Divan toplantısında partililere seslenen Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Dr. Abdullah Sevim, konuşmasına, Tunceli’de donarak yaşamını yitiren 2 askere değinerek başladı. Sevim “Elbette hepimizin yüreği yanıyor. Bu devirde, 2 askerimizin donarak şehit olmasını asla ve asla kabullenemiyoruz! Derhal sorumluların ve ihmali olanların ortaya çıkartılmasını aziz milletimiz adına talep ediyoruz. Buradan hayatını kaybeden yiğitlerimize de bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum” dedi.
‘BİZ BOYUN EĞMEYECEĞİZ’
Milli Görüşçülerin olumsuzluklara boyun eğmeyeceğini söyleyen Abdullah Sevim, konuşmasına şöyle devam etti: “Amerika’nın dünyaya ölüm kusmasına boyun eğmeyeceğiz. Mültecilerin hor ve hakir görülmesine, insanların mülteci konumuna düşürülmesine boyun eğmeyeceğiz. İsrail’in zulmüne, Kudüs’ün İsrail İşgali altında kalmasına boyun eğmeyeceğiz. Gelir dağılımındaki adaletsizliğin siyahla beyaz misali büyümesine boyun eğmeyeceğiz. Asgari ücretlilerin modern kölelere dönüşmesine boyun eğmeyeceğiz. ‘İtibardan tasarruf olmaz’ denip de tasarrufun milletten beklenmesine boyun eğmeyeceğiz. Ekonomik krizin suçunun küçük esnafın omuzlarına bırakılmasına boyun eğmeyeceğiz. Yolsuzluğa boyun eğmeyeceğiz. Yoksulluğa boyun eğmeyeceğiz. Rüşvete, torpile, iltimasa boyun eğmeyeceğiz. Maden ocakları facialarına boyun eğmeyeceğiz. Fabrika satıp, stadyum açılmasına boyun eğmeyeceğiz. Kötü eğitim sistemine boyun eğmeyeceğiz. Amerika’nın talimatı ile Brunson’un bırakılmasına boyun eğmeyeceğiz. Adalet aramanın, imkansızı aramak gibi bir şey olmasına boyun eğmeyeceğiz. Farklılıklara tahammülü olmayanlara boyun eğmeyeceğiz. Herkese sesleniyorum; Biz boyun eğmeyeceğiz!”.
‘BELEDİYELER HALKI DEĞİL RANTI SEVİYOR!’
Yerel seçimlere 150 gün kaldığının altını çizen Sevim, “Herkes emin olsun ki gerek belediye başkan adaylarımız gerekse meclis üyesi adaylarımız en güçlü ve en fazla oyu alacak isimler olacak! Seçimi kazanacak isimler olacak. İstanbul’u yeniden Saadet Partili belediyelerle tanıştıracak isimler olacak” dedi ve ekledi: “Bugün şehirler, yeşile hasret kalmış, betonla öldürülmüş, trafiğe esir edilmiş, yaşam alanı olmaktan uzak ve kirli havaya mahkum durumda. Bugün İstanbul, tıpkı 1994’teki durumda. Bu tablo ve bizim gayretimiz bizleri başarıya taşıyacak.”
İstanbul’daki belediyelerin ekonomik açıdan kötü durumda olduğunu vurgulayan Abdullah Sevim, “Bugün belediyeler borç batağında. Ödeme yapamıyor. Hatta artık borç dahi alamıyor. Hizmet değil israf üretiyor. Halkı değil rantı seviyor. Kenti değil algıları yönetiyor. Yatırım değil reklam yapıyor. Sorunları çözemiyor” eleştirisinde bulundu.
Daha sonra partilileri ayağa kaldıran Sevim, sorular yönelterek partililerden ‘İstanbul’u yeniden yaşanabilir bir kente dönüştürme’ sözü aldı.