Cumhuriyet’ten Sertaç Eş’in haberine göre, Kılıçdaroğlu, “IŞİD terör örgütünün büyük ölçüde bölgede ABD kuvvetleri tarafından kontrol altında tutulduğunu biliyoruz. Bunu Trump da dile getirdi, kullandığı bir cümle önemliydi. ‘Ben ABD vatandaşlarının, vergi mükelleflerinin ödediği parayı Suriye’de harcamak istemiyorum. Buyurun, siz mücadele edin’ diye. IŞİD bizim açımızdan da ciddi bir terör örgütü. İslamiyeti kullanan, insanları öldüren, kafaları kesen vahşi bir terör örgütü. Türkiye’de uzantıları var. Uyuyan hücreler olduğu bir şekliyle dile getiriliyor. Türkiye’nin sınırında olmayan bir terör örgütüyle mücadele etmesi eğer Suriye ile işbirliği olursa bir anlam ifade eder. Bu olmadığı takdirde askerlerimizin hayatını tehlikeye atarak bir mücadelenin yapılmasını anlamsız buluyorum. Orayı ABD zaten kontrol ediyor. Dolayısıyla Türkiye ile IŞİD’i karşı karşıya getirmeyi mantıklı bulmuyorum. Sınırın 50-70 kilometre ötesinde bir terör örgütüyle askerlerimizi muhatap kılmayı çok anlamlı bulmuyorum” şeklinde konuştu.
‘HEPİMİZİN YÜREĞİNDE DERİN BİR YARA’
“Trump’un attığı mesajla Türkiye Cumhuriyeti devletini açıkça aşağılaması, hakaret etmesi içimize sindireceğimiz bir olay değil. Erdoğan’ın Trump’ı eleştirmek yerine, Trump’ı çevresi üzerinden savunur noktaya gelmesi de hepimizin yüreğinde derin bir yara olarak duruyor” diyen Kılıçdaroğlu açıklamalarını şu şekilde bitirdi:
“Ülkenin Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan bir kişi Türkiye Cumhuriyeti’ne yapılan hakareti yapan kişiyi savunur noktaya gelmesi başlı başına herkesin sorgulaması gereken bir şeydir. Nasıl oluyor da Erdoğan onu savunur noktaya geliyor. Bunun gerekçelerini de üç aşağı beş yukarı tahmin ediyorum. Bu, özellikle AK Parti’ye oy veren vatandaşların kendi vicdanlarında sorgulamaları gereken bir olaydır.”