Demokrasi ve Atılım Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "Hepimizin Devası", "Biz hazırız" sloganlarıyla sahaya çıktı. Annesinin memleketi Çorum'da partisinin il başkanlığı kongresinde konuşan Babacan, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Babacan’ın konuşmasından satır başları şu şekilde:
ANAYASA MAHKEMESİNİ VESAYET ALTINA ALMAK İSTİYORLAR: Mahkeme kararları elbette eleştirilebilir, ancak ülkedeki güvenliği sağlamakla yükümlü bir hükümet üyesinin bir yüksek yargı mensubuna sarf ettiği sözler ülkemiz adına utanç vericidir. Hükümetin güvenlik konusundaki acziyetinin itirafıdır. Anayasa Mahkemesini hedef alanların bir kısmı, askeri vesayet günlerinde partileri kapatılmış, inanç özgürlükleri ayaklar altına alınmış insanlar. Devran döndü, bu insanların bir kısmı şimdi iktidarda. Ancak bugün iktidarın kendisi vesayet rejimindeki hak hukuk tanımayan iktidarlar gibi davranmaya başladı. Güç ile imtihan zor bir imtihan. Bugün, ne yazık ki, Yüksek Mahkeme mensuplarını vesayet rejiminin yargıçlarına benzetmeye çalışıyorlar. Anayasa Mahkemesini vesayet altına almak isityorlar. Daha 10 sen önce bireysel başvuru hakkı bizim de içinde bulunduğumuz bir ekip tarafından getirildi. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru sayesinde hak ihlallerini kısmen telafi etme imkânını getirmiştik. Fakat şimdi, ne zaman özgürlükçü, demokrat, adil, hakka uygun bir karar verilse karşı çıkıyorlar. Çünkü adalete inanmıyorlar. Adil değiller ve olmak da istemiyorlar.
HÜKÜMET FAİZ LOBİSİ KARŞISINDA DİRENEMEDİ Mİ?: İktidar ülkeyi yönetemediğini her alanda itiraf ediyor. Geçen hafta açıklanan ekonomik program Türkiye’nin fakirleştiğini ilan etmiştir. 2013 yılında 961 milyar dolara ulaşan milli gelirimizin bu yıl 702 milyara gerileyeceği, aynı dönemde fert başına milli gelirimizin 12.594 dolardan 8.381 dolara düşeceği açıklanmıştır. Ekonomi yönetimini bıraktığım 2015 yılında 24 milyar TL olan bütçe açığının 2020 yılında tam on katına çıkarak 239 milyar TL olacağı ve bu açığın 2023 yılına kadar da azalmayacağı açıklanmıştır. Devrettiğimde yüzde 27,5 olan kamu borç yükü, bu yıl milli gelirin yüzde 41,1’ine çıkacaktır. Bütçeden yapılan faiz ödemeleri benim ayrıldığım yıl 53 milyar TL idi. Bu yılki faiz ödemesi 137 milyar olarak ilan edilmiştir. Gelecek yıl ise bu rakamın tam 179 milyara çıkacağı açıklanmıştır. Acaba hükümet faiz lobisi karşısında direnemedi mi?
ORTA DİREK YIKILIYOR: Hükûmetin yaptığı yanlışlar yüzünden orta direk yıkılıyor. Yalanlarla, çarpıtmalarla kandırmaya çalışsalar da biz bunları görüyoruz, halk görüyor. “Biz döviz kuruna bakmıyoruz, ilgilenmiyoruz" diyorlar. Halkı cahil, anlamaz sanıyorlar. Halk, her gün sokakta, pazarda, markette gerçek enflasyonu da işsizliği de iliklerine kadar hissediyor. Yeter artık. Biz bu yanlışların bedelini ödemek istemiyoruz. Kur sizi ilgilendirmiyor da niçin akaryakıta zam yapıyorsunuz? Niçin elektriğe zam yapıyorsunuz? Bunların maliyetinin direkt döviz kuruna bağlı olduğunu bu halk anlamıyor mu zannediyorsunuz? Devletin borcunun önemli bir kısmının döviz borcu olduğunu bu millet bilmiyor mu sanıyorsunuz?
İKTİDAR NE UZAKTAN NE DE YAKINDAN EĞİTİMİ BECEREBİLDİ: Ülkemize hamaset dışında hiçbir şey sunamayan bu iktidar eğitim de sorunlar yaşanıyor. Devlet pandemi koşullarında öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılamak zorundadır. Yoksul ailelerin çocukları eğitimden mahrum kalıyorlar. Ne uzaktan ne de yakından eğitimi becerebiliyorlar. Sınavlara girecek öğrencilerimiz sınav müfredatını bilmiyor. Ailelerin en büyük yatırımı mala mülke değil, çocuklarınadır. DEVA Partisi’nin amacı, Türkiye’ye kaderinin bu olmadığını göstermektir. Yüz milyonlarca lira para harcanarak Ahlat’a saray yapılıyor, ama öğrencilere gelince kaynak yok. Bugün kendi yetersizliklerini kimlik siyaseti ile örtmeye çalışan bir iktidar söz konusu. Baktığımızda toplumumuzu kutuplaştırmak da bu iktidarın bir başka yöntemi. Gençlerimiz, kadınlarımız, yatırımcılarımız bu ülkeden göç etmekte. 253 bin kişi bir senede ülkeden göçtü. Kamu kurumlarında mülakatı liyakatli kişiler değil, nüfuslu kişiler kazanıyor. Biz kamuda mülakatı kaldıracağız. Biz hazırız.
BİZİM EN ÖNEMLİ MİLLİ ÇIKARIMIZ HALKIMIZIN SAĞLIĞI: Korona virüsü tablolarının gerçeği yansıtmadığını açıkladılar. TTB aylardır verilerin gerçek olmadığını söylediği için hain ilan edildi. Ekonomik verileri Bu halkın canının hiç mi kıymeti yok? Mesele ülkenin çıkarlarıysa, en önemli milli çıkarımız halkımızın sağlığıdır. İktidar, konu sağlık ve eğitime gelince para bulamıyor. İlaç ve tıbbi malzeme tedarik eden firmalara borçlarını ödeyemiyor. Çünkü devletin bütçesi iflas noktasında. Ama bu durumda bile Kanal İstanbul için ihale yapmayı ihmal etmiyorlar. Esnafımız kepenklerini indiriyor. Diğer ülkeler küçük işletmelere hibe verirken bizde hükûmet, küçük kredilerle sorunları erteledi. Üstelik üzerine faiz ekledi. Şatafata yapılan harcamalar devam ederken esnafın kepenklerini kapatması sessizce izlendi.
AZERBAYCAN’IN HAKLARINI DESTEKLİYORUZ: Ermenistan tarafından işgal edilen Dağlık Karabağ bölgesi Azerbaycan Cumhuriyeti’nin öz toprağıdır. Biz, Ermenistan’ın bu hukuksuz işgali derhal sonlandırması gerektiğini düşünüyoruz ve Azerbaycan’ın uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını sonuna kadar destekliyoruz. (DUVAR)