MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dün Ümit Özdağ ve Yusuf Halaçoğlu'na Mersin'de düzenlenen saldırıya ilişkin Twitter hesabından açıklama yaptı. Sinan Oğan'a yapılan saldırı sonrası "Ülkücü yaparsa yarım bırakmaz" sözlerini tekrarlayan Bahçeli ayrıca "Uyarıyorum, sabırları zorlamanın sonu iyi değildir" ifadelerini kullandı.
Bahçeli'nin tweetleri şöyle:
Türkiye’nin siyasi ve toplumsal tansiyonu normal sınırlara henüz inmiş değil. Hala kanama riski, hala felç ihtimali var ve görülüyor.
Karışıklıktan nemalanmaya çalışan,huzurumuza kaynak yapan,kendilerini gizleyip meydanı taşa tutan ilkesiz ve çıkarcılara da sık rastlanıyor.
Ümitle bekledikleri kaos için el ovuşturan, kavga çıkması için el sallayan, karanlığa alkış tutan odaklar 16 Nisan’da tamamen kaybedecekler.
Bir tohumu düşünün, güneşe ulaşmak için yolundaki taşları nasıl da iter,üzerindeki taşları nasıl da geçer. İşte,16 Nisan’a böyle ulaşacağız.
Yüksek bir ülküye bağlanmanın manevi mükâfatı eşsizdir. Bunu ancak davasında erimiş, yüreğiyle mücadele etmiş üstün şahsiyetler bilir.
Aklımızdan bir an çıkarmayalım, yürüdüğümüz yolda engel yoksa o yol bizi hiçbir yere götürmez. Ancak engellerin çokluğu da normal değildir.
Usta kaptanlara sorun,her fırsatta büyük fırtınaları nasıl atlattıklarını anlatacaklardır.Her bir fırtına ibret,her biri ders ve tecrübedir.
Bizim hamd olsun tecrübemiz fazlasıyla vardır. Nitekim hiç kimseden alacak, görecek ve öğrenecek bir şeyimiz de yoktur.
Bakıyorlar dam karla örtülü,sanıyorlar içeri gam yüklü.Ama yanılıyorlar,kesin yanlışa düşüyorlar.Ne aradığını bilmeyen, bulduğunu anlayamaz.
Kovanı patlamış arı gibi uçuşup etrafta vızıldayanların sürekli MHP’yi karalama, kara gösterme çabası bir defa insanlıkla bağdaşmaz.
Davamız ucuz değildir, siyasi uyuşma ve uydulaşmanın son evresinde bulunan çapsızların mütecaviz tertiplerine karşı sahipsiz hiç değildir.
Birisi dümenden kürsüye saldırtır, birisi ışıkları söndürtür, diğerleri küçücük salonu sabote ettirir. Her yer oyun, her yer tiyatro.
Dedim ya, ülkücü yaparsa yarım bırakmaz. Yine aynı görüşteyim, yine aynı noktadayım. Uyarıyorum, sabırları zorlamanın sonu iyi değildir.
Partimizle uzaktan yakından ilgisi,ilişkisi,bağı,bağlantısı olmayan kişilerin,ayağımıza dolaşıp tahrike yeltenmeleri kalleş bir kumpastır.
Kimin ne düşüncesi varsa, kim neyi, nerede, nasıl savunacaksa;kanuni sınırlar dâhilinde yapabilecektir.Ancak bunlar MHP’den uzak durmalıdır.
Yüzsüzlüğün âlemi yoktur. Utanmazlığa sığınıp fitne dümenini çevirmenin, rezilce yol almanın maliyeti çoktur, mazereti de zaten yoktur.
Yusuf Has Hacib ne güzel de buyurmuş: “Sözünü gözet selametle yaşa; kendini gözet esenlikle koca.”
16 Nisan’da koskoca evetle millet ve devlet hayatını sarmış paslı tahakküm zincirlerini kıracağız. Bundan rahatsız olanlar ise çıldırıyor!
Geçmişi unutacak kadar hafızasız, geleceği tasavvur edemeyecek kadar hayalsiz bir millet yaşayamaz. Bu nedenle 16 Nisan’da evet diyoruz.
Anayasa’yı okumadan hayır turuna çıkan, yeni sistemi hiç bilmeyen zavallı siyaset anlayış ve savruluşundan kurtulmak için evet diyeceğiz.
Milletimiz öyle büyüktür ki, Yusuf Has Hacib’in ifadesiyle söylersek; “nice bulanık işi el sürünce süzer, nice ters düğümü bakınca çözer.”
“Kötü iyiye yaraşmaz, doğru eğriyle güreşmez.Kara gece parlak güne yaklaşmaz,yeşil su kızıl ateşe konuk olmaz.” Anlayan herhalde anlamıştır.
Merhum Peyami Safa diyordu ki, “milli varlığımızın köklerini kemiren düşman ideolojilere karşı tek savunma silahı milliyetçiliktir.
16 Nisan’da evet iradesiyle milliyetçiliği şahlandırıp coşturacağız, aksini söyleyenleri ve milli varlığımızı kemirenleri defedeceğiz.
Son olarak, hafta sonu YGS’ye girecek kardeşlerime şimdiden başarılar diliyor, Allah’tan kolaylıklar ve muvaffakiyetler temenni ediyorum.