DEDAŞ’ın binlerce çiftçiyi ve köylüyü ilgilendiren bu uygulaması ise yeni değil. Özellikle 2013-2014 yılında söz konusu uygulamayı hayata geçiren DEDAŞ, büyük tepkilere neden olmuştu. Çiftçiler ile günlerce elektriksiz kalan köylülerin şehir merkezlerinde sürdürdüğü sokak gösterileri günlerce sürmüştü.
Öte yandan DEDAŞ, haciz yoluna başvurarak, çiftçilerin Ziraat Bankası’ndaki ÇKS hesaplarına yatırılan tarımsal destek parası Tarım Bakanlığı’nca bloke edildi. Bu olayların ardından çiftçiler ile DEDAŞ uzlaşma yoluna gitti. Çiftçiler tarlada sulama amaçlı kazdıkları kuyulara sayaç bağlanmasına ve geçmişe ait borçlarını yapılandırarak ödemeye razı oldu. Öte yandan söz konusu uygulamanın haksız olduğunu ve mağdur oluklarını iddia eden çiftçilerin bir kısmı mahkemeye başvurdu.
Mahkemeler çiftçilerin lehine kararlar aldı. Ancak DEDAŞ’ın uygulamaları devam ediyor. En son sadece Mardin’in Derik ve Kızıltepe ilçelerinde 500 civarında çiftçinin elektriği kesildi. Elbette DEDAŞ, “elektrik borçlarını ödemedikleri” gerekçesiyle sadece çiftçiyi değil 240 köy sakinini de elektriklerini keserek cezalandırdı.
‘MAHKEME ÇİFTÇİYİ HAKLI BULDU’
Mardin Barosu avukatlarından Orhan Erbeyi, çiftçiler ile DEDAŞ arasında süren mahkeme süreçlerini yakından takip etti. Konuyla ilgili görüştüğümüz Erbeyi, süreci şöyle özetledi:
“DEDAŞ’ın hukuka aykırı şekilde, resim ve video çekimi olmadan (yani dillendirmeden), tarihsiz ve arazi bilgilerini içermeyen Kaçak Elektrik Tespit Tutanakları dayanak yapılarak masa başında tahakkuk ettirilen borç belgeleri nedeni ile çiftçiler aleyhine ikame ettiği icra dosyalarında, çiftçilerin itiraz etmesi üzerine söz konusu bu icra dosyalarında durma kararı verilmişti. Ne var ki, DEDAŞ çiftçilerin itirazlarını hükümsüz kılmak ve başta çiftçinin üretim yaptığı tarlaya haciz koyup gerektiğinde alacağına mahsuben bu tarlalara el koymak maksadı ile yüzlerce İtirazın İptali Davası açmıştır. Neyse ki, Asliye Hukuk Mahkemeleri bu hukuksuz kaçak tespit tutanaklarının inandırıcı olmadığına ve hukuksuz olduğuna isabetli bir şekilde kanat getirerek söz konusu davaları reddetmişti. Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin bu kararı aslında yöredeki çiftçilerini mesleklerinin ve buna bağlı olarak ülke geneli için elzem olan üretimlerinin durma noktasına gelmesine mani olmuştur. Bu nedenle, mahkemelerin bu kararının tarihi öneme sahip olduğunu düşünmekteyim. Gerçekten, çözüm üretmesi gereken yetkililerin ilgisiz kaldığı ve çiftçileri üretim yapmaktan ciddi şekilde soğutmaya başlayan bu kaosa mahkemeler hukuk yolu ile set çekmiştir. Elbette DEDAŞ, çiftçilerin lehine verilen bu kararlara karşı İstinaf Mahkemeleri’nde itiraz etmiştir. Gaziantep ve Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemeleri yakın zamanda seri bir şekilde reddetmiş ve çiftçilerin derin bir nefes almasını sağlamıştır. Zira, hukuken çiftçilerin borçlu kabul edilemeyeceği kesin olarak hükme bağlanmıştır. Bu sayede, DEDAŞ için bu iptal edilen borç belgeleri nedeni ile çiftçilerin Ziraat Bankası’ndaki ÇKS hesaplarına yatırılan tarımsal destek parası üzerine Tarım Bakanlığı’nca uygulanan blokelerin de kaldırılması imkanı ortaya çıkmıştır.”
‘KOLLUK KUVVETLERİ ALET EDİLİYOR’
Orhan Erbeyi mahkeme kararına rağmen DEDAŞ’ın yeniden çiftçiler ile köylülerin elektriğini kesmeye başladığını belirterek, “Ne var ki, DEDAŞ tamamen para kazanma amacı ile hareket ettiğinden, mahkemelerin bu kararlarına rağmen, yakın zamanda yeniden seri icra takipleri başlatmıştır. Mahkeme kararlarına rağmen böyle bir refleks düşündürücüdür” dedi.
DEDAŞ’ın köylere kolluk kuvvetleriyle birlikte gittiğine, zaman zaman köylüler ile hem DEDAŞ çalışanları hem de kolluk kuvvetleri arasında arbede çıktığını söyledi. Erbeyi, “Hatta, yine soyut borç iddiası ile kolluk kuvvetleri eşliğinde köylerde elektrik kesintisi yoluna başvurmaktadır. İşin kötüsü bu yönteme kolluk kuvvetleri de alet edilmektedir” şeklinde konuştu.
‘İLGİLİ BAKANLIK SORUNA EL KOYMALI’
DEDAŞ ile çiftçiler arasındaki sorunun kaosa dönüştüğüne dikkat çeken Erbeyi, ilgili bakalnlığın mahkeme kararı doğrultusunda müdahale etmesi gerektiğini söyledi. Çiftçilerin tarımsal destek parasına yönelik blokenin bakanlık tarafından kaldırılması gerektiğini ifade eden Erbeyi, “Bu bağlamda, çiftçiler ile DEDAŞ arasındaki bu kaosa dönüşen soruna çözüm bulması gereken yetkililerin ve ilgili bakanlıkların DEDAŞ lehine soyut borç listeleri baz alınarak çiftçilerin tarımsal destek parasına DEDAŞ lehine bloke uygulaması tavrından artık vazgeçmesi gerekmektedir. Zira, mahkemelerin kesinleşmiş kararları ile söz konusu bu blokelere dayanak borç iddia ve dayanakları hükümsüz kılınmıştır” dedi.
Elektrik dağıtımının kamu hizmeti olduğunu vurgulayan Avukat Orhan Erbeyi, şunları söyledi: “Kanaatimce, mahkemelerin hukuksal engeline takılan DEDAŞ’ın ilgili bakanlıkların bloke hususundaki tavrını ve kararını değiştirmesi halinde, DEDAŞ sunduğu elektrik dağıtım hizmetinin kamu hizmeti niteliğinin kar amacından üstün olduğu gerçeğini kabul etmek sureti ile hareket edecektir. Bu sayede, tarlalardaki sulama kuyularıyla birlikte evlerin dahi elektriğini kesmek gibi kabul edilemez bir uygulama da son bulacaktır.” / DUVAR