Yargıtay Başsavcılığı, HDP'ye kapatma davası açılması için Anayasa Mahkemesi'ne yeni iddianame gönderdi. 500 siyasetçi hakkında siyasi yasak talep edildi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik basın toplantısında kapatma talebiyle hazırlanan iddianame için, "Eksikliklerin tamamlanmasıyla yeniden başlayan süreç" yorumunu yaptı.
Anayasa Mahkemesi, daha önce hazırlanan iddianameyi CMK 170'in "Yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır” hükmüne aykırı bularak, eksiklikler nedeniyle 31 Mart 2021 tarihinde iade etmişti. İddianamede "Aslında HDP ile PKK/KCK arasında bir fark yoktur. HDP silahlı terör örgütü PKK/KCK'nın siyasi görünümlü bir uzantısıdır" ifadesi yer almış ve Selahattin Demirtaş, Pervin Buldan, Mithat Sancar, Sezai Temelli, Sırrı Süreyya Önder'in de aralarında bulunduğu 687 kişi için siyaset yasağı talep edilmişti.
HDP'nin kapatılması istemli iddianame, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca yeniden hazırlandı. Başsavcı Bekir Şahin imzalı, yaklaşık 850 sayfalık iddianame, Anayasa Mahkemesine tekrar gönderildi.
Yaklaşık 500 partili hakkında siyasi yasak istenen iddianamede, partinin banka hesabına tedbir konulması da talep edildi.
BAŞSAVCI ŞAHİN: İADE SEBEPLERİNE KATILMAMAKLA BİRLİKTE...
Bekir Şahin imzalı açıklamada şöyle denildi:
"Halkların Demokratik Partisinin temelli kapatılması talebi ile Anayasa Mahkemesine Cumhuriyet Başsavcılığımızın 17/03/2021 tarih ve 2021/1 sayılı iddianamesiyle dava açılmış ve Mahkemece 31/03/2021 tarih ve 2021/1 Esas (Siyasi Parti Kapatma), 2021/1 sayılı Kararı ile iddianamenin iadesine karar verilmiştir.
Dosya kapsamında sunulan delillerle Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemler sıralanmış, davalı Partinin bu eylemlerin odağı haline geldiği tereddüde yer vermeyecek şekilde iddianameye dercedilmiştir.
Ayrıntıları iddianamemizin “GİRİŞ” kısmında da açıklandığı üzere iade sebeplerine katılmamakla birlikte dosyanın sürüncemede kalmaması için eksiklik olarak belirtilen ancak iade sebepleri içinde gösterilmeyen birtakım hususlar da araştırılarak iddianame yeniden tanzim edilmiştir.
Demokrasinin olmazsa olmaz unsurlarından olan siyasi partilerin faaliyetlerini Anayasa ve kanun hükümleri çerçevesinde sürdürecekleri, Anayasa’da yer alan hak ve özgürlüklerin hiçbirini, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne halel getirmeyi amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanamayacakları Anayasa’nın 3, 4 ve 68/2-3. maddelerinde öngörülmüştür.
'TÜM İLERİ DEMOKRASİLERDE UYGULANMAKTADIR'
Siyasi partilerin kapatılması tedbiri tüm ileri demokrasilerde uygulanmaktadır. Katılımcılığın esas alındığı her durumda gözetilmesi gereken en önemli husus, Anayasa'nın tanıdığı hak ve özgürlükleri yok edecek, tamamen ortadan kaldıracak bir sisteme geçit verilmemesidir. Devletin tekliği, ülkenin bütünlüğü ile ulusun birliği Anayasanın temel ilkelerindendir. Siyasi partiler de diğer kurum, organ ve kişiler gibi bu temel ilkeler doğrultusunda faaliyet göstermek zorundadır.
Halkların Demokratik Partisinin eylemleri, Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına aykırı bulunmuş ve davalı Parti aynı zamanda hemen hemen tüm organları, üyeleri ve teşkilatları vasıtasıyla bu nitelikteki suçları işlemiş, işlenmesini tahrik ve teşvik etmiştir. Bu nitelikteki eylemler kimi zaman davalı Parti genel başkanları da dahil olmak üzere parti organlarınca kararlılık içinde, kimi zaman ise bu nitelikteki fiiller parti üyelerince yoğun bir şekilde işlenmiş ve bu durum değişik kademelerdeki parti organlarınca açıkça benimsenmiştir.
Bu itibarla; davalı Partinin Anayasa'nın 68/4. maddesine aykırı eylemleri nedeniyle Anayasa'nın 69/6 ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası’nın 101/1-b ve 103/2. maddeleri uyarınca temelli kapatılmasına karar verilmesini talep etmek zarureti doğmuş ve Anayasa Mahkemesine kamu davası açılmıştır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur."
SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK?
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, bir siyasi partinin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde açılan davalarda, "ceza davası" prosedürü izleniyor.
Siyasi partilerin kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının açacağı dava üzerine Anayasa Mahkemesi tarafından karara bağlanıyor. Anayasa Mahkemesi, temelli kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasi partinin devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına karar verebiliyor.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından açılan dava üzerine mahkeme, bir siyasi partinin Anayasa'nın 69. maddesinde sayılan hallerden ötürü kapatılmasına veya dava konusu fiillerin ağırlığına göre devlet yardımından kısmen ya da tamamen yoksun bırakılmasına, toplantıya katılan üyelerin üçte iki oy çokluğuyla yani 15 üyenin 10'unun oyuyla karar verebiliyor.
Siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin davalar, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun davanın mahiyetine uygun hükümleri uygulanmak suretiyle dosya üzerinden Genel Kurulca inceleniyor ve kesin karara bağlanıyor.
AYM BAŞKANI RAPORTÖR GÖREVLENDİRECEK
Bu aşamadan sonra Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, raportör görevlendirecek.
Başkanın görevlendirdiği raportör ilk inceleme raporunu hazırlayarak başkanlığa sunacak.
Sonrasında kabulüne karar verilmesi halinde iddianame ve ekleri HDP'ye gönderilerek, usul ve esasa ilişkin savunmaları alınacak.
HDP'nin yasal süre içinde ön savunmasını vermesi gerekiyor. Bu sürenin uzatılması için yapılabilecek başvuruyu Anayasa Mahkemesi karara bağlayacak.
Ön savunmanın ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, esas hakkındaki görüşünü sunacak. Bu görüş HDP'ye gönderilecek. Daha sonra belirlenecek bir tarihte Başsavcı Şahin sözlü açıklama, HDP yetkilileri de sözlü savunma yapacak.
Bütün bu sürecin ardından bilgi, belgeleri toplayacak raportör esas hakkındaki raporunu hazırlayacak. Bu işlemler sürerken, gerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı gerekse HDP ek delil veya yazılı ek savunma verebilecek.
Raporun Anayasa Mahkemesi üyelerine dağıtılmasının ardından Başkan Zühtü Arslan toplantı için bir gün belirleyecek, üyeler belirlenen günde bir araya gelerek kapatma istemini esastan görüşmeye başlayacak. / DUVAR