“Kanala değil eğitime bütçe” diyerek kuruluşunu ilan eden öğrenci komisyonu, kamuoyunun çılgın proje diye bildiği Kanal İstanbul’a ayrılacak bütçenin eğitim için kullanılmasını istiyor. Gazete Duvar’ın sorularını yanıtlayan komisyon üyeleri Ezgi Çetinkaya ve Ferhat Ergen, Kanal İstanbul’a hangi sebeplerle karşı çıktıklarını şöyle anlatıyor:
“Öncelikle herkesin bu kanala karşı çıktığı yerden karşı çıkıyoruz” diye söze başlıyor, Ezgi ve özellikle ekolojik tahribata dikkat çekiyor: “İstanbul için bir ekolojik felaket olarak karşımızda duruyor. İstanbul’un kanala, betona değil yeşil alanlara, sosyal tesislere ihtiyacı var.”
Ferhat’ın itirazı ise İstanbul’da büyük bir deprem beklenmiyormuşçasına yeni projelere odaklanılması: “Elazığ depreminden sonra gördük ki kentlerimiz depreme hazırlıklı değil. İstanbul’da beklenen büyük deprem özelinde ise hazırlık bir yana, deprem vergilerinin yol yapımına harcandığı söylendi. İstanbulluların kanala değil; deprem toplanma alanlarına, depreme karşı güvenli konutlara ihtiyacı var.”
‘O PARAYLA KYK YURDU YAPILABİLİR’
Komisyonun amacı, Kanal İstanbul’un eğitim hayatı ve öğrenciler üzerindeki etkilerine odaklanmak. Ezgi, ekonomik krizin öğrencilere doğrudan yansıdığını belirtiyor ve Kanal İstanbul’a aktarılacak finansmanın çok küçük bir kısmıyla bile eğitim kalitesini iyileştirecek bir çok şeyin yapılabileceğini belirtiyor: “Her gün farklı bir üniversiteden zam haberi geliyor, ulaşım zamlanıyor, kredi borçları büyüyor. Bu kadar yaşamsal sorun varken kanal üzerinden yeni bir rant alanı açılması bu krizi derinleştirecek ve öğrencilerin omuzlarına yeni yükler getirecek. O parayla İstanbul’da okuyan öğrencilere yetecek sayıda KYK yurtları yapılabilir, var olan yurtlar öğrencilerin ihtiyacına uygun bir şekilde düzenlenebilir, yemekhane zam ve ücretleri kaldırılır, ulaşım ücretsiz hale getirilir. Çünkü bunlar öğrencilerin acil ihtiyaçları.”
‘ARKADAŞLARIMIZ PARASIZLIKTAN OKULU BIRAKIYOR’
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın açıkladığı Orta Vadeli Mali Plan’a göre 2020 yılı için üniversitelere ayrılan ödenek 36,1 milyar lira. Kanal İstanbul’un maliyetininse 75-100 milyar lira arasında olması bekleniyor. Ya Kanal Ya İstanbul Öğrenci Komisyonu üyelerinden Ferhat, “Biz bu 110 milyar lira bütçenin eğitime ayrılmasına okuduğumuz üniversitelerin daha nitelikli bir hale getirilmesine, KYK kredilerinin ödenmesi ve öğrencilere karşılıksız burs verilmesine kadar pek çok ekonomik sorunun çözümünde kullanılmasını istiyoruz” diyor. Üniversitelerde peş peşe yapılan yemek zamlarına dikkat çeken Ezgi ise şöyle devam ediyor: “Birçok sıra arkadaşımız parasızlıktan dolayı okulu bırakmak zorundayken, dünya büyük bir iklim krizinin pençesindeyken ve daha birçok yaşamsal sorun gündemdeyken Kanal İstanbul bu sorunları büyütecek ve hepimizi bir çıkmazın içine düşürecek.”
Ezgi’nin vurguladığı bir başka şey ise, KYK borçlarının geldiği nokta: “Son on yılda toplam 9 milyon öğrenci öğrenim kredisi yoluyla 33 milyar 771 milyon lira borçlandı. Hatta son zamanlarda KYK kredisini ödeyemeyenlere haciz gönderildi. Şimdi kanal bütçesinin bir bölümüyle bu borçlar tamamen silinebilir, geriye kalan parayla birçok öğrenciye karşılıksız burs verilebilir. Durum böyleyken Kanal İstanbul’un yapılması var olan ekonomik krizi daha da derinleştirecek, öğrencilere daha fazla ekonomik yük getirecek.”
Komisyon şu ana kadar Mimar Sinan, İstanbul, Boğaziçi, MEF, Marmara, Bilgi, İTÜ ve Yıldız Teknik Üniversitesi’nin içinde bulunduğu on üniversiteden oluşuyor. Her üniversitenin kendi içinde bir komisyon kurduğunu belirten Ferhat, “Çeşitli üniversitelerden hocalarımız gerek politik gerekse bilimsel olarak kanalın neden yapılmaması gerektiğine dair açıklamalarda bulunuyor. Kanal İstanbul, akademiyi derinden etkileyen bir sorun. Bu noktada akademisyenlerle de görüşmelerimiz oluyor” dedi.
Ya Kanal Ya İstanbul Öğrenci Komisyonu, İstanbul’daki üniversite öğrencileriyle iletişime geçmek için çalışmalar yapıyor. Ağın hedefi genişlemek ve daha çok öğrenci ve akademisyene ulaşmak. / DUVAR