TBM tarafından yapılan yazılı açıklamada, toplantıda 6551 Sayılı Çerçeve Kanun zemininde barışa nasıl bir katkı sağlanabileceğinin tartışıldığı belirtilirken, sürecin mevcut durumu, imkanlar ve avantajlarla, yine sürecin önündeki sorunlar ve risklerin de mercek altına alındığı kaydedildi.
'ÖCALAN İÇİN ELVERİŞLİ BİR ORTAM OLUŞTURULMALI'
Açıklamada şöyle denildi: "Çözüm sürecinin içerdiği bazı sorunlara rağmen esas olarak taraflarca ciddiyetle yürütüldüğü ve tarafların samimi olduklarını gösterdikleri vurgulandı. Bununla beraber alandaki bazı sorunlara da dikkat çekildi; Lice örneğinde, sahadaki gerilimin sürece zarar verme potansiyeline işaret edildi.
6551 Sayılı 'Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun'un, dilindeki bazı sorunlara rağmen, varlığı ve içeriği bakımından olumlu olduğu vurgulandı. Bu yasanın, hükümetin niyetini göstermesi ve onu yasal olarak bağlaması açısından taşıdığı öneme de işaret edildi.
Öcalan’ın ifadesiyle 'çatışmadan siyasete geçiş'in büyük ölçüde tamamlandığı, sürecin ilerlemesinde hem irade, hem de gereklilik olduğunun altı çizildi. Öcalan’ın koşullarının iyileştirilmesi ve müzakereler için daha elverişli bir ortamın oluşturulması dile getirildi."
Toplantıda bazı katılımcıların iş makinelerinin yakılmasını gündeme getirdiğinin ifade edildiği açıklamada, "Buna karşılık bazı katılımcılar ise bölgede barajların yapımından 'rehabilitasyon' kelimesinin kullanımı örneğindeki gibi dilden kaynaklanan bazı sorunlar dile getirildi" denildi.
'SİVİL İZLEME HEYETİ'
"Taraflar arasında güvenin tesis edilmesinde sivil toplumun devreye girmesinin önemi vurgulandı ve burada yapılması gerekenler belirtildi. Bulunduğumuz aşamada, içinde Akil İnsanların da yer aldığı yeni bir birimin şekillendirilmesi gerektiği dile getirildi.
Bu kapsamda; bir 'Sivil İzleme Heyeti'nin kurulması ve sivil alanın daha fazla görünürlük kazanmasının sağlanması istendi. Hükümet tarafından, Akil İnsanlar Heyeti deneyimi dikkate alınarak, tarafların mutabakatıyla 'İzleme Kurulu'nun oluşturulması önerildi."
'KAMUOYU SÜRECİN SONRAKİ EVRELERİNE HAZIRLANMALI'
Açıklamada, 'Üçüncü Göz' niteliğindeki heyetin iki tarafa da eşit mesafede olmasına karar verildiği ifade edildi. Çerçeve Kanun temelinde atılabilecek adımlar kapsamında daha somut önerilerin de yapıldığının belirtildiği açıklamada, şu örnekler verildi:
"Bireylerin, özellikle de yurt dışında yaşayan bireylerin kendi hukuki durumlarını öğrenebilecekleri bir 'Başvuru Birimi'nin kurulması önerisi getirildi. Bu durumda olan yaklaşık 2 milyon insanın varlığından söz edildi.
Sürecin gelişip ilerlemesi ve başarıya ulaşması bakımından bugün atılabilecek en önemli sivil adımlardan birinin, Türkiye kamuoyunun sürecin sonraki evrelerine hazırlanması olduğu ve bugün bir araya gelen bizler için en önemli işlevin bu olması gerektiği ifade edildi.
Nepal örneğinde, 'taraf olmadan müzakerenin tıkanıklıklarını aşan, kolaylaştırıcı bir komisyon'un sivil toplum kimliğini kaybetmeden hükümetle birlikte çözüm için çalışması anlamında bir 'barış mimarisi'nin önemi vurgulandı."
'ADEMİ MERKEZİYETÇİ YAPI YERLEŞTİRİLMELİ'
Toplantıda Meclis’in daha fazla devreye sokulmasının süreci daha fazla toplumsallaştıracağı, bunun için gayret sarf edilmesi, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı ile uyumlu biçimde genel bir âdemimerkeziyetçi yapının yerleştirilmesi ve Kürt coğrafyasında bölgesel düzeyde de Kürtlerle Türklerin karşılıklı bağımlılığının artmasının barış için önemi de dile getirildi.
"Pratiğe dönük olarak burada somutlaşan yaklaşım, katılımcılardan birinin 'bu toplantının bir sonucu olması lazım' şeklindeki sözlerinde somutlaştığı üzere, sürece ve çözüme taraf olanların beraberce adım atmasının gerekliliği konusunda genel bir eğilimin belirginleşmesi oldu."