Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
ASTANA KARARLARI: Soçi’de kritik kararlar aldık. Astana görüşmelerinin sahada hayata geçirilmesi konusunda 3 ülkenin anlayış birliği zirvenin en önemli sonucu. Suriye’de siyasi çözüme dayalı barış ikliminin tesisi hususunda çalışmayı mücadele etmeyi sürdüreceğiz.
TRUMP’LA YİNE GÖRÜŞECEĞİZ: Ortak frekans yakaladığımız bir görüşme oldu. Bu görüşmenin devamını inşallah önümüzdeki günlerde tekrar yapacağız.
YURTDIŞINDA HESAP POLEMİĞİ: (CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na) Kendisine ya iddialarını ispat etmesi ya da özür dilemesi çağrısını yaptım. İddialarını ispat ederse siyaseti bırakacağımı, cumhurbaşkanlığından ayrılacağımızı söyledim. Biraz sonra güya belge açıklayacakmış. Geçmişte defalarca iddia ettiği yalan yanlışları ısıtıp ısıtıp yeniden gündeme getirecektir. Elinde benim yurtdışına milyonlarca dolarlık paralar gönderdiğimi söylüyor belgesi var mı? Yok. Meselenin dünürlere kadar götürülmesi zaten saçmalığın dik alası. Bu çağrılarımın beyhude bir uğraş olduğunun farkındayım. Ama müfterilere meydanı bırakmamak gerektiğini de biliyorum.
BÜROKTAKİ OLİGARŞİ İNŞA EDİLİYOR: Bürokrasi başta olmak üzere pek çok yerde, nerede işinin altından kalkamayan, nerede tembellik yapan, nerede sorumluluğunun yükünü taşıyamayan biri varsa, hemen şu tarz ifadelerle işin içinden sıyrılmaya çalışıyor: ‘Beyefendi böyle istiyor’ veya ‘Cumhurbaşkanımız böyle istiyor’ veya ‘Külliye böyle istiyor.’ Bu yöntemin, basit bir bir bürokratik işlemden, herhangi bir yatırımın detayları ile ilgili tercihlere, ömrümde hiç görmediğim, tanışmadığım insanların taltifi veya tasfiyesine kadar her konuda kullanıldığı anlaşılıyor. Benim ağzımdan çıkan böyle bir söz var mı? Yok. Eğer ben birisine bir şey söyleyeceksem, bir irade beyan edeceksem kimseyi aracı kılmaya ihtiyacım yok, bunu bizzat kendim yaparım. Adeta bürokratik oligarşinin yeni bir şifresi haline dönüşmüştür. Bizi bahane ederek kendini kurtarmaya çalışan herkes benim gözümde başarısız kişidir bu böyle biline. Biz yıllarca bürokratik oligarşiyle mücadele ettik ama şimdi şahsım üzerinden yeni bir bürokratik oligarşi inşa etmeye çalışmaları asla kabul edilebilir bir durum değildir.
BABAMIN OĞLU OLSA KAPIDAN GERİ KOYSUN: Hiçbir bakanlıkta, hiçbir kurumda, hiçbir teşkilatımızda şahsımın adı kullanılarak herhangi bir sürecin tıkanmasına, kurallar, kaideler dışında iş yapılmasına rıza gösteremem. Bu benim en yakınım da olsa, lütfen bizzat ben bir bakanımı veya bir bürokratı aramıyorsam babamın oğlu olsa kapıdan geri koysun.
ADIMI KULLANANLAR SAHTEKARDIR, DOLANDIRICIDIR: Adımı kullanarak sizlere kim geliyorsa, eğer benden bir telefon almıyorsanız, bana sorun teyit etmiyorsam bu insanları lütfen gönderin. Ne demek adımı kullanmak? Bu bizim siyaset anlayışımıza terstir. Bunu yapanların hepsi sahtekardır dolandırıcıdır. Özel kalem görevlilerimizle bunu yapanları lütfen şahsıma iletmelerini rica ediyorum.
ALEVİLERE PROVOKASYONLARI YAPANLAR LAWRENCE MİSYONLU KİŞİLER: PKK’nın YPG PYD’nin bugüne kadar Kürt kardeşlerimize zerre kadar faydası dokunmuş mudur? Aynı şekilde son günlerde yeniden gündeme getirilmeye çalışılan, Alevi kardeşlerimize yönelik provokasyonları yapanlar da olsa olsa Lawrence misyonlu kişiler olur. Herkes gibi Alevi kardeşlerimiz de bu ülkenin asli sahipleridir, birinci sınıf vatandaşlarımızdır, her türlü hakka ve imkâna sahip bireylerdir.
CHP ANA HIYANET PARTİSİ KONUMUNA SÜRÜKLENİYOR: Türkiye olarak bu hassas dönemde biz ne kadar kucaklayıcı olmaya çalışıyorsak, ana muhalefet partisinin başındaki zat da o derece işi müptezelliğe vuruyor. Genel başkanlık görevine geldiğinden bu yana yaptığı iş hep iftira iftira iftira. Bu partinin ve başındaki zatın ülkemize saldıran herkesle aynı safta yer alması düşündürücüdür. Biz PKK’nın üzerine gideriz o piknik yapan çocuklar, arkadaşlar diyerek yola çıkar, yola onlarla devam eder. Başımıza Fetoperest kesilir. Rabia işaretini terör örgütü simgesi sanacak kadar beyni sulanmış bir zat var. Amerika ile Rusya ile Suriye ile sorun yaşarız bu zatı karşı tarafın borazanlığını yaptığını görürüz. Son günlerde yıl dönümleri vesilesiyle, cumhuriyetimizi, cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü sıkça andığımız için CHP’den her an cumhuriyet ve Atatürk karşıtı açıklamalar yapılmasını bekler hale geldik. Çünkü bunların kendilerine mahsus bir duruşu yok. Tek bir politikaları var; o da bizim ve AK Parti’nin yaptığının tam tersini yapmak, söylediğinin tam zıddını söylemek. CHP, bu zat eliyle hızla, maalesef ana muhalefet partisi olmaktan çıkıp ‘ana hıyanet partisi’ konumuna sürüklenmektedir.
BİR YANAĞIMA VURDUN MU ÖBÜR YANAĞINI BEKLE BİZDEN GELECEK: Sonuna kadar bu işin takipçisiyiz kovalayacağız. Biz buna yönelik çizgi çekmiştik ama anlamadı. Çünkü cibilliyet meselesi, biz insanlığımızın gereğini yaptık, hukukumuzu hukuk içerisinde aramaya devam edeceğiz. Bir yanağına vurdum öbür yanağını çevir. Yok öyle şey bizde. Bir yanağıma vurdun mu öbür yanağını bekle; bizden gelecek.”
ARABİSTANLI LAWRENCE KİMDİR?
Thomas Edward Lawrence, 1988 yılında Birleşik Krallık’ta dünyaya geldi. Asker ve diplomat olan Lawrence, 1916-1918 yılları arasında Arapların Osmanlı İmparatorluğu’na karşı ayaklanmasında etkin rol oynadı. Arap Yarımaadası’ndaki etkinlikleri nedeniyle ‘Arabistanlı Lawrence’ olarak anılmaktadır. 1935 yılında yaşamını yitiren Lawrence’ın hayatı, 1962 yılında ‘Arabistanlı Lawrence’ isimli filmle beyazperdeye aktarıldı. / DUVAR