“Bin yıldır olduğu gibi bugün de hiçbir şehidimizin hiçbir gazimizin tek damla kanı boşa gitmiyor. Bu mücadeleyi hedeflediğimiz şekilde sonuçlandırdığımızda büyük Türkiye’nin inşası yolunda tarihi adımlar atmış olacağız”diyen Erdoğan özetle şöyle konuştu:
KILIÇDAROĞLU’NU ‘ŞEHTİLER TEPESİ’ YANITI
Tabi bu tablonun anlamını kavrayabilmek için önce vatan nedir millet nedir şehit kimdir gibi soruların cevaplarını bilmek gerekiyor. Bunları öğrenmenin yolu da öyle sıradan eğitimden, kariyerden falan geçmiyor. Bunlara ancak yüreğinizde ülke ve millet sevgisi varsa, kalbiniz şehadet özlemiyle yanıyorsa, zihniniz ak ve berraksa vücudunuzun her zerresinde hissederek ulaşabilirsiniz. Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin. Onlar diridir fakat siz farkında değilsiniz diyen ayetlerin manasını kavrayabilmek için önce sağlam bir imana sahip olmak gerekir. Bu tablo bize ülkemizin bağımsızlığı, onuru, güvenliği için mücadele ederken can veren herkes için özellikle cephede can verenler için şehit olduğunu hiçbir şüpheye yer bırakmaksızın karşımıza koyuyor. Bu evlatlarımızın şehadeti konusunda kuşkusu olan önce dönüp kendi inancını, imanını sorgulasın. Şehitler tepesi boş kalmayacak sözünü anlamak için de önce bağrından çıktığınız toplumun kültürünü bilmeniz gerekir. Buradan çıkıp da şehitler tepesi boş kalacak diyen kişi bu ülkeyi düşmana teslim etme, boynuna esaret zincirini geçirme derdindedir demektir. Ben tarihimizden, atalarımızdan, şehitlerimizden ilham alarak evet şehitler tepsi boş kalmayacak dedim, diyorum diyeceğim.
‘BUYUR SEN GİT’
Değerli kardeşlerim tabi bunlar onurlu tavırlar. Fakat “Hayatta hiçbir laftan tiksinmedim. ‘Şehitler ölmez vatan bölünmez’den tiksindiğim kadar” diyenlere bu onurlu laflar bir şey ifade etmiyor. Bay Kemal’in yeri ne vatandır ne millettir. Onun yeri Esad’ın yanıdır. Bize tavsiye ediyor ya. Buyur sen git. Monşerlerle birlikte güzel bir yolculuğu gerçekleştirirsin. CHP Genel Başkanının hezeyanlarına cevap vermek gerçekten ağırıma gidiyor. Bir yere kadar siyasetin cilvesi diyerek tahammül etmek mümkündü. Ama artık mesele doğrudan ülkemize ve milletimize kin kusmaya başladı. Meydanı yalanlara ve iftiralara bırakmamak için sizleri ve milletimi bu kişinin hezeyanlarının eziyetine maruz bırakmaktan dolayı da tekrar üzüntü duyuyorum.
‘O GECE NEREDEYDİNİZ DİYE SORUYOR; SÖYLEYEYİM’
Bu zat dün de çıkmış kürsüye. O gece neredeydiniz diye soruyor. Madem merak ediyor söyleyeyim. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı o gece sabaha kadar görevinin başındaydı. Ertesi gün de hiç ara vermeden Cumhuriyet tarihinin en yoğun telefon diplomasisini yürüterek görevine devam ediyordu. O gece bu ülkenin TBMM başkanı, Milli Savunma Bakanı, diğer bakanları, MİT Başkanı ve diğer tüm sorumlular görevlerinin başındaydı. O CHP genel Merkezinde çay içerken bu ülkede sağlık, güvenlik görevlilerine varana kadar herkes görevinin başındaydı.
‘ÜLKEMİZİN BİRLİK VE BÜTÜNLÜĞÜNE SALDIRIYOR’
Kalkmış benden telefon bekliyormuş. Ararsın sorarsın. Nasıl Temel Karamollaoğlu ile görüşmüşsek, diğer liderlerle görüşmüşsek sen de ararsın bilgi verilir. CHP’nin başındaki zat o sırada kim bilir hangi sinsilik, hangi senaryonun peşinde olduğu için kimin çalıştığını, kimin ne açıklama yaptığını takip edememiş olabilir. Ama milletimiz etti. Türkiye dün Çanakkale’de de emperyalistlere karşı mücadele ediyordu. Bugün de son olarak Suriye’de sınırlarımızda bu mücadeleyi veriyor. Kılıçdaroğlu Esad’in Suriye’de, İsrail’in Filistin’de yaptığı insansızlaştırma projesine hizmet ediyor. Kılıçdaroğlu ülkemizin birlik ve bütünlüğüne saldırıyor. Bir insanın kendi ülkesine ve milletine böylesine derin bir kin beslemesi için ya geçmişte ağır bir travma yaşamadı ya da başka bir çıkar hesabının içine düşmüş olması gerekir.
2013 İÇİN ADAYLIK DAVETİ
Çok açık net söylüyorum Türkiye’nin bu tarihi mücadelesini lekelemeye çalışan, alçaktır, şerefsizdir, haindir. Sürekli bu ülkenin Cumhurbaşkanı, Dışişleri Bakanı, Genelkurmay Başkanı gibi açıklamalar yapıyor. Çok açık söylüyorum. Yüreğin yetiyorsa çıkarsın aday olursun. Cumhurbaşkanı olacağım dersin. Milletten yetkiyi alabilirsen de dediklerini yapabiliyorsan yaparsın. / DUVAR