Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından 11 Mart 2020 tarihinde pandemi olarak ilan edilen COVID-19 salgınının, Türkiye’de de ağır bir şekilde hissedildiği vurgulanan teklif gerekçesinde, “Türkiye’de toplum sağlığını koruma ve salgının önlenmesi amacıyla bir dizi önlem hayata geçirilmiştir. Bunlardan ilki hiç kuşkusuz enfekte olanların tedavisidir. Bu çerçevede başta doktorlar olmak üzere sağlık personeli ve yardımcı sağlık personeli ile hastanelerde bulunan diğer çalışanlar, canla başla çalışmakta, hatta virüsle mücadelede enfekte olmakta, hayatını kaybetmektedir” denildi.
‘İLAVE ÖDEMENİN TAMAMLANMAMIŞ OLMASI VİCDANLARI ZEDELİYOR’
Gerekçede şu görüşlere yer verildi:
“23 Mart tarihinde Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastaneler ile üniversite hastanelerinde çalışmakta olan devlet memurlarına ile sözleşmeli personele 04.03.2020 tarih ve 31058 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı’na Bağlı Sağlık Tesislerinde Görevli Personele Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmelik hükümleri gereğince ek ödeme yapılacağı açıklanmıştır. Ancak, yukarıda belirtilen sağlık kurumlarında 4857 sayılı İş Kanuna tabi personel için ayrıca bir ilave ödeme ne yazık ki öngörülmemiştir. Sağlık alanında sağlık personeli ile yardımcı sağlık personeli kadar önemli bir görev üstlenen diğer sağlık çalışanları da aynı oranda riske maruz kalmakta ve tedavi sürecinde çok önemli görevleri yerine getirmektedirler. Bu çerçevede bunlara yönelik bir ilave ödemenin tanımlanmamış olması, vicdanları zedeleyen bir ayrımcılık olarak değerlendirilebilir. Kanun teklifimizle Sağlık Bakanlığına bağlı hastaneler ile Kamu üniversitelerine bağlı tıp fakültelerinde çalışmakta olan ve İş Kanununa tabi personelimize, bir defaya mahsus olmak üzere Covid-19 Salgını ile mücadele süresi boyunca her ay bir maaş tutarında ilave tediye verilmesi teklif edilmektedir.” (DUVAR)