel isimli gencin polis tarafından vurularak öldürülmesi olayı ile ilgili Meclis'e araştırma önergesi verdi.

Zozani araştırma önergesinde, "6 Aralık tarihinde, geçtiğimiz yıl polisin hedef gözeterek açtığı ateş sonucu katledilen Reşit İşbilir, Veysel İşbilir ve Bemal Tokçu’yu anmak ve katledilmelerini protesto etmek için toplanan halkın üzerine kurşun yağdırmış ve 18 yaşındaki Rojhat Özdel’i katletmiştir" ifadesini kullandı.

Önergesinde yaşananların bir provokasyon olduğunu belirten Zozani, "Uzunca bir süredir polis tarafından Yüksekova merkezli yürütülen bu provokasyonlar, açıkça görülmüştür ki; planlı, organize, devletin gücünü kullanılarak yapılmakta ve demokratik çözüm ve barış sürecini hedefine alan bir yaklaşımın tezahürüdür. Başta Rojhat Özdel olmak üzere son iki yıl içinde Kürt coğrafyasında güvenlik güçleri tarafından katledilen vatandaşların katillerin ortaya çıkarılması,  uzunca süredir Yüksekova’da devam eden provokasyonların sorumlularının açığa çıkarılması ve yargılanması için Anayasa’nın 98, İçtüzük’ün 104. ve 105.’nci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması için gereğini arz ve talep ederim." dedi.

Araştırma önergesinin gerekçesini de belirten Zozani, "Yüksekova'da kolluk güçlerinin uygulamaları sonucunda uzun süredir farklı farklı olaylarla zuhur eden ciddi provokasyonlar yaşanmaktadır. 8 Kasım 2014 tarihinde, polis zırhlı araçtan gösteri hakkını kullanan halkın dağılması için ağza alınmayacak küfürler etmiş ve halkı ciddi şekilde provoke etmiştir. 27 Kasım 2014 tarihinde ise, polis avukatlık kanunu ve ilgili kanunlara aykırı bir biçimde, ofisinden evine giden avukatları darp etmiştir. Bu tarihin üzerinden de çok geçmeden 6 Aralık tarihinde ise; geçtiğimiz yıl katledilen Reşit İşbilir, Veysel İşbilir ve Bemal Tokçu’yu anmak ve öldürülmelerini protesto etmek için Yüksekova’da bir araya gelen halka güvenlik güçleri müdahale etmiş ve hedef gözeterek ateş açmıştır. Evine yaklaşık 100 metre uzaklıkta özel harekât timleri tarafından ateş edilmesi sonucu 18 yaşındaki Rojhat Özdel katledilmiştir." şeklinde konuştu.

Zozani önergede, "Polis ve askerler, provokasyonlarını Özdel’in cenazesi hastanedeyken de sürdürmüştür. Zırhlı araçlarla hastanenin kuşatıldığı, hastane içerisine gaz bombası ve plastik mermi atıldığı, çevrede toplanan halkın “gerekirse aynısını yaparız” sözleriyle tehdit edilmiştir." dedi

Hakkari Valiliğinin Özdel ile ilgili açıklmasına da değinen Zozani, "Valilik ise; sorumluları tespit etmek yerine, suçluluk psikolojisiyle olayı örtbas etmenin telaşı içerisine girmiş, polise ateş açıldığını ileri sürerek Rojhat Özdel’in polis tarafından katledilmesini meşrulaştırmaya çalışmıştır." şeklinde konuştu.

Zozani önergesinde şu ifadelere yer verdi: "Güvenlik güçleri bir süreden bu yana Yüksekova’da halkı tahrik eden, çatışma ortamı yaratmaya dönük girişimlerde bulunmaktadır. Esnaflar, avukatlar, işçiler ve gençler sık sık özel harekât timlerinin, diğer polislerin baskısıyla karşı karşıya kalmaktadır. İlçede adeta terör estiren güvenlik güçleri, hükümetin ‘kamu düzeni’ adı altında otoriter tedbirlere yönelmesinden ve yaptıkları her provokasyon sonrası arkalarında duran mülki amir ve emniyet yetkililerinden cesaret alarak, halka dönük baskıyı arttırmakta ve açıkça halkı infaz etmeyi görev edinmişlerdir. Devletin belli organları ve çeşitli sıfatlarla devlet içinde örgütlenmiş yapılar tarafından yapıldığı görülen bu provokasyonların hedefinde; Kürt meselesinin demokratik yöntemlerle çözülerek nihayetinde onurlu bir barışı esas alan demokratik çözüm ve barış sürecinin olduğu çok açıktır. Özellikle emniyet içerisinde aktif olarak yer alan farklı yapılar bu barış sürecinin başarısızlıkla sonuçlanması için her türlü provokasyonu gerçekleştirmektedir. Özellikle emniyet içinde örgütlenmiş bu yapıların polis eliyle, Kürt coğrafyasında yapılmak istenen gösteri, yürüyüş ve basın açıklamalarına karşı tahammülsüzlüğü söz konusu olup, halkın en temel demokratik haklarından biri olan gösterilere çoğu zaman saldırarak, halkı tahrik etmeye ve yeniden bir çatışma zemini oluşturmaya çalıştığı görülmektedir. Tüm bu yaşananlar karşında hükümetin tutumu son derece tehlikeli olup, yaratılmak istenilen provokasyonları görmezden gelmekle kalmayıp, bu yapıların süreci tehlikeye alan tahriklerini meşru göstermeye çalışan bir yaklaşım sergilemektedir. Hükümetin bu duyarsız yaklaşımı, güvenlik güçlerini daha da cesaretlendirerek benzeri provokasyonların devamının gelmesine sebebiyet vermektedir. Bütün bu gelişmeler göz önüne alındığında, Meclise düşen temel görevin; yaşanan bu provokasyonlardaki sorumluları açığa çıkararak yargılanmaları konusunda ön açıcı bir tutum sergilemek ve benzeri tahriklerin önüne geçen bir irade ortaya koymaktır. Bu anlamda, Türkiye halklarının onurlu bir barışa kavuşabilmeleri önündeki bu ve benzeri provokasyonlara engel olabilmek adına bir Meclis Araştırmasının açılması elzemdir."

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.