Diyarbakır İl Örgütü binasının önünde yapılan açıklamada konuşan HDP Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen açıklamada şunları söyledi:
Mutlaka Kazanacağız…
Sözlerimize başlarken, 4 Kasım günü Diyarbakır’da yapılan bombalı saldırıyı kınıyor, yaşamını yitirenlere rahmet, yakınlarına ve halkımıza başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyor, acılarını paylaşıyoruz.
Yine 4 Kasım günü ve öncesinde rehin alınmış olan Eş Genel Başkanlarımızı, vekillerimizi ve bütün seçilmiş belediye eşbaşkanlarımızı ve yöneticilerimizi saygıyla selamlıyoruz. Onların onurlu ve dik duruşlarının, biat etmez ve boyun eğmez tutumlarının arkasındayız. Baskı, zulüm, yok sayma ve faşizm karşısındaki duruşları Kürt halkı başta olmak üzere bütün Türkiye halklarına büyük bir moral kaynağı olmuş, mücadele azmini ve kararlılığını perçinlemektedir.
1.Bugün Erdoğan-AKP iktidarı, demokratik siyasete ve demokratik muhalefete yönelik ağır saldırıları ile demokratik siyasi kazanımları gasp etmeyi, oluşmuş bütün kurum ve kuruluşlarımızı tasfiye etmeyi hedeflemektedir. Bu hedefte sadece HDP'ye oy vermiş olan 6 milyondan fazla insanımızın siyasi iradesi değil, demokrasi, özgürlük, eşitlik, emeğin hakları, kadın özgürlüğü ve adalet mücadelesini sürdüren, vicdan sahibi ve demokrat milyonlarca yurttaşımız da vardır.
Önce milletvekili dokunulmazlıklarını kaldıran, daha sonra 15 Temmuz darbe girişimini bir fırsat olarak değerlendirip OHAL ve KHK'lerle ülkeyi yöneten ve kendi darbesini sürdüren Erdoğan-AKP iktidarı, Meclis’i de işlevsizleştirerek Türkiye’yi bir ‘Kayyum Cumhuriyeti’ haline getirmektedir. Son olarak halkın tercihlerine ve iradesine zerre kadar saygı duymadığını, Eş Genel Başkanlarımız dahil 9 vekil arkadaşımızı tutuklayarak açıkça göstermektedir. Ankara’da Genel Merkez binamızın abluka altına alınması, parti yöneticilerimizin ve üyelerimizin içeriye girişinin halen engelleniyor olması da demokratik siyasete bakışlarını ortaya koymaktadır.
2.Meclis Grubumuz ve Merkez Yürütme Kurulumuz ile birlikte yaptığımız tartışmalar sonucunda, demokratik siyaset tarihimizin bu en kapsamlı ve karanlık saldırısı karşısında, yasama organındaki çalışmalarımızı durdurmaya ve bir kez daha halklarımızla buluşmaya karar verdik.
Önümüzdeki günlerde ev ev, mahalle mahalle, köy köy, ilçe ilçe, il il dolaşarak halkımızın şikayet ve önerilerini dinleyeceğiz. Bileşenlerimizle, bütün ittifak güçlerimizle, kurum ve kuruluşlarımızla, demokrasi, barış ve emek güçleriyle, sivil toplum örgütleriyle, sendika ve meslek birlikleriyle, inanç gruplarıyla, kadın, gençlik, çevre ve ekoloji hareketleriyle tartışarak önerilerini alacağız.
Tüm bu istişarelerin sonunda, yapılan önerileri değerlendirerek sonuçları kamuoyu ile paylaşacağız. Sadece paylaşmakla kalmayacak, ortaya çıkan öneriler doğrultusunda geleceği birlikte örmek için adımlar atacağız. ‘Kayyum Cumhuriyeti’ karşısında ‘Demokratik Cumhuriyet’ mücadelesini büyüteceğiz. (EVRENSEL)