Independent Türkçe’den Can Bursalı‘nın söyleşisinde yer alan ifadelere göre, kurulacağı iddiaları her geçen gün güçlenen iki siyasi partinin de geleceğini değerlendiren Ağırdır, “Türkiye’nin siyasi alanına baktığımızda, siyasetin kimlik siyasetine sıkışmış olduğunu görüyoruz. Toplumsal dokuyu ve siyaseti tarif eden iki ana eksenden biri sosyoekonomik gelişmişlik biri de kültürel kimlik. Bu iki eksenin dört köşesinde dört parti var. AK Parti, CHP, MHP ve HDP. Bu dört parti de kimliklerin içinden siyaset yaptığı için Türkiye’de tıkanıklık yaşıyor. Eğer yeni bir parti, bu kimliklerin üzerinden bir pozisyon alıyorsa, o zaman gidebileceği alan belli. Mesela İYİ Parti de siyasetin oturduğu iki ana eksen üzerinden bir şey hedeflemiyordu ama öyle oldu. Ayrıca, yeni kurulacak partiler öyle hedeflemeseler de, şimdiye kadar verdikleri imaj ve toplumun onları konumladıkları yer itibariyle öncelikle AK Parti’den oy alacaklarını söyleyebiliriz. Çünkü, AK Parti’de bir çözülme var. Bir zamanlar AK Parti tek başına yüzde 52’leri, 53’leri görebilen bir partiyken, bu oranın yüzde 38’i, kafasına tabanca dayasan partisini değiştirmeyecek olan çekirdek seçmendi. Yüzde 38’in üzerine yüzde 13-14 civarında sempatizan seçmen oy verirdi. AK Parti, sempatizan seçmeni ciddi bir biçimde kaybetti” dedi.
AK Parti’nin çekirdek seçmeninin yüzde 27’ye düştüğünü dile getiren Ağırdır, “AK Parti için vahim olan çekirdek seçmen sayısında yaşadığı kayıp. Yüz kişiden 38’i kendini çekirdek seçmen kategorisinde değerlendirirken, şimdilerde 27 kişi bu tanımı yapıyor. Çözülme yaşayan seçmenin 4-5 puanlık bir kısmı tepkisini sandığa gitmeyerek gösterdi. Kalan kısmı ise muhalefet yerine, iktidar blokunda yer alan MHP’ye oy verdi. Bizim şöyle bir modellememiz var: 57-58 milyon seçmene bir parti gözüyle baktığımız zaman, en yakın kitleye çekirdek seçmen diyoruz. İkinci halkaya sempatizan diyoruz. Sonra bir gri alan doğuyor. Daha sonra öbür partilerin çekirdeği, sempatizanları görülüyor. Bir seçmen, bir partinin çekirdeğiyken şikayet edip eleştirmeye başladığı zaman birden bire başka bir partiye gitmiyor. Sempatizan halkasına kayıyor. Eleştiri ve şikayetler sempatizan halkasında da devam ediyorsa, seçmen gri alana geçmiş oluyor. Gri alan gelen seçmen yeni bir sese, yeni bir söze, yeni bir yüze kulağını, gözünü açmaya başlar. Şu an bu gri alanda bulunan seçmenin büyük çoğunluğu, AK Parti’ye oy vermiş olan ama giderek eleştirel pozisyon alanlardan oluşuyor” ifadelerini kullandı.
‘AK PARTİ SAHİCİLİĞİNİ YİTİRDİ’
Bu gri alanın genişlediğini dile getiren Ağırdır, “Ama çok önemli bir değişiklik var. Şimdiye dek, iktidara yakın bakardı bir çok meselede ve iktidara oy verirdi. Ama bu kez araştırmalarımıza göre, gri alanın genişlediğini hem de gri alandakilerin aklı ve gönlü iktidara doğru değil, muhalefete doğru ya da yeni bir sese doğru baktığını görüyoruz. İktidar artık gri alanda olup da kendisine bakan seçmeni ikna edemiyor, sahiciliğini yitirdi. AK Parti dediğimiz mekanizma felç oldu. O mekanizmanın en önemli iki bacağının biri örgütü biri de yerel yönetimlerdeki kapasitesi ve başarısıydı. Şimdi her ikisi de felç. AK Parti dediğimiz mekanizma bugün, liderinin iktidarını sürdürmeye çalışan bir aygıta dönüşmüş durumda. Bu kadar bozulmadan sonra tekrar orijinal haline dönmesi çok zor. Tabii tüm bunların yanında unutmayalım ki, Türkiye’de en büyük kemik seçmene bugün hala AK Parti sahip” dedi. (Kaynak: Independent Türkçe)