Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hatay'ın Antakya ilçesindeki konteyner kente gerçekleştirdiği ziyarette konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle oldu:
KOLTUK SEVDALILARINA PRİM VERMEDİNİZ: Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Buradan sizlerin vasıtası ile Hatay'ın tüm ilçe ve mahallerindeki vatandaşlarıma selamlarımı gönderiyorum. Tüm vatandaşlarıma 14 Mayıs seçimleri dolayısıyla teşekkür ediyorum. İstikbalinize iradenize sahip çıktınız. Koltuk sevdalılarına prim vermediniz. Kürt, Türk, Nusayri diye bölmeye çalışan fitne tüccarlarının oyununa gelmediniz.
ŞU ANDA BURADAKİ KARDEŞLERİMİZİN SAYISI 30 BİN: 14 Mayıs'ta kararını Cumhur İttifakı'ndan yana kullanan, diğer partilerden yana da kullanan tüm vatandaşlarıma şükranlarımı iletiyorum. Bizim için sizin oyunuzu almak önemlidir. Elbette sizin teveccühünüze sahip olmak önemlidir. Tercihini demokratik yollarla göstermesi daha da önemlidir. Sandıktan çıkan iradenin başımızın üzerinde yeri vardır. Şu anda buradaki kardeşlerimizin sayısı 30 bin. 40 yıllık siyasi hayatımızda millet ile inatlaşanlardan olmadık.
MİLLETE TEPEDEN BAKANLARDAN OLMADIK: Hataylı kardeşlerim burada toplandığına göre kalpten kalbe yol var. Millete tepeden bakanlardan olmadık. İnsanımızı tahkir etmedik, birleştirenlerden, kucaklaştıranlardan yana olduk. CHP Genel Başkanı ve onun ardından gidenler gibi milleti suçlamıyoruz. Kimseyi tercihlerinden ötürü aşağılamıyoruz. Hele hele depremde yakınlarını kaybetmiş kardeşlerimize ayrımcılık yapmak, onları kaldığı yerden kapı dışları etmek aklımızın köşesinden geçmez. Ülkeye ve millete hizmet yolculuğumuza devam ediyoruz. Kabahati seçmende aramak yerine kendimizi sorguluyoruz. Nerede kusurumuz varsa onu düzeltmeye çalışıyoruz. 28'nde sandıkları patlatacağınıza inanıyorum. Hep beraber nasıl bugüne geldiysek yine beraber yürüyeceğimize inanıyorum. Gönüller kazanmak için koşturacağız.
DEPREMDE İLK GÜNLERDE ZORLANSAK DA KISA SÜREDE TOPARLANDIK: Asrın afeti 6 şubatta ülkemizle birlikte insanlık tarihinin en yıkıcı afetlerinden birini yaşadık. 14 milyon insanımız mağdur oldu. 50 bin insanımızı kaybettik. Yaralılarımız 100 bine yaklaştı. Birçok vilayetimizde hasar görmeyen ev yoktu. Tüm deprem şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Evi ve iş yeri yıkılan vatandaşlarıma geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Gerek deprem alanının büyüklüğü gerek hava şartları nedeni ile ilk günlerde zorlansak da kısa sürede toparlandık. Devletimizin tüm imkanlarını seferber ettik. Size bir daha yardım göndermeyeceğiz diyordu CHP'nin trolleri. Bakın AFAD'ımız Kızılay'ımız burada. Konya Belediye'miz burada. Sizi oraya kardeş yaptık, dedik. Depremzedelerimizi bir an olsun yalnız bırakmadık. Bakanlarımız bir an olsun sahadan ayrılmadı. Sivil toplum kuruluşlarımız ve gönüllülerimiz depremzedelerimize yardımcı oldular. Asrın felaketi karşısında asrın yardımlaşmasını göstererek süratle yaralarımızı sarmaya başladık.
Bu hastanenin temelini attığımızda muhalefet 3 ayda hastane mi yapılırmış, dedi. Biz kovid döneminde Atatürk Havalimanı'nda 3 ayda 1006 odalı Murat Dilmener hastanesini yaptık. Aynısını Anadolu yakasında Pakize Öz Hastanesi'ni yaptık. Biz arazi adamıyız, çalışarak geliyoruz. 3 ayda bu nasıl olur diyenler, ya sizin hayatınızda bir eser var mı? 35 bini aşkın personel bölgede görev yaptı. Herhangi bir sıkıntım olduğu için değil bir gerçeği ortaya koymak için. Tayyip Erdoğan'a Defne'de verilen oy yüzde 8 buçuk, Bay bay Kemal'e verilen 90 buçuk. Biz burada mezhebi bir ayrım var diye bu yatırımı yapmıyoruz. Bu ülkenin cumhurbaşkanı bensem orada yaşayan insan olduğu için bu talimatı verdik. Çünkü biz yaradılanı yaradandan ötürü sevdik. Ayrım yapmadık. Bundan sonra da yapmayacağız. Erdoğan böyle tanındı böyle de tanınacak. 650 bin görevli ve gönüllümüz canla başla hizmet etti. Yüz milyonlarca kardeşlerimizin duasını ve desteğini yanımızda hissettik.
KALICI KONUTLARIN İNŞAATI DEVAM EDİYOR: Depremzedelerimizi hiçbir zaman yalnız bırakmadık. Şehirlerimizi tek tek ziyaret etmiştik. Yapımı tamamlanan köy evlerinin bir kısmının teslimatını gerçekleştirdik. Kampanya döneminde bir gözümüz ve kulağımız buradaydı. Karşılaşılan her sorunu bizzat takip ettik. En büyük yıkıma uğrayan Hatay'ı Konya'ya zimmetlemiştik. Belediyelerimiz alt yapıdan üst yapıya aş evlerinden konteyner kent kurulumuna kadar sizleri desteklediler. Arkadaşlarımız reklam yapmadı, başkaları gibi enkaz önünde poz vermek için gelmediler. Rabbim hepsinden razı olsun. Geçici barınma alanlarının kurulması depremzedelerimiz için kritik öneme sahipti. Geçici barınma merkezleri ile iş yerlerimizi de faaliyete geçirdik. Şu anda kalıcı konutların inşaatı devam ediyor. Bunları da eylül ekime kadar bitirmenin gayreti içindeyiz.
Erdoğan daha sonra Defne Devlet Hastanesi'nin açılış törenine katıldı.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle oldu:
BİZE DEDİLER Kİ, 'BURADA KILIÇDAROĞLU BAY BAY KEMAL YÜZDE 90 OY ALDI, SİZ YÜZDE 8 OY ALDINIZ': Yapacağız dersek işte buyurun. Ziya Paşa ne diyor 'Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır semeri'. Bir tanesi çıkmış ne diyor '3 ayda ne yapıyorsun' diyor. Eğer sende yüz varsa eğer karakterin müsaitse gel Defne Hastanesi'ni gör. Temelini 24 Mart'ta attığımız 300 yataklı hastanemizi 3 ay içerisinde bitirme sözünü vermiştik. Salgın döneminde İstanbul'da iki ayrı hastaneyi aynı sürede kurma tecrübesine sahiptik. Bizim oradan bir tecrübemiz var. Bizde bunlar gibi akşam yalan, sabah yalan yok. Bize dediler ki, 'Burada Kılıçdaroğlu Bay Bay Kemal yüzde 90 oy aldı, siz yüzde 8 oy aldınız'. Bizi bunlar ilgilendirmez. Burada deprem oldu mu? Ölenler, yaralananlar var mı? Biz ayrım yapamayız. Mezhep, meşrep, ırk böyle bir şey bizim dinimizde de yok, kitabımızda da yok. Ben inanıyorum ki, benim vatandaşım gerekli gördüğü zamanda gerekeni de yapacaktır. Hatay'da 100 yataklı Arsus, 100 yataklı hassa, 30 yataklı Belen hastanelerini hizmete açmıştık. Sadece işimize baktık. Şu anda tomografisiyle, MR'yıla ve yarından itibaren hastane kabulüne başlayacak burası.
3 AY BİLE GEÇMEDEN HASTANEMİZİN İNŞAATINI BİTİRDİK: Sizleri bu güzel esere bir an önce kavuşturmak üzere Sağlık Bakanım ve ekibi gece gündüz çalıştılar. Defne Hastanesi'yle ilgili kem söz söyleyenleri mahcup ederek 3 ay bile geçmeden hastanemizin inşaatını bitirdik. Tam 35 bin kamyon seferiyle 500 bin metreküp hafriyat aldık. Gereken donanımları, malzemeleri, her şeyi süratle yerine yerleştirerek bugün sizlerin karşısına alnımız ak olarak çıktık. Şu anda bu hastanede 11 ameliyathane var. Hastanemizin tüm odaları her an yoğun bakıma dönüştürülebiliyor. 256 hekim 1044 sağlık çalışanın görev yapacağı hastanede en gelişmiş tomografi ve MR cihazları bulunuyor.
TÜRK MUHALEFETİNİN HASTALIĞI İŞTE BUDUR: Bir fotoğraf karesi üzerinden tezvirat üretenlerin ise daha sonraki günlerde işin nasıl yürüdüğüne dair tek kelime ettiklerine dair bulmadım. Türk siyasetinin, Türk muhalefetinin hastalığı işte budur. Hanımefendi genel başkanı olduğun partiden bir milletvekilinin sözleri bu. Bak eser burada. Fiziken bu engellemeyi başaramadığında iftira, çamur atarak yapılan işi değersizleştirmeye çalışır. Atalar ne diyor; at binenin, kılıç kuşananın diyor.
HİÇ KİMSENİN KÖKENİNE, İNANCINA, MEZHEBİNE, MEŞREBİNE BAKMADIK: İşte eser işte hizmet. Rabbime bize bugünleri gösterdiği için hamdediyorum. Ayrıca 1000 yataklı Hatay Şehir Hastanemizin projesi hazırlandı. Antakya'da Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanemizin inşaası devam ediyor. İskenderun'da 200 yataklı devlet hastanemiz de yakında hasta almaya başlıyor. Bu kadar kısa sürede hastanemizi kazandıran bakanlarımızı, yüklenicisinden mühendisine, işçisine herkesi tebrik ediyorum. Biz sadece eser ve hizmet siyaseti yaptık. Hiç kimsenin kökenine, inancına, mezhebine, meşrebine bakmadık. Tek kriterimiz bu milletin bir ferdi olmasıydı. 81 vilayet ve 922 ilçenin tamamında eser ve hizmetlerimizde bu anlayışın izlerini görebilirsiniz.
HANİ BUNLAR BAHARI GETİRECEKTİ?: Şimdi deprem bölgesindeki şehirlerimizi ayağa kaldırma mücadelesi verirken aynı yaklaşımla devam ediyoruz. Şayet hak sahibi ise diğer konular insanımızın kendini ilgilendirir. Ülkemizde bir kesim var ki, bu anlayışın tam tersi tavır içinde. Geçtiğimiz pazar günü yapılan seçimlerde deprem bölgesinde bize yüksek oy çıkmasını hazmedemeyenler sularını bile kesmişler çadırların. Tüm hırslarını depremzedelerimize yönelttiler. Az önce vali vekilimize söyledim 'hemen halledin', bilgiyi aldım 'çözüm noktasına geldik' dendi. Hani bunlar demokrattı, hani herkesi kucaklayacaktı, hani bunlar baharı getirecekti? Hani bunlar depremzedelere bedava ev verecekti? Ya nasıl oldu da bir gecede faşist kesildiler? Nasıl oldu da bir gecede depremzedelere düşman oldular, nasıl oldular da bir gecede bahardan kara kışa geçtiler. Bunların hayatı yalan, dolan, palavra.
İŞTE KARŞINDA BAYRAĞI, EZANI, KİTABI OLANLAR: Seçim gecesi geride olduklarını bile bile 'öndeyiz' diye yalanların sonu depremzedelere hakarete vardı. Milletim bunlara 14 Mayıs'ta ilk mesajı verdi. İnşallah milletim haftaya pazar 28 Mayıs'ta bu mesajı tamamlamaya hazır mı? Önümüzdeki dönemde yeni eserlerle, yeni hizmetlerle sizlerle beraber olmayı sürdüreceğiz. Allah'ın izniyle Ekim-Kasım aylarından itibaren konutları da teslim etmeye başlayacağız. Bunlar talimatı Kandil'den alıyor. Kandil'deki terörist başlarının bayrağı var mı? Ezanı var mı? Kur'anı var mı? İşte karşında bayrağı, ezanı, kitabı olanlar. Defne Devlet hastanemiz sadece Defne'mize değil tüm Hatayımıza hayırlı olsun inşallah. / Gazete Duvar