Erdoğan, AK Parti İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, partisinden ihraç süreci başlatılan isimlere de yönelik de çeşitli mesajlar verdi. Erdoğan’ın konuşmasında şu başlıklar öne çıktı:
ÜYE SAYIMIZ 10 MİLYONUN ÜZERİNDE: Üye sayımızda yüzde 95’den fazlası vefatlardan kaynaklanan 290 bin kişilik eksilme olduğunu gördük. Kongre hazırlıkları çerçevesinde delege listelerinin yenilenmesi ilçe ve il kongrelerinin yapılması gerekiyor. Partimizin 10 milyonun üzerinde üyesi var.
KİBİRLERİ BOYLARINI AŞANLAR: Ülke genelinde hizmet eden dava adamlarının emeğini, kibirleri boylarını aşanların kaprislerine feda etmedik, etmeyeceğiz. Partimize hizmet etmiş hiçbir arkadaşımızı bu safın dışında bırakmayacağız. Yeni isimlerle yeni değerlerle kadrolarımızı tahkim edeceğiz.
YENİKAPI RUHUNA İLK DARBE CHP’DEN GELDİ: Yenikapı ruhuna ilk darbe kontrollü darbe söylemiyle bizzat CHP Genel Başkanı tarafından vuruldu. OHAL uygulamasına saldırdı. Bu parti FETÖ ile mücadeleyi zaafa uğratmaya çalıştı. Milletin safında yer almak varken, CHP ekibi hep milli irade düşmanlarıyla yol yürümeyi tercih etti. CHP’nin ilkesizliği karşısında biz de MHP ile Yenikapı’da başlattığımız işbirliğini yeni bir safhaya taşıdık.
SİSTEM’DEN DÖNÜŞ YOK: CHP ve ortakları içine sindirse de sindirmese de artık cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminden geriye dönüş yok. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde de uygulamadan kaynaklanan bazı eksiklikler olabilir. Kapsamlı çalışmayla tüm eksiklikleri belirledik, çözüm yollarını ortaya koyduk. Sorun alanlarının çoğunun uygulamadan kaynaklandığını tespit ettik. Bu sonuçları yakında paylaşacağız.
KIBRIS’TA 3. SONDAJ GEMİMİZ GELEBİLİR: Doğu Akdeniz’de biz şu ne diyor değil, biz ne diyoruz, buna bakıyoruz. Gemilerimiz bölgede. Burada Kuzey Kıbrıs’taki soydaşlarımızın hakları var. Garantör ülke olarak söz söyleme hakkımız var. 3. sondaj gemimizin gelmesi söz konusu olabilir. Ülkemize yönelik yaptırım tehditleri bize geri adım attırmaz. Bize Ortadoğu’da ne işiniz var diyenlerin niye söyledikleri belli. Ne işimiz olduğunu göstereceğiz.
BU YÜKÜ SADECE BİZ Mİ ÇEKECEĞİZ?: Güvenli bölgelere giden Suriyelilerin sayısı 350 bini buldu. Bizi diyoruz ki, öyle bir güvenli bölge oluşturalım ki, gelin buralarda bizler Türkiye’de çadır kentler var, adeta konut yapalım. Buralara da güvenli bölgeye bunları taşıyalım. Sınır boyunca oluşturacağımız güvenli bölgeye en az 1 milyon Suriyeli kardeşimizi yerleştirmeyi planlıyoruz. Öyle bir güvenli bölge oluşturalım ki -Bunu Trump, Putin, Merkel ile konuştuk- konut yapalım, oraya taşıyalım, böyle bir durumda biz Türkiye olarak rahatlamış oluruz. Böyle bir şey yapacak olursak biz de Türkiye olarak rahatlamış oluruz. Güvenli bölge teklifimiz çok güzel bir teklif. Güzelse gelin konutların yapımını sağlayalım. Bize lojistik destek verin, Suriye’nin kuzeyinde 30 kilometre derinlikte bu konutları yapalım. Böylece insanca yaşama imkânını onlara sağlayalım. Güzel teklifse başlayalım bu işe, ama yok. Biz kovalamaya devam edeceğiz. Bu yolculuk bizi farklı yere doğru götürebilir. Farklı yer nedir, oldu oldu olmadı biz de kapıları açmak zorunda kalırız. Ya destek verecekseniz verin, vermeyecekseniz kusura bakmayın. Bu yükü sadece biz mi çekeceğiz. AB başta olmak üzere dünyadan destek alamadık.
İDLİB TEHLİKESİ: İdlib’deki gelişmeler yeni bir sığınmacı tehlikesini ortaya çıkardı. Güvenli bölge olmazsa, kapıları açmak zorunda kalırız.
GÜVENLİ BÖLGEYİ KENDİMİZ BAŞLATIRIZ: Eylülün son haftasına kadar Fırat’ın doğusundaki güvenli bölge oluşumunu kendi istediğimiz şekilde fiilen başlatmakta kararlıyız. / DUVAR