“Demirtaş’ın morali motivasyonu ve sağlığı gayet iyiydi. Geleceğe dair umutları da gayet iyiydi. Gündemi yakından takip ediyor. Cezaevi koşulları içerisinde mümkün olan en iyi moralle mücadelesini sürdürüyor” diyen CHP’li Tanrıkulu, Demirtaş ile Diyarbakır’da avukatlık yaptıkları dönemden bu yana arkadaş olduklarını söyledi. Tanrıkulu, Demirtaş’ın Türkiye siyasetini yakından takip ettiğini belirterek, “Bir dostu olarak siyaseten benimle paylaştıklarını söylemek bana düşmez. Demirtaş’ın siyasetle bağı sıcak. Siyasi partisi aracılığıyla görüşlerini iletiyor ve iletmeye de devam edecek. Türkiye’deki bütün siyasi olayları yakından izliyor” diye konuştu.
‘GÖRDÜĞÜMDE DUYGULANDIM’
“Geleceğe dair kimse endişe etmesin” diyen Tanrıkulu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Demirtaş’ı gördüğümde ve görüşten çıktığımda duygulandım. Sonuçta iki buçuk yıldır cezaevinde ve hukuk devre dışı bırakılarak bu yapıldı. Adil ve dürüst olmayan bir sürecin işlediği yargı kararıyla içeride tutuluyor. Yargılamasının tümü hukuka, mevcut yasalara aykırı süreçlerle devam etti. Mahkumiyet kararı aldığı ve istinaf mahkemesinin onayladığı konuşmaları tamamen ifade ve düşünce ifadeleri kapsamında suç olmayan sözler. Siyasal cezalandırma amaçlı yargı süreci işledi. Demirtaş’ın yeri hiçbir biçimde cezaevi olmamalıdır.”
BAKANLIK İZNİ ŞARTINA ELEŞTİRİ
Selahattin Demirtaş ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olduğunu hatırlatan Tanrıkulu, cezaevlerindeki milletvekillerini ziyaret etmek için bakanlıktan izin alınmasını eleştirerek şunları söyledi: “Milletvekillerinin izin almadan cezaevlerindekilerle görüşmelerinin mümkün olması gerekiyor. Eskiden böyle değildi. Bu görüşleri izne tabi tutuyorlar. Yıllardır milletvekilliği yapıyorum ve parlamentoda çok sayıda arkadaşım var. Cezaevine giren arkadaşlarımla görüşme izni verilmemesini hukukla ve Ankara Hukuk Fakültesi’nden aldığı eğitimle bağdaştırmadığımı sayın bakanın bilmesini isterim.” / DUVAR