DUYGUSAL ANLAR YAŞANDI
İmamoğlu’na, babasının müzede sergilenen anılarıyla ilgi bilgi veren Delal Dink, hafıza mekanının adının hikayesini, “Babamın 23 Nisan’ı nasıl coşkuyla kutladığını ve 24 Nisan’da hissettiği acıyı paylaştığı bir yazısı var. Ayrıca annemle babamın evlilik yıldönümü. Bir davet aslında; umuda ve geleceğe dair. ‘Ermenistan’daki çocukları da bir araya getirebilsek, başka bir gelecek kursak, belki 23,5’ta buluşabiliriz’ gibi bir davet. Bu mekan da bir davet Türkiye’deki herkese. Bu yüzden onun dilini, onun davetini devam ettirmek istedik bu mekanda” sözleriyle dile getirdi. Rakel ve Delal Dink’in, Hrant Dink’in katledildiği 19 Ocak 2007’deki haliyle korunan çalışma odasını İmamoğlu’na gezdirirken oldukça duygulandıkları görüldü. İmamoğlu, Dink anısına oluşturulan mesaj panosuna, “Her şey çok güzel olacak” notunu bıraktı.
‘YAKIN TARİHİ BİLMEMİZ GEREKİYOR’
İmamoğlu şunları söyledi: “Vakfın beni ziyaretinde böyle bir müze olduğunu öğrendim. Rahmetli Hrant Dink, bence toplumumuzun çok önemli ve değerli bir sesiydi. Ne yazık ki bir cinayete kurban gitti, katledildi. Bu çok acı bir olay tarihimiz açısından, ülkemiz açısından. Ve acısını, ismini ne zaman duysak hissediyoruz. ‘Keşkelerle’ geçen bir süreç yaşıyoruz çoğu zaman. Bu ‘keşkeler’i yaşamamak için bu süreçleri, bu olayları ve bu kişileri taze tutmak lazım zihinde. Toplumsal hafıza olmayınca, kolay unutuluyor ve hatalar ardı sıra yapılabiliyor. Bu bakımdan büyük bir eksiği tamamlamış bir anlatım vardı. Açıkçası gezince de onu derinden hissettim. Nice olayları, nice kişileri ve çok özel insanları, bizim hafızalarda taze tutmamız ve anlatmamız gerekir. Hep, ‘Yakın Tarih Müzesi gibi bir şey yapsak’ derdim. Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğum ilk yıldan beri arzu ettiğim bir şeydi. Çok böyle fikirleri üst üste oturtamadık o dönemde. Belki de böyle parça parça olması da mümkün. Gerçekten yakın tarihi bilmemiz gerekiyor. Bilmezsek, adım atamayız. En önemli şey, deneyim. Toplumsal deneyim de önemli. Bunları yaşayarak elde etmeniz mümkün değil. Ama birileri yaşamış. Biz, niye bir daha acı olayları yaşayalım ki? Halbuki bir barış sözü olan, barışa dair katkı sunmak isteyen bir insan katledildi. Hrant Dink’in bu özelliğinin burada yansıtılması ne duyduğunun ne hissettiğinin, aslında ne anlatmak istediğinin burada bire bir kendi kayıtlarından, kendi kaynaklarından aktarılması çok özel. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. İstanbul’da şu anda çok değerli bir müze gezdiğimi hissettim. Ruhu şad olsun sevgili Hrant Dink’in.” / DUVAR