İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun seçimden 17 gün sonra mazbatasını almasının ardından gözler AK Parti’nin seçimin yenilenmesi için YSK’ye yaptığı olağanüstü itiraz başvurusuna çevrildi.
Edinilen bilgiye göre YSK başvurunun incelenip rapor haline getirilmesi için bir üyeyi görevlendirdi. Hazırlanan raporun hafta başında tamamlanması, kurulun da bu rapor üzerinden itirazı görüşmeye başlaması bekleniyor.
YSK’nin vereceği karar ile ilgili Ankara’da siyasi partilerin genel merkezlerinde farklı görüşler dile getiriliyor. AK Parti içinde çok sayıda siyasetçi itirazın haklı gerekçeleri varsa seçimin yenilenmesi gerektiğine ama bu konuda YSK’nin yetkili olduğuna dikkat çekiyor. Ancak süreci siyasi yönden ele alanlar da var. AK Parti’de etkin bir siyasetçi, “Hukuki boyut bir yana, parti tabanı, millet; seçimin yenilenmesini satın aldı mı asıl buna bakmak lazım. Eğer bu seçim yenilenirse adaylar oylanmayacak. Siyaseten sonuçlarını düşünmek gerek” diyerek iptal kararına mesafeli yaklaşıyor.
Seçimin mutlaka yenilenmesi gerektiğini savunan ve YSK’nin bu yönde karar vereceğini öngören başka bir siyasetçiye göre ise sadece bunun nasıl olacağı tartışma konusu. Seçim için, “Kesin iptal, yenilenecek” diyen siyasetçiye göre, YSK tüm İstanbul seçiminin iptali kararı alabilir. Ancak AK Parti sadece büyükşehir seçiminin yenilenmesini istiyor.
Muhalefet sözcüleri AK Parti’nin seçimlerin yenilenmesiyle ilgili itiraz dilekçesi üzerinden yaptığı değerlendirmede, usulsüz seçmen kaydırma, sandık kurulları gibi itiraz gerekçelerinin YSK’nin yerleşik kararları doğrultusunda incelenmeyeceğini savunuyor. Muhalefete göre seçimin iptalinin tek yolu kısıtlı seçmen ve yerine oy kullanılan ölü seçmen gibi iddialar olabilir. Ancak AK Parti’nin dilekçesine göre 2 bin 308 kısıtlı seçmen, bin 229 da yerine oy kullanılan ölü seçmen iddiası var. Bunların tamamı doğru olsa dahi toplamının İstanbul’daki yaklaşık 14 bin oy farkını kapatma şansı olmadığı için seçimin yenilenmesi kararı alınamayacağı savunuluyor.
‘CEZAEVİ İDDİALARI İNCELENEMEZ’
AK Parti itiraz dilekçesinde ayrıca “10 bin adet hem cezaevi hem de başka seçmen listesinde kayıtlı seçmen”, “5 bin 287 adet İstanbul seçmen listesinde hükümlü seçmen” ve “236 adet İstanbul’da yerleşim yeri adresi cezaevi olan seçmen” iddialarında bulundu. Muhalefete göre YSK seçmen listeleriyle ilgili bu 3 iddiayı da inceleyemez.
‘SEÇİM YENİLENİRSE İMAMOĞLU İLE TAYYİP ERDOĞAN YARIŞACAK’
İstanbul seçimlerinin yenilenmesi talebiyle ilgili muhalefet temsilcilerinin büyük kısmı YSK’dan ret kararı bekliyor. CHP’de üst düzey bir yöneticiye göre alınan karar hem hukuki hem siyasi boyutuyla bir ret olacak. İtiraz dilekçesindeki gerekçelerin yetersiz olduğuna dikkat çeken yönetici şöyle devam etti:
“Siyasi olarak diyelim baskı kuruldu ve yenilenme kararı çıktı. Ne olacak? Ekrem İmamoğlu ile Tayyip Erdoğan yarışacak! Erdoğan’ın kaybettiğini düşünün. Bütün siyaseti sorgulanacak, belki de bitecek. Sonuçta kazanmak için elinden geleni yapsa da bu sandık! Böyle bir riski almaz.”
‘İSTANBUL KESKİN DEĞİL’
YSK’den ret kararı bekleyenlerin dikkat çektiği önemli bir nokta da ekonomi. Türkiye’nin 7 Haziran seçimlerinin yenilendiği dönemden daha kötü ekonomik koşullar altında olduğuna dikkat çekenler, bunun faturasının göze alınamayacağı görüşünde. Bir siyasetçi, “Eğer yenileme kararı çıkarsa Türkiye’de seçimli demokrasi olduğunu söylemek zorlaşacak. Türkiye dış piyasalara bağlı bir ülke. Hukuka, demokrasiye güvenmeyen yabancı sermaye ülkeye gelmez. Halk seçime inancını kaybeder. Keskin’de bir gerekçeyle seçimi iptal edebilirsiniz, ama İstanbul Keskin değil. Alınacak bir zorlama ret kararı daha önce yapılan seçimlerin tamamını da tartışmaya açar. Ben bunları düşününce ret çıkacağı kanaatindeyim” dedi.
‘CENAZEYİ YSK’YA KALDIRTMAK İSTİYORLAR’
YSK’nin seçimlerin yenilenmesi talebini reddedeceğini düşünen bir başka siyasetçinin yorumu ise daha farklı oldu. YSK’nin bu dilekçeyle seçimin iptali kararı veremeyeceğini söyleyen siyasetçi, “Bence AK Parti de sonucu kabul etti, ancak “sonuna kadar mücadele ettim” diyerek tabanını ikna etmeye çalışıyor. Burada amaç cenazeyi YSK’ya kaldırtmak. Tersi bir karar hem YSK’ya güveni yok eder hem de siyaseten sonuçlarını kaldırılamaz” dedi.
‘HAKEME GOLÜ SAYDIRMAMAYA ÇALIŞIYORLAR’
YSK kararını bekleyen bir başka siyasetçi ise sıkça ifade edildiği gibi “İstanbul Türkiye demektir” yaklaşımını hatırlattı, “Evet İstanbul Türkiye’dir. İstanbul’u kaybetmek Türkiye’yi kaybetmek demektir. İktidar çok büyük bir kayıp yaşadı. Bu bizim için de erken bir kapışma, erken bir derbi oldu. İktidar şimdi erken derbiyi biz kazandığımız için hakeme golü saydırmamaya çalışıyorlar. VAR sisteminde yok yapmaya çalışıyorlar. İptal için kendilerini paralıyorlar ama bu mümkün değil, göze alamazlar. İptal kararı referandumdan başlayarak tüm seçimleri tartışmalı hale getirir” dedi.
Bu arada seçim sonrası yapılan her açıklama, alınan her yeni karar, “YSK’nin alacağı İstanbul kararının işareti olabilir mi” diye yorumlanıyor. Ankara’da muhalefet de iktidar da bu bekleyişin çok uzun sürmeyeceği görüşünde. YSK’nin en geç gelecek hafta sonuna kadar kararını vermesi bekleniyor.