Görüşmenin mutabakat olmadığını belirten Akdoğan, “O bir mutabakat değildi. Bir görüşmeydi onu defalarca açıkladım. Onlar bir açıklama yaptı ben bir açıklama yaptım. PKK’nın silah bırakmasıyla ilgili bir çağrı vardı. O da önemliydi. Aynı gün biz cumhurbaşkanımızla yurt dışına çıkıyorduk. O basın toplantısında ben de sağ tarafında oturuyordum. Bu sorular soruldu. Cumhurbaşkanımız temennilerini iletti. ‘Biz uygulamaya bakarız. önemli olan o dur’ dedi” şeklinde konuştu.
‘TEKNİK DİREKTÖR KİMİ İSTERSE SAHAYA SÜRER’
65’inci hükümette bakan olarak yer almaması da sorulan Akdoğan, “Teknik direktör kimi istiyorsa onu sahaya sürer. Siyasi hırsları olan birisi değilim. Daha küçük şeylerle mutlu olmasını seven biriyim” dedi.
‘YAŞARKEN MİTOLOJİK KARAKTER DÖNÜŞEN BİR KİŞİ’
Rıdvan Dilmen’in, Erdoğan için yaptığı “parkasız Deniz Gezmiş” katılmadığını belirten Akdoğan, “Bir şekilde partileri kuran insanlar var. Erbakan hoca gibi, Özal, Türkeş, Menderes gibi. Bir de onların ötesinde, bir lider pozisyonu var. Ben Atatürk’ün de öyle olduğunu düşünüyorum, Tayyip Erdoğan’ın da. Bir yol ve yön oluşturan. Kendi ideolojisini ortaya koyan, milyonları peşinden sürükleyebilen, hatta yaşarken mitolojik bir karaktere, bir kahramana dönüşen bir kişi” diye konuştu.