ŞemdinliHaber

Demirtaş: İnsan hakları savunucularına çok şey borçluyuz

Politika

HDP Eşbaşkanı ve cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, İHD'ye yaptığı ziyaret sırasında insan hakları alanında yürütülen mücadelenin önemine dikkat çekti.

HDP Eşbaşkanı ve cumhurbaşkanı adayı  Selahattin Demirtaş, İHD'ye yaptığı ziyaret sırasında insan hakları alanında yürütülen mücadelenin önemine dikkat çekerek, "İnsan hakları örgütleri gibi kurumların mücadelesi olmasa, AKP'nin tek başına insan hakları ihlalleri konusunda ne adım atmaya mecali olabilirdi, ne de isteği olsa bunu hayata geçirebilirdi. Bu nedenle biz insan hakları savunucularına çok şey borçluyuz" dedi.


Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezini ziyaret etti. Demirtaş'a HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken de eşlik etti. Ziyarette, hem dünya görüşünün şekillenmesinde hem siyasette mücadeleye ilgisinin artmasında en önemli katkıyı İHD'den aldığını belirten Demirtaş, kendisini evinde hissettiğini söyledi.

İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARINA ÇOK ŞEY BORÇLUYUZ

İHD ve benzeri insan hakları kuruluşlarının olmaması halinde Türkiye'de hak ihlalleri konusunda 90'lı yıllardakine benzeyen ortamın yaşanabileceğini ifade eden Demirtaş, şöyle konuştu:

"Kimse, 'Bu hükümet geldi çok işler başardı, mucizeler yarattı, devrimsel gelişmeler oldu' gibi hükümet politikalarını öven tutumlarla meseleyi açıklamaya kalkmasın. Sivil toplumun desteği olmasa, insan hakları örgütleri gibi kurumların mücadelesi olmasa, AKP'nin tek başına insan hakları ihlalleri konusunda ne adım atmaya mecali olabilirdi, ne de isteği olsa bunu hayata geçirebilirdi. Bu nedenle biz insan hakları savunucularına çok şey borçluyuz."

Türkiye'de insan haklarıyla ilgili ihlallerin tam anlamıyla bitmediğini söyleyen Demirtaş, ihlallerin sürdüğünü ama 1980-1990'lı yıllara kıyasla önemli mesafeler alındığını dile getirdi.

Demirtaş, Kayseri'de Ali İsmail Korkmaz davasını izlediğini belirterek, "Dava daha sonuçlanmadı. Tek başına mahkeme kararları, bu tür ağır ihlallerin bir daha yaşanmaması için tek başına yeterli değil. 19 yaşında genç bir çocuğu, esnaf ve polis el ele verip öldürecek kadar dövmeyi kendileri açısından vatan görevi sayıyorsa ve bunu gururla yapıyorlarsa, bu linç kültürü toplumda bu kadar ilgi görüyorsa her şeyden önce hükümet, devlet kendi politikasını sorgulamalı. Tek başına bir mahkemenin bu kişileri cezalandırmaları yetmez" şeklinde konuştu.

EKMELEDDİN'İN JESTİ

Hak ihlallerinin ortadan kalkmasının birinci dereceden sorumlusunun yargı yerine hükümet olduğunu kaydeden Demirtaş, "Başbakan, bu konuda sicili temiz bir siyasetçi değil. Bugüne kadar sokaklarda katledilen, güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucu katledilen çocuk sayısı 133'tür... Bu linç kültürünü bitirebilmenin yolu siyasette yeni bir dil kurmaktır" diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı adaylığı için yarın İstanbul'da kampanya tanıtım toplantısı düzenleyeceğini de aktaran Demirtaş, diğer aday Ekmeleddin İhsanoğlu'nun kendisine yaptığı bağışa ilişkin soru üzerine, şunları kaydetti: "Jest olarak, centilmence bir yarış, demokratik bir işleyiş ve mücadele içerisinde kampanya yürüsün amacıyla olduğunu zaten belirtiyor. Bu amaçla yaptığını belirttikten sonra bize bir şey demek düşmez. Teşekkür edebiliriz ancak kendisine. Bu jestten mutluluk duymak lazım. Başbakanın bağırıp çağırarak siyaset yaptığı bir ortamda, parmağını sallayıp, öfkeyle hakaretler yağdırdığı bir ortamda bu tür jestler elbette ki toplumda hoş karşılanır."

İHD: YOLUNUZ AÇIK OLSUN

Demirtaş’tan sonra söz alan İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ise, “Yolunuz açık olsun. Hakkımızı da helal ediyoruz. Aramızdan birinin cumhurbaşkanı adayı olması bizim için önemlidir. İHD’nin başkanı olarak bu günü görmekten mutluluk duyuyoruz” diye konuştu.

Diğer aday Ekmelettin İhsanoğlu’nun, seçim kampanyası için Başbakan Erdoğan ve kendi hesabına yatırdığı parayı da değerlendiren Demirtaş, “İhsanoğlu bize jest yapmıştır” dedi. Başbakan Erdoğan’ın İhsanoğlu’nun yatırdığı parayı geri iade etmesine ilişkin de konuşan Demirtaş, “Başbakan’ın parayı koyacak yeri yoktur herhalde, ondan iade etmiştir” dedi.

Demirtaş daha sonra, Ankara'da Cumhurbaşkanlığı kampanyasını yürüten HDK bileşenleri temsilcileri ve kampanya çalışanları ile Eğitim-Sen Genel Merkezi Toplantı Salonu'nda gerçekleştirilen toplantıya katıldı. Başbakan Erdoğan’ın kitleleri korkutarak bir arada tutmaya çalışan bir siyaset izlediği ifade eden Demirtaş, yıllardır Alevi, Kürt, Pomak, Arap, Gürcü gibi etnik kökenlere “kardeşim” dediğini ancak hiçbir zaman gayri Müslimlerin adını ağzına almadığını belirtti. Demirtaş, “Başbakan benim Ermeni kardeşim diyemez. 12 yıldır ağzından çıkmamıştır. Benim Yahudi kardeşim, benim Rum kardeşim diyemez. Yüreği yetmez bunu söylemeye. Bu kadar ayrımcı bir kafası, zihniyet var. Bu Türkiye’de hakim siyasetti. Şimdi biz bir alternatifle halkın karşısına çıkıyoruz” diye konuştu.

'OYLARIMIZA SAHİP ÇIKMALIYIZ'

“Benim vatanım” yerine, “bizim vatanımız” demeyi herkese anlatmak zorunda olduklarının altını çizen Demirtaş, “24 Ağustos’a kadar önümüzde zorlu bir süreç var. Gerek ramazan gerek çalışmak için başka şehirlere giden yurttaşlarımız var. Ama herkesi bir şekilde o gün sandıkta buluşturmak zorundayız. Ve o gün oylarımıza sahip çıkmalıyız. Özellikle Ankara’da nelerin yapılabildiğini hepimiz gördük” dedi.

TEK BİR OY BİLE BARIŞ İÇİN ÇOK KIYMETLİDİR

Seçim her sandıkta görevlilerin bulunması ve şimdiden sandık görevlilerinin eğitilmesi uyarısını yapan Demirtaş, şunları söyledi: “Kimsenin gözünü yaşına bakmazlar. İnanınki bize çıkmış her oyu yırtıp çöpe atarlar. Yapmışlardır da. Bu defa buna izin vermeyelim. Sinop’ta Artvin’de bize oy veren kardeşlerimiz orada oylarımıza sahip çıkmak zorundayız. Çünkü bir oy bile bizim için çok kıymetlidir. Biz koltuk için yola çıkmadık. O yüzden tek bir oy bile, gerçek kardeşlik, gerçek barış için çok kıymetlidir. Karadeniz’den, Akdeniz’den, Trakya’dan bu yürüyüşe verilecek selam çok önemlidir.”

HALK KAMPANYASI

Kampanya hesabına, halkın gönlünden kopmuş tek 1 TL’nin bile çok değerli olduğu ve tabana yayılmış bir mali kampanya yürüteceklerini kaydeden Demirtaş, “Aynı zamanda, bütün iş verenlere çağrı yapıyorum. Burada alın terini emeğini koyacak birlerce insanın yanında, sizlerde bu kampanyanın maliyetini üstlenmelisiniz. Her yerde çıkıp isminizi de açıklayarak seçim kampanyasına destek vermelerini istiyoruz. Ancak bu şekilde bir halk kampanyası yürütebiliriz” diye konuştu.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.