Reuters’ın aktardığına göre Çavuşoğlu, katıldığı televizyon programında gündeme ilişkin şunları söyledi:
ASKERİ HAREKAT: 120 saatin sonunda burada (Suriye’nin kuzeyi) teröristler tamamen çıkacak, güvenliği bizim askerimize ait olacak. Bu bölgede DEAŞ ile ilgili bir mesele olursa o da bizim sorumluluğumuzda olacak. Bizim görmek istediğimiz şey 120 saat sonra burada bir tane bile YPG/PKK teröristi kalmayacak. Bu YPG/PKK’lıları başka isimlerle burada bırakmaya çalışmasınlar, buradan demek isterim. Sahada her şeyi görüyoruz. Biz gerekeni yaparız. Bu harekatla hedefimiz Irak’ın sınırına kadar 444 km’de güvenlik endişelerimizi ortadan kaldırmaktır.
TRUMP ‘TAMAM’ DEDİ: Cumhurbaşkanımız artık bunlarla bir yere varamayacağımızı anlayınca ilk Trump’ı aradı ve “Biz şimdiye kadar sizinle çalışmak istedik ama olmadı artık kendi başımızın çaresine bakacağız” dedi. Trump da dinledi ve “Peki DAEŞ’liler ne olacak, burada hapishaneler var, kamplar var “dedi. Cumhurbaşkanımız da, “Biz gereğini yaparız” dedi. Trump da “Tamam bizim askerimizi hedef almayın” dedi.
TRUMP’IN ÇELİŞKİLİ AÇIKLAMALARI: Ortada farklı bir başkan tipi var. Trump Türkiye’yi ve Cumhurbaşkanımızı seviyor. Cumhurbaşkanımızın zorlu bir lider olduğunu kabul ediyor. Hakkını teslim ediyor. Trump’ın Cumhurbaşkanımızı örnek aldığını düşünüyorum. Trump, Cumhurbaşkanımızın bu kadar kalabalık halkı arkasında nasıl topladığını merak ediyor.
TRUMP’IN MEKTUBU: Bu mektubun üslubu Trump’ı bağlar. Kötü söz sahibine aittir. Seviyesi de onu bağlar. En güzel cevabı ABD halkı verdi. Bizim cevabımız harekat oldu. Sahada cevabını verdik. Grup konuşmamızda Cumhurbaşkanımız cevabını verdi. Biz ciddi bir devlet olarak öyle seviyede bir mektup yazar mıyız? O seviyeye düşer miyiz? Düşmeyiz. Bu Amerika’yı küçük düşüren bir durum. Böyle bir mektubun yeri çöp kutusudur. Cumhurbaşkanımız çöp kutusunun seviyesine inmez.
GÜVENLİ BÖLGE: Bu fikir yeni bir fikir değil. Cumhurbaşkanımız uzun zamandır bunu anlatıyordu. ilk etapta 1 milyon kişi, ilerleyen etaplarda 2 milyon kişinin dönmesi planlanıyor. Bu insanlara burada destek verilmesi gerekir, konutları yıkılmışsa konut yapılması gerekir, çocukları var eğitim lazım, hastaneler lazım. Tulumbaya suyu vermemiz lazım ki ekonomi canlansın. Buna destek verilmesi gerekir. Suudi Arabistan yıllar önce destek veririz demişti. Almanya ve Fransa da destek vereceğini açıklamıştı. Şimdi de harekat bitince dönenlere destek vermeyeceğiz diyorlar. Cumhurbaşkanımız da madem öyle açalım kapıları siz bakın diyor. Burada bir tehdit yok. İşlerine gelmeyince böyle diyorlar. Ortalık sakinleşince yeniden doğru yolu bulurlar.
ABD’DEKİ HALKBANK DAVASI: ABD’deki Halkbank davası siyasi motifli bir davadır. / DUVAR