Uyum yasalarındaki gecikmeye dikkat çeken Karamollaoğlu, partilerinin seçim kanunları ve siyasi partiler kanunu ile Meclis İçtüzüğü’ne dair tekliflerini yansıtan, “Adil Sistem, Adil Seçim” isimli çalışma hakkında bilgi verdi. Karamollaoğlu, Cumhurbaşbaşkanı, Başbakan, Meclis Başkanı ve tüm parti gruplarına gönderecekleri tekliflerle ilgili şunları söyledi:
SEÇİM KARARI ALINDIĞINDA OHAL KALKMALI: OHAL Yasası’na dayanarak her konuda düzenleme yapılmasının önü kesilmeli. OHAL dönemi oldu bitti, diktatörlük değildir. Belli sıkıntılı konularda geçici düzenlemeler olmalı. Ama her konuda düzenlemeler yapılıyor. AYM dahil “bunu yapamazsın” diyen kurum yok. AYM varlığını hissettirmeli. OHAL’in ne zaman biteceği de belli değil. Seçim kararı alındığı an OHAL’in kalkması icap eder.
SEÇİM BARAJI SIFIRLANMALI: Seçim barajı hiç olmamalı, tamamen kaldırılmalı. Meclis milletin aynası olmalı, her kesimin temsil edildiği mekan olmalı. Hazine yardımı, seçimlere girme hakkı kazanan tüm partilere belli kriterler belirlenerek yapılmalı. Seçime katılma yeterliliğine sahip 9 partiye bunun sağlanması adaletin gereğidir.
ADAYLIK İÇİN 100 BİN İMZA KOLAYLAŞTIRILMALI: 100 bin imza ile aday göstermek kolay değil. Meclis’te temsil edilmeyen parti için bu zor. Daha da kolaylaştırılmalı. Şeffaf, şaibeye sebep vermeyen ve mali imkana dayanmayacak şekilde yapılmalıdır. İmza süreçleri ilçe seçim kurulları tarafından yürütülmeli. İmza verenlerin kişisel bilgileri paylaşılmamalı.
MECLİS’TE SİYASİ ETİK KOMİSYONU KURULMALI: Bütçe kapsamında kamu hesapları denetimini yapacak ayrı bir komisyon kurulmalı. Yasama faaliyetlerinde sivil toplumun görüşleri de alınmalı, daha kurumsal bir hal almalı. Torba yasa uygulaması kökten kaldırılmalı. Meclis’te Siyasi Etik Komisyonu kurulmalı. Milletvekillerinin davranışları, mali konularda iddiaları da inceleyebilmeli.
Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Karamollaoğlu şunları söyledi:
ERDOĞAN-GÜL TARTIŞMASI: Bir bardakta fırtına koparmak derim buna. Adalet Bakanı da “düzeltilebilir” dedi. Basit, herkes aynı fikirde. ‘İleriye matuf değil’ denildi. O iki kelimeyi oraya koymanın kime ne zararı var. Biz yanlış yapmayız mantığı ile gidiliyorsa bu mantıkla ülke yönetilmez. “Bir tereddüt var” demek bunu hainlikle itham etmek, ona karşı kampanya başlatılmasını hafzalam almadı. Bir bardakta fırtına ancak böyle koparılır.
CEPHELEŞMEYE KARŞIYIZ: Biz cepheleşmeye karşıyız. Zorla cepheler oluşturulmaya çalışılırsa bunu da doğru bulmuyorum. Aynı kulvarda koşanlar bile yeri geldiğinde rakip olabilir. Hasım ile rakip arasında farkı görmek gerek.
SAADET PARTİSİ ADAY ÇIKARTACAK: Meclis’te grubu bulunan tüm partiler rahatlıkla aday çıkarabilir. Biz de “aday çıkartacağız” dedik. Bunu cepheleşme olarak görmek doğru değil. Bir aday gösterildiğinde bu aday Cumhurun adayı olmalı. Üzülüyorum. Keşke Cumhurbaşkanına partili olma kimliği verilmeseydi. Cumhurbaşkanı kendisine oy verenlerin Cumhurbaşkanı intibası var, bu doğru değil. Kamplaşma değil, biz herkesin AK Partililerin de içinde olduğu bir platformu doğru buluyoruz.
GÜL ADAY GÖSTERİLİR Mİ? Bu çok sık soruluyor. Bunun çok erken olduğu kanaatindeyiz. Herkes bilsin ki “biz aday çıkartacağız” dedik ama kimin aday olacağını kendi kadrolarımızda değerlendirip öne çıkanların da kamuoyunda nasıl karşılandığını ölçeceğiz. Biz sadece aday gösterelim diye aday göstermeyeceğiz, biz seçimi kazanmak için aday göstereceğiz.
AKŞENER’İN ‘SP İLE İTTİFAK YAPABİLİRİZ’ SÖZLERİ: Meral Hanım bunu parlamento seçimleri için söyledi sanırım. Bunun için de erken. Parlamento seçimlerinde ittifak yapılabilir. 91 yılında bir ittifak olmuştu. Biz uzlaşmacı bir partiyiz.
MİLİS GÜÇ İDDİALARI: Böyle bir şey olmayacağını ümit ediyorum. Özellikle iktidarın böyle bir şeye ihtiyacı yok. Güvenlik güçleri dışında böyle bir oluşum ciddi sıkıntı meydana getirir. Aklından bunu geçirenler olabilir ama hükümetin böyle gelişmeye izin vermeyeceğini düşünüyorum. Çok yanlış olur. Resmi güçler var. Ümit ederim bu iddia bir vehimden ibaret kalır.
KARAMOLLAOĞLU ADAY OLACAK MI? Ben kendi inisiyatifimle aday olmam. İleride şartlar ne getirir bilmiyorum. Saadet Partisi olarak kazanabilecek en güçlü adayı göstermeyi arzu ediyoruz.
2. TURDA PARTİLER TABANLARINA HAKİM OLAMAZ:Şimdi bir şey söylemek erken olur. 2. turda parti liderlik kadrolarının tabanlarına tamamen hakim olacakları kanaatinde değilim. Genelde taban kendilerine göre hareket eder sanırım.
1. TURDA ORTAK ADAYA, GÜL’E EVET DER MİSİNİZ?Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortak aday kamplaşma vesilesi olarak görülebilir. Biz aday çıkaracağız. Kimin olacağı konusunda samimi olarak söylüyorum öngörüm yok. Seçime giderken kamplaştırıcı ifadeler değil ilkeler ortaya konulmalı.
AK PARTİ-MHP İTTİFAKI: AK Parti ile MHP ittifakı bugüne kadar görmediğimiz bir ittifak. Sorgulama yok. MHP, AK Parti’nin prensiplerini benimser noktada. Diğer ittifak tartışmaları ise seçimlerde olabilir. Tüm parti seçmenlerinin ittifak edeceği bir arayış içindeyiz. Bunu platform tarzında ifade etmeyi uygun buluyoruz.
15 TEMMUZ’DA SEÇİM OLABİLİR: Biz tahminde bulunuyoruz. Gidişat 15 Temmuz seçim tarihi olabilir. Ama iktidar çoğunluğu sağlayamayacağı kanaatinde ise olmayabilir. Anketlere bakacaklar, bir karar verecekler. Bizimki spekülasyon. Karar iktidara ait, müdahale etme imkanı yok.
İRAN’DAKİ OLAYLAR: İran kısmi bir demokrasi kendine mahsus. Parlamento, Cumhurbaşkanlığı seçimle iş başına geliyor. Bir rehberlik makamı var. O rehberlik makamı da adayları kanunları veto yetkisine sahip. ABD, özellikle dış güçler İran’daki rejimden ve rejimin tutumundan rahatsız olduğu için yıllardır fırsat kolluyor. Şu anda da bir rahatsızlık var. Ruhani’nin yaklaşımını olumlu buluyorum. “Hükümetler tenkit edilebilir, edilmeli de. Vatandaşın bir takım sıkıntıları olursa bunları mitinglerle dile getirebilirler bunları da makul karşılıyoruz. Ama bu gösterilerde sınırlara dikkat edilmeli. Mala, cana zarar gelmemeli” diyor. Şu ana kadar da itidalli gittiler. Buna rağmen 18 kişi hayatını kaybetmiş olması üzücü. Umarım İran bunun üstesinden gelir. Çünkü İran’daki karmaşa, herkes bunu söylüyor Türkiye’ye Allah saklasın sıçrayabilir. İran’da istikrar Türkiye’den daha geç bozulur diye düşünülüyordu. Bu kez tersten bir hareket var. Başarılı olmaz. Sert tedbirlere gerek kalmadan inşallah durulur diye ümit ediyorum. Rejim eskisi gibi değil. Belki bu hareketlenmeler halkın itiraz ettiği konularda iktidarın daha olumlu adımlar atmasına, tadilatlara imkan sunar diye umuyorum. / DUVAR