Meclis’e 5 Mart 2020 tarihinde gönderilen üç fezlekede de Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hamza Yokuş’un imzası yer aldı.
Özkoç’un Sakarya ve Mersin’de 15-16 Şubat’ta yaptığı konuşmalara dayandırılan ve 5 Mart’ta Meclis’e gönderilen fezlekede halkı kin ve düşmanlığa tahrik ile Cumhurbaşkanına hakaret suçlamaları yer aldı.
Suç tarihi 22 Ocak olarak belirtilen ama 5 Mart’ta Meclis’e gönderilen ikinci fezlekede de Özkoç’un bir radyo programında yaptığı konuşma ile iftira ve Cumhurbaşkanına hakaret suçlarını işlediği ileri sürülerek dokunulmazlığının kaldırılması istendi.
‘BASIN TOPLANTISININ MECLİS ÇALIŞMALARI İLE İLGİSİ YOK’
Özkoç’un 4 Mart tarihinde Meclis’teki basın toplantısında yaptığı konuşma nedeniyle hazırlanan fezlekenin de 1 gün sonra 5 Mart’ta Meclis’e gönderildiği görüldü. Fezlekede milletvekillerinin yasama dokunulmazlığını düzenleyen anayasa maddesi de hatırlatıldı, yapılan basın açıklamasının Meclis çalışmaları ile ilgisi bulunmadığı bu nedenle yasama sorumsuzluğu kapsamında değerlendirilemeyeceği belirtildi.
Fezlekede Özkoç’un basın toplantısındaki sözlerinin yanında aynı gün içinde sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda yer aldı. Aynı içerikte iki açıklama iki ayrı suç olarak değerlendirilerek iki kez Cumhurbaşkanına hakaret suçu işlendiği vurgulandı.
‘JET DEĞİL, SÜPERSONİK FEZLEKE’
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında Özkoç için gönderilen fezlekelere tepki gösterdi. Altay, kamuoyunun bir gün içinde gönderilen fezleke için “jet fezleke” adını verdiğini ama bu fezlekeye bir sıfat takılacaksa bunun adının “süpersonik fezleke” olması gerektiğini söyledi. Özkoç’un 4 Mart’ta yaptığı konuşmadan bir gün sonra dört ayrı suçtan üç fezleke geldiğine dikkat çeken Altay, “Talimatla olduğu çok açık. Bu fezlekeleri hazırlayan savcı da hukukun kırıntısı olduğunu söylemek mümkün mü?” dedi. (DUVAR)