ŞemdinliHaber

'Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı için anlaşma sözkonusu olamaz'

Politika

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Erdoğan güçlendikçe sorunların çözümünün zorlaştığını ve Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığını desteklemek için PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın veya partilerinin anlaşmasının ise söz konusu olmadığını belirtti.

 BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Erdoğan güçlendikçe sorunların çözümünün zorlaştığını ve Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığını desteklemek için PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın veya partilerinin anlaşmasının ise söz konusu olmadığını belirtti. HDP'nin geleceğin Türkiye'sinin prototipi olduğunu belirten Demirtaş, "HDP'nin çıkış misyonu da bu şekildedir. Kitle partisine dönüşmesi için önümüzde büyük bir fırsat var. Kongre ile birlikte iç siyasete HDP müdahalesi gerçekleşmiş olacak" dedi. 

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine değinen Demirtaş şunları söyledi: "İlk turda kesinlikle adayımız olacak ve adayımızı ikinci tura bırakacak düzeyde bir çalışma ile iddialı olduğumuzu ortaya koymak istiyoruz. Bu bir ilkeler savaşı olacak. Bizim adayımızın ortaya koyacağı ilkeler ile diğer adayların ortaya koyduğu ilkeler yarışacak. Bir tarafta Erdoğan ve ona benzeyen adaylar olacak. Dünya görüşleri ve ilkeleri aynı olacak. Tek demokrat ve özgürlükçü aday bizim adayımız olacak. Bizimle onlar arasında gelişen bir seçim olacak. Bizde savunduğumuz ilkeleri ilke defa Türkiye'nin her yanında halkın oyuna sunma fırsatına erişeceğiz. Türkiye'deki bütün inançları, kimlikleri, mezhepleri, dilleri ve dinleri kabul etmek. Bunların hepsinin eşit olduğunu savunmak bizim için vazgeçilmezdir. İkincisi ise emeğe saygıdır. Bizim adayımız emekten yana bir ilke ortaya koymak zorundadır. Kürt sorununda barış başta olmak üzere Türkiye içindeki bütün toplumsal kesimler ile barış konusunda fikirsel yaklaşım olmalı. Kadın özgürlüğü konusunda da hassasız. Adayın kadın özgürlüğüne sınırsız ve amansız bir saygısının olması gerekir."

'MHP'NİN İÇİNDE OLDUĞU BİR ÇATI ADAY FORMÜLÜNDE OLMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL'

Demirtaş, "çatı aday" önerisini de değerlendirerek, "Biz net bir şekilde söylüyoruz. MHP'nin içinde olduğu bir çatı aday formülünde BDP ve HDP'nin olması mümkün değil. Ortak bir aday saydığım ilkeleri temsil edecek aday olabilir. Bunun dışındaki hiçbir aday bizim destekleyeceğimiz aday olmaz. Herkes hesabını buna göre yapmalı. Biz Cumhurbaşkanlığı sürecine gireceğiz. Herhangi bir ortak aday arayışımız yok. Bunu arayanlarda bizim milliyetçi ve ırkçı birisin desteklemeyeceğimizi düşünmesi lazım" diye konuştu.

'ERDOĞAN GÜÇLENDİKÇE SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ ZORLAŞIYOR'

Erdoğan'ın siyasi hayatı boyunca güçlendiği her aşamada elde ettiği gücü toplumsal muhalif kesimlerin ezilmesi noktasında kullandığına işaret eden Demirtaş, "Başbakan güçlendikçe sorunların çözümü zorlaşıyor. Çankaya'ya çıkacak hem oraya hem partisine hakim Erdoğan'ın Türkiye'nin temel sorunlarını çözme noktasında daha inisiyatifli olacağını düşünmüyoruz. Eline tarihi fırsat geçmesine rağmen Kürt sorununda adım atmamış bir Erdoğan'dan bahsediyoruz. Alevi sorununda güçlü bir başbakan rahat adım atardı ama çalıştaylarla meseleyi oyalama ve katliamları onaylayan Erdoğan dışında bir şey görmedik. Güçlendikçe, gücü kendinde biriktirdikçe sorunların çözümünde inisiyatifli bir Başbakan görmedik. Erdoğan'dan çok iyi bir Cumhurbaşkanı çıkar diyemiyoruz" dedi.

'ERDOĞAN'IN CUMHURBAŞKANLIĞI İÇİN ANLAŞMA SÖZKONUSU OLAMAZ'


Demirtaş, Erdoğan'ın toplumu kutuplaştırdığını ve kendi arkadaşları dışındaki herkesin düşman tanımına girdiğini vurguladı. Demirtaş, "Toplumun yarısından fazlasını düşman gören bir kişi Çankaya'da herkesin Cumhurbaşkanı olabilir mi? Mümkün değil" ifadesini kullandı. Demirtaş, içeride ve dışarıdaki hızlı gelişmelerin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden ayrı düşünülemeyeceğini ve seçim yaklaştıkça Erdoğan'ın bütün söylemlerini buna göre yaptığını belirterek, "Cumhurbaşkanlığına aday olmuş ve kazanamamış bir Erdoğan'ın liderliğinin bittiği ve AKP'nin sonunun geldiğinin ilanıdır. Kendileri açısından hayat memat meselesidir. Sayın Öcalan ile görüşme trafiğinin bu sürede sıklaşması ve adımlar atılacağına dair gözlemlerde Cumhurbaşkanlığı sürecinden bağımsız değerlendirilemez. Bizler siyasetçiyiz. Sayın Öcalan'da halkın önderliğini yapan bir şahsiyettir. Bu tür fırsatları değerlendirmek siyasetin doğasındadır. Erdoğan ilerleme kat etmek istiyorsa buna karşı çıkamayız. Ama bu Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin bir pazarlığın karşısında olmaz olamaz. Bazı kesimler Sayın Öcalan'ın Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığını desteklediği ve buna karşı adım atılacağı yönünde haberler yapıyorlar ama bunun hiçbir karşılığı yoktur. Ne biz ne de Sayın Öcalan, Cumhurbaşkanlığı seçimini asla bir pazarlık konusu olarak ele almamıştır. Böyle bir yaklaşımımız da olmayacaktır" dedi.

'ERDOĞAN, KÜRTLERİN TEMSİLCİLERİNE HAKARET DOLU CÜMLELER SÖYLÜYOR'

Demirtaş, Erdoğan'ın çözüm konusunda somut adımlar atmasına da hayır demeyeceklerini söyledi. Demirtaş, ciddi bir hazırlık olduğu konusunda emarelerin olduğunu yol haritasından falan bahsedildiğini belirtirken, Erdoğan'ın söylemlerinin ise bundan uzak olduğunu kaydetti.

Demirtaş, Erdoğan'ın hem milliyetçi oyları almaya çalıştığını hem de Kürt sorunun yürütüyor gibi göründüğünü söyledi. Demirtaş, "Bıçak sırtında Cumhurbaşkanlığı seçimlerine gidiyor. Aynı konuşma içinde hem çözüm sürecine ilişkin pozitif mesaj veriyor Kürtlere ve temsilcilerine hakaret dolu cümleler söylüyor. Dengesizliği denge olarak tutturmaya çalışıyor" diye konuştu.

'KÜRTLER İÇİN ARTIK BİRLİK KAÇINILMAZ'

İŞİD'in Musul'u alarak Irak üzerinden gündeme gelmesini değerlendiren Demirtaş, Musul ve Kerkük meselesinin bu yılın sorunu olmadığını kaydetti. Musul ve Kerkük'ün statüsünün hiçbir zaman kesinleşmediğinin altını çizen Demirtaş, şunları kaydetti: "Kürdistan'ın parçası olmasın rağmen resmi olarak dahil olmadı. Bağdat resmiyette göründü ama hiçbir ağırlığı oluşmadı. İŞİD'in terörist saldırıları ile birlikte Musul'da kontrolü alması bu statüsüzlüğü bir kez daha ortaya çıkardı. Barbarlık dışında hiçbir anlayışı olmayan örgütün Musul'da yerleşmesi ve uzun süreli kalması mümkün değil. Zaten bir gelecek vizyonları, programları ve projeleri yok. Zora ve vahşete dayalı ayakta duruyorlar. Asıl İŞİD'i öne sürerek Rojava ve şimdi de Irak'ta etkili olmaya çalışan güçlerin ne yapmak istediğine bakmak lazım. İngilizler başta olmak üzere."

'KÜRTLER MUSUL VE KERKÜK'TE ORTAK SAVUNMA GELİŞTİRMELİ'


Demirtaş, İŞİD'in mevcut dengeleri bozduğunu ancak yeni dengeleri kuracak güç olmadığını vurguladı.

Kürtlerin durumunu da değerlendiren Demirtaş, "Kürtler, Musul ve Kerkük'ün geleceği açısından hiçbir gerekçe üretmeden bir araya gelme durumundalar. Bundan dolayı YPG'nin ve KCK'nin açıklamaları önemli ve tarihsel açıklamalardır. Bu kadar sorun ve sıkıntıya rağmen, KDP ile PKK ve PYD arasında yaşanan sıkıntıya rağmen bu demecin yapılması ulusal birlik açısından muazzam sorumluluk örneğidir. Bütün Kürt örgütleri böyle yaklaşmalıdır" dedi. Demirtaş, Kürtlerin Musul ve Kerkük'te ortak savunma geliştirmesi gerektiğini ve IŞİD'e karşı ayakta duran tek gücün YPG olduğunu kaydetti. Demirtaş, Musul ve Kerkük'ün en iyi YPG tarzı bir savunma ile savunulacağını belirtti.

'KONSOLOSUN ALIKONULMASI TÜRKİYE'YE YÖNELİK BİR MESAJDIR'

Demirtaş, Türkiye'nin ise başından itibaren kaybeden olduğunu belirterek, "Uzun zamandır Ortadoğu'da Suriye'ye ve Kürtlere karşı işlenen yanlış politikaların sonucudur. Konsolosun ve çalışanların alıkonulması bir mesajdır. Denklem dışı kalmanın mesajıdır. Belki de İngilizlerin bir mesajıdır. Bu değişmez. Çünkü Türkiye'nin dış politikası esnek bir yapıda değildir" dedi.

HDP'YE GÖRKEMLİ KONGRE

Demirtaş, Lice katliamı sonrasında yaşanan olaylar nedeniyle kongrenin ertelendiğini söyledi. Demirtaş, BDP'nin kongresinin de birkaç hafta içinde gerçekleştirileceğini kaydetti. HDP kongresine ilişkin hazırlıkların ise güçlü bir şekilde devam ettiğini kaydeden Demirtaş, "Görkemli bir kongre ile sürece cevap olmaya çalışacağız" diye konuştu.

'HDP'NİN ORTAYA ÇIKMASININ KOŞULLARI YEŞERDİ'

Yerel seçimlerin halkın arayış içinde olduğunu ortaya koyduğunu kaydeden Demirtaş, "AKP'nin adı yolsuzluk ve hırsızlık ile anılıyor. Gezi eylemlerindeki baskıcı tutum, otoriter yanlarını gösterdi. Başbakanın egemen üstüncü dili ve hakaretvari söylemleri insanlarda öfkeye dönüşmüştür. İşçisinden, kadınından, Alevisine kadar herkes Erdoğan'ın kurduğu hegemonik yapıdan şikayetçi. Buna rağmen Erdoğan önemli oy kaybı yaşamadı. Bu karşısında alternatif olmamasından dolayıdır. CHP'den buna karşın başarısız çıkmıştır" ifadesini kullandı.

Demirtaş, bu sonuçlarla HDP'nin gerçek bir alternatif olarak ortaya çıkmasının koşullarının yeşerdiğini kaydetti.

'AKP ULUS DEVLET ANLAYIŞIYLA ORTADOĞU'DA ÇÖZÜME KATKI SUNAMAZ'

Demirtaş, HDP'nin kongresi ile birlikte alternatifsizliği sonlandıracaklarını ve en güçlü alternatifin HDP olduğunu ortaya koyacaklarını söyledi. Demirtaş, "HDP'nin çıkış misyonu da bu şekildedir. Kitle partisine dönüşmesi için önümüzde büyük bir fırsat var. Kongre ile birlikte iç siyasete HDP müdahalesi gerçekleşmiş olacak. Bölge ve Ortadoğu açısından da önemli gelişme olacak. Ortadoğu'da artık halkların özerklik hakkı çok daha büyük önem taşıyor. Konfederal örgütlenme, demokratik ulus ve demokratik özerklik modellerini Türkiye'de hayata geçirmek istiyorsan HDP en önemli yapı olacak" dedi. Demirtaş, AKP'in ulus-devlet anlayışı ile Türkiye'nin artık Ortadoğu'da hiçbir çözüme katkı sunamayacağını söyledi.

'HDP GELECEĞİN TÜRKİYE'SİNİN PROTOTİPİDİR'


Demirtaş, Türkiye'nin de bölgede barış istemesinin yolunun HDP'den geçeceğini vurgulayarak, "Biz gelecekte kimlerle hangi hukukta yaşamak istiyorsak bunu bugünden örmek zorundayız. HDP işte geleceğin Türkiye'sinin prototipidir. Belki Türkiyelileşme kavramını çok kullandık. Bu defa Türkiye'yi HDP'lileştireceğiz. HDP'yi Türkiyelileştirmek artık gerçeği karşılamıyor. Türkiye'yi HDP'ye benzeyen bir modele dönüştürmek zorundayız" dedi. Demirtaş, eş genel başkanlık konusunda önerilerin yapıldığını ve bu önerilerin değerli olduğunu vurgulayarak, "Bizlerin de ismi geçiyor. Bende dahil olmak üzere arkadaşlarımız öneriliyor. Önümüzdeki birkaç günde adaylar netleşecek. Bizim açımızdan bu tarihi dönemde bir görev düşerse bu görevi yapmaktan da kaçınmayacağız. Bizim açımızdan onurlu bir sorumluluk olur. Komisyonun değerlendirmelerini bekleyeceğiz" dedi.

'BDP'NİN ADI DEMOKRATİK BÖLGELER PARTİSİ OLACAK'

Demirtaş, BDP'nin nasıl bir parti olacağına ilişkin ise şunları kaydetti: "BDP'nin biriktirdiği bir mücadele birikimi var. Bunu bizler HDP çatısı altında büyültmeyi hedefliyoruz. Bütün gücümüzü HDP'de halkların ortak mücadelesine sokacağız. BDP'nin de ideolojik bir parti olarak özerkliğin inşasında yer almasına ilişkin kararımız var. Daha çok Kürdistan bölgesine faaliyet yürüten ve ismi Demokratik Bölgeler Partisi olarak değişen bir parti olup yola devam edecek. Bunlar da tartışılıyor. Bir kitle partisi gibi kendini örgütlemeyecek. Seçimlere ilişkin çalışmayacak. Bunda görev alan arkadaşlarımız seçimlerde hiçbir yerden aday olmayacaklar. Bütün çalışmasını özerkliğin inşasına, toplumsal sorunların çözülmesine yoğunlaşarak verecek. Fedai ruhu ile yer alacaklar. Eğitim akademileri bu partiye bağlı olacak. Demokratik Bölgeler Partisi her yerde kadroların yetiştirilmesi eğitime ağırlık verecek. Demokratik özerklik noktasında projeleri hazırlayacak. Ekonomik modellerden, kadın meselesine, savunma meselesine kadar bir yoğunlaşma içine girecek. Yerel yönetimleri, STK'leri harekete geçirmeye çalışacak. DTK ile koordineli bir şekilde çalışacak. Türkiye'nin tamamında örgütlü olmayacak. Kürdistan kentlerinde temsilcilikleri ve il yönetimleri olan bir parti olacak. Siyasetin görünen yüzü olmayacak. Emek yoğunluklu bir çalışma olacak."

YURTTAŞLARA HDP KONGRESİNE KATILIM ÇAĞRISI

Demirtaş konuşmasının sonunda ise yurttaşlara HDP kongresine katılım çağrısı yaptı. Demirtaş, "Bütün halkımızı kongreye davet ediyorum. Coşkulu bir kongre yapmalıyız. Kongreyi başarılı tamamlarsak Cumhurbaşkanlığı seçiminde HDP'nin yükselen bir çizgi olarak gündeme oturmasını sağlayacak" dedi. / Evrensel
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.