MHP içinde yaklaşık 1.5 yıldır devam eden değişim mücadelesi, ihraç ve kongre davasının MHP lehine sonuçlanmasıyla yol ayrımına geldi. “MHP defterini kapattım” diyen Meral Akşener, Ümit Özdağ ile birlikte yeni parti için harekete geçti. Bu süreçte partiden ihraç edilen Bağımsız Milletvekilleri Nuri Okutan, İsmail Ok ve Yusuf Halaçoğlu da yeni oluşumun içinde çalışmaya başladı.
PARTİ ADINDA ‘MİLLİYETÇİLİK’ OLMAYACAK
Meral Akşener liderliğinde yürüyen çalışmada istişare süreci devam ediyor. Partinin ismi, logosu üzerinde henüz bir karar verilmedi ama araştırma başlatıldı. İsimle ilgili şimdilik ortaya çıkan ilk bilgiye göre partinin adında MHP’yi çağrıştıracak “milliyetçilik” ifadesi kullanılmayacak.
‘YEREL’, ‘MİLLİ’, ‘MERKEZ’ PARTİ
Yeni parti istişarelerinde ilk olarak ilkeler masaya yatırıldı. Ortaklaşılan ilkelere göre yeni kurulacak parti ‘yerel’, ‘milli’ ve ‘merkezde’ bir parti olacak. Geniş tabanlı kurulacak parti, toplumun farklı kesimlerini kucaklamayı önüne koyacak. Yeni oluşum içinde mesai harcayan bir siyasetçinin ifadesiyle, “Kürtçülük yapılmayacak ama Kürtlerden de oy alınacak. Alevicilik yapılmayacak ama Alevilerden de oy alınacak”. Toplumun farklı kesimlerini buluşturacak ve yeni partiyi önemli bir alternatife dönüştürecek politik çizgi, “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu değerleri, demokrasi, hukuk devleti, adalet, liyakat” gibi ortak ilkeler olacak.
‘SAĞ’ İFADESİNDEN KAÇINILACAK
Partiyi tanımlarken ‘sağ’ ifadesinden özellikle kaçınacak yeni parti oluşumunda “aynı bayrak altında, ortak vatanda birlikte yaşam” vurgusu yapılacak. Milliyetçilik de vatan-yurt sevgisi olarak ele alınıp bir arada yaşamanın getirdiği ortak değerler öne çıkarılacak.
‘ANA ŞEFKATİ’ İLE KUCAKLAMA
Yeni parti oluşumunda yer alan siyasetçiler, Meral Akşener’in genel başkan adaylığı ve referandum sürecindeki performansıyla yarattığı etki ile ‘doğal lider’ olarak öne çıktığı görüşünde birleşiyor. Parti henüz kurulmadı ama Akşener üzerinden söylem de üretilmeye başlandı. Türkiye’nin son yıllardaki en önemli sorunu olarak nitelendirilen “kutuplaşma ve ötekileştirme” karşısında “ana şefkati ile kucaklama” bu söylemlerden sadece biri.