CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Menderes’ten sonra Ödemiş’e gitmek üzere yola çıktı. Yol üzerinde, Bayındır’a girdiği sırada kadınlar, çiçeklerle İnce’nin yolunu kesti. Burada seraya giren İnce, üretici kadınlarla fotoğraf çektirdi. İnce, fotoğraf karesinde olmayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu "Aziz ağabey sen de gel" diyerek, çağırdı. Çiçekçi kadınlardan biri, söze girip, "Biz Aziz başkanımızdan çok razıyız. Bize çok yardım etti. Sizden de yardım istiyorum" dedi. Çiçekçi kadınlar, İnce’ye saksıda çiçek de hediye etti.
FABRİKA MI GEREKLİ STADYUM MU?
Ödemiş’e geçen Muharrem İnce, buradaki konuşmasında, "AKP döneminde kaç tane stadyum yaptılar? 265 tane yaptılar. Gerekli mi? Gerekli; ama fabrika mı gerekli stadyum mu? Fabrika gerekli. 265 stadyumu niye yapıt? Bir, Atatürk ismini silmek için yaptı. İki, yandaşa rant sağladı. Üç, çocuklarımız işsiz kaldı. Stadyum dediğin şey haftada 2 saat çalışıyor. 30 günde 8 saat. Fabrika 24 saat çalışıyor. Erdoğan ile İnce arasında fark bu. Erdoğan diyor ki ’Tüketim, Kanal İstanbul’. Kazdıracak, oradan avanta gelecek, rant gelecek, mama gelecek. İnce diyor ki ’Bacası tüten fabrika gelecek’. Erdoğan, ’İsrail’den tohum alalım’ diyor, ben de ’Yerli tohumlarımızı geliştireceğim’ diyorum. Bakın farklarımız bunlar" dedi.
’O FAKIBABA, MİLLET FAKİR BABA’
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba’ya yönelik eleştirilerde bulunan İnce, "Tarım Bakanı’nın adı, Fakıbaba; milletin adı, fakir baba. O saman ithal edecek; ben yerli ırkları geliştireceğim, köylüyü destekleyeceğim. O, ’Domates satalım’ diyecek, ben diyeceğim ki ’Tarıma dayalı sanayi kurmamız lazım yani marka üretmemiz lazım’. Domates değil ya salça ya da ketçap satacağız. Bizim Mercedes’imiz yok, BMW’miz yok. Marka üreteceğim. Markası olmayan, arkada olur. Sizi iyi yetiştireceğiz; Fransız’dan, Alman’dan daha iyi yetiştireceğiz. Çağınızı bileceksiniz" diye konuştu.
İnce, öğrencilere 19 Mayıs ve 29 Ekim günlerinde burs sözünü tekrarlayarak, "Verimli topraklarla yoksulluk kaderimiz olamaz. Bu yoksulluğu yırtıp atacağız. Bunu gençlerle birlikte yapacağız" dedi.
’HER MAHALLEYE KREŞ AÇACAĞIZ’
Kadınların iş gücüne katılımını yüzde 32’den yüzde 50’ye çıkacaklarını dile getiren İnce, "Mutfakta et mi kaynar, dert mi kaynar? Siz bilirsiniz. Ocakta aş mı pişer, taş mı pişer? Siz bilirsiniz. Kadınların iş gücü katılımı yüzde 32. Bunu yüzde 50 yapacağız. Bunu nasıl yapacağız? Her mahalleye bir kreş açacağız. Ev kadınlarını çalışan statüsüne sokacağız" diye konuştu.
'SARAYPEREST BİR CUMHURBAŞKANI'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çocuk konusundaki açıklamalarını da eleştiren İnce, şunları kaydetti:
"İçime dert olan bir konu. ’3 çocuk yapın’ dedi, sonra dedi ki ’5 çocuk yapın’. Orada bitirmemiş, ’Sezaryen mezaryen yok’ diyor. Ona da karışıyor. Peki bir Muharrem İnce ne diyor? İster 3, ister 5 çocuk yap. Adamın parası var, her şeyi yerinde, 5 çocuk yapar; ama açsa nasıl yapacak? Aramızdaki fark şu. O diyor ki ’3 çocuk yap, 5 çocuk yap’. Ben de diyorum ki benim görevim çocuk sayısını belirlemek değil, bu çocuk bezindeki KDV yüzde 18. Çocuğun donundan yüzde 18 vergi alan devletten adam olmaz. Çocuğun bezinden yüzde 18 vergi al sonra çocuk sayısına karış. Türkiye’yi nasıl kalkındıracaksın? ’3 B’ ile. Barışacağız, büyüyeceğiz, adili bölüşeceğiz. Bu nasıl olacak? Bir, artık vatandaş tasarruf yapmayacak, devlet tasarruf yapacak. Mesela 40 milyar doları Suriyelilere harcamayacağız, haberiniz olsun. Mesela 2 milyar dolara saray yaptırmayacağım. Cumhurbaşkanının Ankara’da bir sarayı var, damatlar yan tarafta lojman var; ama hepsi orada yaşıyor. İstanbul’da da 5 saray var. 500 milyon dolar da onlara harcadı. Bir tane de 300 odalı yazlık saray yaptırıyor Marmaris’e. AKP'ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum. Senin vicdanına sesleniyorum. Ankara’da saray, İstanbul’da 5 saray, yetmedi Marmaris’te Turgut Özal zamanında 4 oda 1 salon vardı. O zaman yetmedi, 300 odalı saray yaptırıyor yani sarayperest bir cumhurbaşkanı."
’AKLIMIZI BAŞIMIZA ALIRSAK GÜNEY KORE OLURUZ’
Türkiye’nin sonunun ya Güney Kore ya da Venezuela gibi olacağını öne süren Muharrem İnce, "Yıl 1980; Türkiye’nin milli geliri 2 bin dolar, Güney Kore’nin de 2 bin dolar. Asya krizi oluyor, Kore iflas ediyor. Devlet 5 büyük şirketi çağırıyor. ’Rekabet etmeyeceksiniz, dünyayla rekabet edeceksiniz’ diyor. 5 şirketin şimdiki ihracatı 250 milyar dolar. Şimdi milli gelir 30 bin dolar. Türkiye’de ise 7 bin dolara düştü. Bir de Venezuela var. 300 milyar varil petrol üretiyor ama devlette tek adam var. Petrolün gelirini halka aktarayım, halk üretmesin; diyor. Halk üretmemiş ve sonunda üretmeyen ekonomi çöküyor. Şu anda en büyük petrol üreticisi Venezuela, tuvalet kağıdı alamıyor. Aklımızı başımıza alırsak Güney Kore oluruz ama bedava yaşamaya çalışırsak tuvalet kağıdı bulamayız. Karar sizin" diye konuştu. (İzmir/DHA)