ŞemdinliHaber

Erdoğan, ABD'nin Menbiç teklifini açıkladı

Politika

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD Dışişleri Bakanı Tillerson'un Ankara ziyaretinde, "Çıkaralım onları (YPG). Münbiç'in yarısında güvenlik sizde, yarısında bizde olsun" teklifinde bulunduğunu açıkladı ve ekledi: "ABD'lilerin kastettikleri, kentin asli sakini olan Arapların yerlerine yerleşmelerini sağlamak amacıyla Münbiç’in güvenliğini beraberce sağlamak ise bu elbette yapılabilir."

Afrika ülkeleri ziyaretlerini sürdüren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, kendisine eşlik eden gazetecilere gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Doğu Guta’dan tahliye edilen sivillerin Türkiye’ye getirilmesi yönünde Rusya’nın taahhütte bulunduğunu belirten Erdoğan “Çocuk ve kadınların Şam’a gönderildiğine dair haberler var.  Bu ejderha’ya teslim etmek” dedi. Erdoğan, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’un Ankara ziyaretinde ele alınan konulardan Kıbrıs’ta gaz arama çalışmalarına kadar gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Biz Dakar’da iken Afrin’den şidddetli çatışma haberleri geldi. ABD’nin Ankara Maslahatgüzarı “YPG’yi Münbiç’ten çekeceğiz, YPG’yi müttefik görmüyoruz, verdiğimiz sözlere bağlıyız” dedi…

Çatışma haberlerinin akabinde Hulusi Paşa’dan (Akar) bilgi aldım. Jandarmadan, JÖH’lerden, maalesef 8 şehidimiz oldu. ÖSO’dan da 2 şehit var. Olay akabinde, terör unsurlarının uçaksavarları personelleriyle yok edildi. Yaptıklarını misliyle ödeteceğiz. Sorunuzun ikinci bölümüne gelince… ABD’liler, Obama döneminden beri Münbiç’te kalmayacaklarını, oraya girmiş olanları çıkaracaklarını, Fırat’ın doğusuna çekeceklerini söylüyor. Hep söz vermelerine rağmen, fiiliyatta YPG’yi oradan çıkarmadılar. Trump ve ekibi de aynı şeyi söylüyor. Ama fiiliyata yansımadı. Dışişleri Bakanları Rex Tillerson, geldiğinde “Çıkaralım onları. Münbiç’in yarısında güvenlik sizde, yarısında bizde olsun” dedi. Cevaben, “Ne sizde olsun güvenlik, ne de bizde! Münbiç oranın gerçek sakinlerinin olmalı” dedim. ABD’lilerin kast ettikleri, kentin asli sakini Arapların yerlerine yerleşmelerini sağlama amacıyla, Münbiç’in güvenliğini beraber sağlamaksa bu elbette yapılabilir.

Türkiye’nin S-400 alımı nedeniyle ABD yaptırımlarına konu olması gibi bir risk var mı? Böyle bir risk olursa Türkiye kararını gözden geçirir mi?

Artık bizi tanımış olmaları lazım. Bizden söz bir kere çıkar, iş biter. Ruslarla anlaşmış olduğumuz için o iş artık bitmiştir. NATO üyesi Yunanistan da Rusya’dan S-300 aldı, yaptırım mı uygulandı? Kaldı ki ülkemizin güvenliği ile ilgili meselelerde kimden ne alacağımızı başkalarına soracak değiliz. Stratejik ortaklarımızdan, aynı ittifakta yer aldığımız ülkelerden, müttefikliğin gereğini yerine getirmelerini bekleriz. Mesela müttefikimiz bir ülkenin, bir terör örgütüne silah temin etmesini, hem de ücretsiz silah vermesini makul karşılamamız mümkün değil.

* Putin, “Erdoğan sayesinde Doğu Guta’daki siviller tahliye edilebildi” dedi. Bu Doğu Guta, İdlib veya başka noktalarda sivillerin tahliyesi için beraber çalışılmaya devam edilecek anlamına gelir mi?

Guta ve İdlib ile ilgili Sayın Putin’i aradım. Doğu Guta’dan tahliye için ricada bulundum. Orada çocuk ve kadınlar öldürülüyor. Sözüm ona sivillerin gözetileceği söyleniyor ama videolar, fotoğraflar ortada. Yapılanları gördüğüm zaman insan, baba, siyasetçi olmaktan, hatta Cumhurbaşkanı olmaktan utanıyorum. “Tahliye edilenleri biz alalım, tedavilerini yaptıralım” dedim. Olumlu yaklaşım gösterdi ama bununla ilgili mesafe katedilemedi. Çocuk ve kadınların Şam’a gönderildiği haberleri var. Bu, ejderhaya teslim edilmeleri anlamına gelir.

Afrin’de olumlu yaklaşıp sessiz kalan Rusya, İdlib’de bizi rahatsız edecek bir teklifle karşımıza gelebilir mi?

Afrin olayında Rusya’yla bir sıkıntımız yok. İdlib’de gözlem noktaları oluşturma sürecimiz de devam ediyor. Önümüzdeki süreçte Soçi’deki üçlü zirvenin benzerini İstanbul’da yapacağız. Bu ve benzeri konuları orada da değerlendirme imkânımız olacaktır.

KIBRIS’TA SONDAJ BERABER YAPILMALI

Macron’la görüşmenizde Kıbrıs konusu da gündeme gelmiş…

Kıbrıs ve münhasır ekonomik bölge konusunda daha yumuşak davranmamızı istiyor. Ben de kendisine uluslararası hukuka uygun davrandığımızı anlattım. Orada bulunacak petrol ve doğalgazda, Kıbrıs’ın kuzeyinin de güneyinin de hakkı var. Anastasiadis dürüst davranmak istiyorsa yapması gereken bir şey var: Arama çalışmalarının kime nasıl yaptırılacağını Kıbrıs’ın kuzeyiyle müzakere ile belirlemek. Sondaj beraber yapılmalı, çıkacak ürün de beraberce paylaşılmalı.

* Tartışmalar sürerken Türkiye de bir sondaj gemisini envanterine kattı. Yakın vadede Türkiye’nin bir arama çalışması olabilir mi?

Tabii ki. Bu gemi bunun için alındı. Geminin alınması birinci derecede Rum kesimini rahatsız etti. O bölgede KKTC’nin ve Türkiye’nin rızası olmaksızın bir adım atılamaz. ENİ hadisesinde bu görüldü. Yarın Fransa belki Total ile yapmak isteyecek bu işi. ABD belki Exxon ile yapmak isteyecek. Ama KKTC’nin ve Türkiye’nin uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarının çiğnenmesine fırsat vermemiz mümkün değil.

*28 Şubat sürecinde mağdur olanların özgürlüklerine kavuşmaları veya iade-i itibarlarının sağlanması için yeniden yargılama gibi bir süreç başlayacak mı?

Bu konu ile ilgili Adalet Bakanlığı’nın yaptığı bir çalışma var. Ama bu ne zaman neticelenir, bu tabii ki yargı meselesi. Ama biz arkadaşlarımıza, “Bu konuda adaletin tecellisi için bir yasal çalışma yapın” dedik.

* Türkiye’de FETÖ ile mücadele, Afrin meselesinden sonra sekteye mi uğradı?

Mücadele devam ediyor. Yargılama neticesinde verilmeye başlamış cezalar var. Müebbete mahkûm olanlar var, bakıyorsunuz, 20, 30, 15 yıl mahkûm olanlar var. Süre veremeyiz ama yapmamız gereken, mücadeleyi kararlı biçimde sürdürmektir. Kovalamaya devam edeceğiz.

BANKALARIN KAR DEDİKLERİ FAİZ SAYESİNDEKİ SÖMÜRÜ

Türkiye Varlık Fonu için yeni bir yol haritası var mı?

Varlık Fonu şu anda vekâleten yürüyor. Başbakan’ımızın bir çalışması var. Varlık Fonu’nun başına güçlü, inandığımız, piyasaların da hakikaten takdir edeceği bir ismi bulalım diye bir gayretin içindeler.

Kredi faizlerinin yüksekliği konusunda sık sık uyarılar yapıyorsunuz. Kredi faizlerinin düşmesi için bankaları yönlendirici adım atılması söz konusu mu?

Faiz meselesinde devlet bankaları ve danışmanlarımla bir çalışma yaptık. Sayın Başbakan da bir çalışma yaptı ve arkadaşlarımıza bir süre verdi. Onlar bir çalışma yapacaklar. Akabinde de benim başkanlığımda bu konuyu müzakere etmek üzere tekrar bir araya geleceğiz. Çünkü faiz meselesinde tabii bazı arkadaşımızla tam anlamıyla uyumlu da sayılmayız. Ama faiz konusuna çözüm de bulmamız lazım. Yüksek faiz uygulaması ile ülkemizde yatırımı teşvik edemeyiz, yatırımı teşvik edemediğimiz zaman da istihdamı artıramayız. En büyük sıkıntı burada geliyor. Bakıyorsunuz bir banka 2.7 milyar kâr ettiklerinden söz ediyor. Öbürü “Şu kadar kâr ettim” diyor. Halbuki kâr dedikleri, faiz sayesinde yaptıkları sömürüden ibaret. Hiçbirisi, “Biz yatırımcıyı teşvik edelim de sürümden kazanalım” derdinde değil. Bu ülkede yatırıma destek de “Elimizdeki imkânları onlarla paylaşmak suretiyle ülkenin kalkınmasına yardımcı olalım” diye de bir dertleri yok. Bu finans sektörü böyle bir sektör. Onun için şu anda arkadaşlarımız bu çalışmalarını yapıyorlar, bu çalışmadan sonra kendileri ile bir araya tekrar geleceğiz ve kararımızı alacağız.
(Kaynak: Habertürk)

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.