Erdoğan, Gezi davası ile ilgili de konuşarak Osman Kavala için, “Dün beraat ettirmeye kalktılar” dedi.
Erdoğan’ın açıklamalarından başlıklar şöyle:
ÖRGÜT SINIRLARINI AŞINCA KARŞISINDA BİZİ BULDU: Geçtiğimiz hafta, ülkemiz bunca sıkıntıyla boğuşurken, birilerinin ısrarla “FETÖ’nün siyasi ayağı” ve bununla bağlantılı bir şekilde yeni darbe teşebbüsü tartışması açmasının gerisindeki sinsiliğe dikkat çekmiştim. Maalesef, aynı tartışmanın hâlâ sürdürülmeye çalışıldığını görüyoruz. Bu ülkede FETÖ meselesinin, çok uzun ve derin, sosyal, siyasi, kültürel kökleri olduğunu bilmeyen kimse yoktur. AK Parti’den önce olduğu gibi, AK Parti döneminde de Türkiye bu süreci yaşamıştır. Bu yapı, diğer pek çok sivil toplum örgütü gibi, toplumun ve hukukun meşru kabul ettiği sınırlar içinde faaliyet yürütürken tehdit ilan edilmiş değildir. Ne zaman ki bu yapının, eğitim, hayır, dayanışma sınırlarını aşıp, devleti ele geçirmeye çalışan bir örgüt olduğu netleşmiştir, işte o zaman karşısında bizi, milletimizi ve hukuku bulmuştur.
TEK FETÖ’CÜNÜN DOSYASI GELMEDİ: Türkiye’de FETÖ’nün serpilmesinde, büyümesinde, güçlenmesinde herkesin payı olabilir. Ama bu ülkede FETÖ’yü terör örgütü olarak ilan edip, ona savaş açan; şahsım ve AK Parti’dir. Başbakanlığım boyunca YAŞ’larda önüme tek bir FETÖ’cünün dosyası gelmedi. Gelen dosyalar hep mütedeyyin insanlarla ilgiliydi. Başbakanlığım boyunca YAŞ’larda önüme tek bir FETÖ’cünün dosyası gelmedi. Gelen dosyalar hep mütedeyyin insanlarla ilgiliydi. Erbakan hocamın bunlarla ilişkisi olmadığını ifade ettim. Liderler içerisinde ilişkisi olmayan sadece oydu. Demirel’in Ecevit’in İnönü’nün şu andaki beyefendinin görüşmüşlüğü vardır.
KILIÇDAROĞLU, FETÖ’NÜN ÖZEL KORUMASINA MAZHAR OLDU: 15 Temmuz gecesi FETÖ şahsımdan bakanlarımıza kadar iktidarı ile muhalefeti ile pek çok milletvekiline kadar herkesin peşine düşmüştür. 15 Temmuz gecesi bir tek kişi FETÖ’nün özel ilgisine, himayesine, korumasına mazhar olmuştur, o da Kemal Kılıçdaroğlu’dur. İstanbul Atatürk Havalimanı’nda FETÖ’cülerin tanklarıyla burun buruna gelen genel başkanın önünde tüm yollar açılmıştır. Sayın Kılıçdaroğlu biz tankların karşısındaydık sen Bakırköy’de başkanın evinde kahve yudumluyordun. Bana da adaya gitmemi tavsiye edenler oldu ben de dedim ki o kardeşimize ben bu topraklarda doğdum bu topraklarda öleceğim. 10-15 dakikalık gecikme olsaydı o zaman bunlar bizi oralarda vuracaktı. Biz 10-15 dakikalık farkla helikopterimiz kalktı Dalaman’a oradan da İstanbul’a ulaştık.
KONTROL SİZDE AMA BAŞARAMADINIZ: Meydanı; demokrasinin kendilerine sunduğu zemini, yalanları ve iftiralarıyla milleti zehirlemek için kullananlara asla bırakmayacağız. Demokrasi, insan hakları, hukuk, adalet söylemlerini, FETÖ ile mücadeleyi sulandırmak, FETÖ tehdidini hafifletmek için kullananlar, bu millet için en az FETÖ zihniyeti kadar tehlikelidir. Kontrollü darbe… Doğru kontrol sizde ama başaramadınız. 15 Temmuz darbesi başarılı olsaydı ertesi gün Kılıçdaroğlu milletin karşısına hangi sıfatla çıkarılacaktı? Kılıçdaroğlu ve avanesi milli iradeye saldırarak kendi namuslarını ayaklar altına almaktadır. Hâlâ 15 Temmuz neydi ne değildi tartışması yapan zihniyet bizzat bu işin parçasıdır. Biz FETÖ ile mücadeleyi sonuna kadar devam ettireceğiz. Yargının FETÖ’nün tasallutundan kurtarılabilmesi için verilen mücadeleyi değersiz hale getirmeye ve hatta tam tersi göstermeye çalışan herkes hükmen FETÖ’cüdür. FETÖ’nün, 40 yıllık birikimini riske atarak başlattığı 15 Temmuz darbe girişiminin sebebi bizim kararlılığımız değil midir Tespit ettiğimiz her yerde ve her durumda örgütün tepesine bine bine muvazenelerini bozduk.
GEZİ KARARLARI: Dün yaşanan gelişmeler bize Gezi olaylarını bir kez daha hatırlattı. Taksim’deki Gezi Parkı’nda güya ağaç bahanesiyle başlayan olaylar kısa sürede büyüyerek devlete ve millete karşı sivil kalkışma halini almıştı. Gezi olayları, tıpkı askeri darbeler, muhtıralar, terör örgütlerinin saldırıları, FETÖ’nün 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimleri gibi devleti, milleti hedef alan alçak bir saldırıdır. Bay Kemal bunu zannediyorum dünkü konuşmasıydı aydınlık gençler diye vasıflandırıyor. Bunlar başta şahsı olmak üzere aldatılmış gençler. Bu aldatılmış gençlere orada çevreci sıfatı verilmek suretiyle bu ülkede milyonlarca ağaç diken iktidara ağaç sökme yaftası yapıştıranlara sadece lanet okurum.
BİR MANEVRAYLA BERAAT ETTİRMEYE KALKTILAR: Bunlar masum bir ayaklanma hadisesi değildir ciddi manada perde arkasında Soros türü bazı ülkeleri ayaklandırmak suretiyle oraları karıştıran tipler vardır. Onun da Türkiye ayağı içerideydi bir manevrayla dün onu beraat ettirmeye kalktılar. 46 kamu binası ile 231 polis aracı ve 44 ambulans kullanılamaz hale getirilmiştir. Vatandaşlarımıza ait 201 araç yağmalanmıştır. 697 güvenlik polisimiz yaralanmıştır 1 polisimiz şehit olmuştur. Gezi olaylarının Türkiye’ye doğrudan maliyeti 1,4 milyar dolar iken dolaylı maliyeti ise 100’lerce milyar doları bulmuştur. İşsizliğin çift haneye çıkması da enflasyonun zıplaması da aynı dönemde gerçekleşmiştir. Gezi’de başaramadıklarını 17/25 Aralık ile denediler. Milletimizle birlikte bu tuzağı da bozduk. Çukur eylemlerini de akamete uğrattık. 15 Temmuz askeri darbe girişimi aynı saldırı silsilesinin devamıydı bu ihaneti de milletimizle boşa çıkardık. Gezi’den Suriye’ye kadar uzanan saldırını hedefi Türk milletinin birliğiydi. Hukukun her kararına saygımız vardır. Milletimizin gözünde Gezi’nin önünde yer alanların hükmü asla değişmeyecektir. Milletimiz müsterih olsun ülkemizin her davası gibi bu meseleyi de takip edeceğiz.
İDLİB HAREKATI BİR AN MESELESİDİR: Artık son ikazlarımızı yapıyoruz. Gerek ülkemizde gerek Rusya’da şu ana kadar maalesef arzu ettiğimiz neticeye ulaşamadık. Türkiye İdlib konusunda her türlü hazırlığını yapmıştır. Bir gece ansızın gelebiliriz. İdlib harekatı bir an meseledir. İdlib’i hem Türkiye hem bölge halkı açısından güvenli yer haline dönüştürmekte kararlıyız.
AB’NİN LİBYA’DA KARAR ALMA YETKİSİ YOK: Avrupa Birliği’nin (AB) Libya ile ilgili olarak herhangi bir karar alma yetkisi yoktur. Şayet uluslararası toplumun da dahil olduğu görüşmelerden adil bir anlaşma çıkmazsa ki şu anda Trablus’un meşru yönetimi masadan çekilmiştir ki olumlu bir karardır, haklı bir karardır, isabetli bir karardır. Çünkü tezgah farklı dolaşıyor. Farklı yöne doğru gidiyor. Meşru Trablus yönetimini ülkenin tamamında hakimiyet kurması için destekleyeceğiz.
EKONOMİDEKİ GELİŞMELER: Ekonomi üzerinden bizi vurmaya gayret eden densizler var. Bizi kur, faiz ve enflasyon üçgenine hapsetmek isteyenleri bir kez daha hüsrana uğrattık. Piyasa faizleri bugün yüzde 8-10 civarında. Geçtiğimiz yılı cari fazla vererek kapattık. 2020 yılında hedefimiz olan yüzde 5’i de aşarak herkesi şaşırtan çok daha güçlü bir büyüme oranına kavuşacağız. İş dünyasının güven düzeyi yükseliyor. Bankların aldığı ücret ve komisyonlarla ilgili gereken adımlar atıldı. Bankaların müşterilerinden aldıkları ücret ve komisyonlara standart getirildi. Bu düzenlemenin ardından yaklaşık 30 milyar liralık bir tutar iş insanlarımız ve vatandaşlarımızın cebinde kalacak.
İTHAL SAMAN: Birileri ülkemizin saman ithal ettiği gibi bir yalanı tekrarlayabiliyor. Çok ağır bir ifade kullanabilirim de bu kürsüye yakışmaz. Türkiye İsviçre’den saman ithal ediyormuş. Bunlar sapla samanı ayırt edemedikleri için önlerine konan kağıtlarda yazanların ne anlama geldiğini kavrayamıyorlar. İsviçre’den kilosu 200 liraya ithal edilen ürünün adı hububat kapçığıdır. Bu özel bitki bir böceğin beslenmesi için kullanılıyor. Kıyılarak getirildiği için görüntüsü samana benziyor. Bay Kemal istersen pazar günü İzmir’deyiz açılışa davet edeyim gelebilirsin isabetli olur bu heyecanı sen de tat.
MİLLET KÜTÜPHANESİ AÇILIŞI YARIN: Yarın Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’ni hizmete açacağımız müjdesini sizlerle paylaşmak istiyorum. İkramlarımız sadece yarın için değil her zaman ücretsiz olacak. 24 saat burası gençlerimizin çalışacak olanların hizmetine açıktır. 5 milyon ciltlik bir kütüphane.
FATİH VE YAVUZ’UN ARDINDAN ÜÇÜNCÜ SONDAJ GEMİMİZİ DE ALDIK: İki sondaj iki sismik araştırma gemimiz vardı. Şimdi Fatih ve Yavuz’un ardından üçüncü sondaj gemimizi de aldık. 11 bin 400 metre derinliğe inebilen 6. nesil ultra deniz sondaj gemisidir. Mart ayında ülkemize ulaşacak gemimizin test işlemlerinin ardından bu yıl içinde sondaja başlamasını planlıyoruz. / DUVAR