Avrupa Parlamentosu (AP), bugün (7 Haziran) Fransa'nın Strasbourg kentindeki Genel Kurul oturumunda 2021 Türkiye raporunu oyladı.
AP'nin paylaştığı bilgilere göre, Türkiye'nin "ısrarla Avrupa Birliği (AB) değer ve standartlarından uzaklaştığının" vurgulandığı rapor, 67 ret ve 107 çekimser oya karşı 448 parlamenterin oyuyla kabul edildi.
"Avrupa Birliği ve Türkiye'nin dış politika ve güvenlik politikasında yakın işbirliğinin hayati öneme sahip olduğunu" ifade eden rapor, Türkiye'de 2021 yılında "temel özgürlükler, demokrasi ve hukukun üstünlüğü konularında hiçbir gelişme olmadığını" ortaya koydu.
Parlamenterler, "Türkiye, AB üyesi olmayı amaçladığını tekrar tekrar dile getirse de ülke, son iki yılda üyelik sürecine ilişkin kendi verdiği taahhütleri yerine getirme konusunda ısrarla başarısız oldu" dedi.
İsveç ve Finlandiya'nın NATO başvurusu
Türkiye'nin Rusya-Ukrayna savaşı bağlamında NATO üyeliğine başvuran İsveç ve Finlandiya'nın üyeliğine karşı çıktığı hatırlatılan kararda söz konusu başvuruların "iyi niyetle ele alınması" gerektiği vurgulandı:
"Parlamenterler, Türkiye hükümetini Finlandiya ve İsveç'in NATO üyelik başvurularını iyi niyetle ele almaya, ortaya çıkabilecek muhtemel meseleleri çözmek için yapıcı bir şekilde çalışmaya ve bu süreçte haksız baskı uygulamaktan kaçınmaya çağırıyor.
"Mevcut ciddi şartlarda NATO'nun tüm müttefiklerinin öngörü ile davranması ve iki ülkenin üyelik sürecini hızla onaylaması önemli."
"Bu, kasıtlı bir karardı"
Hazırladığı raporun kabul edildiğini Twitter hesabından duyuran AP Türkiye Daimi Raportörü Sánchez Amor, "raporun büyük bir oy çokluğu ile kabul edildiğini" söyledi. Sánchez Amor, özetle şöyle yazdı:
"Umarım Türkiye hükümetine yönelik bu net mesaj kulak ardı edilmez: AB yolundaki kapıyı kapatma kararınız kasıtlı bir karardı. Öte yandan, Türkiye toplumu geleceğin yazılmadığını bilmeli!"
Sánchez Amor, raporla ilgili AP oturumunda şöyle konuşmuştu:
"Mevcut zor zamanlarda AB'ye üyelik sürecinin merkezinde yer alan değer ve ilkeler herhangi bir jeopolitik durumsallık karşısında ikinci sırada gelemez. Bu yüzden, Parlamento - ve umarım tüm AB kurumları - ülkenin halihazırda içinde bulunduğu otoriter sarmal karşısında sessiz kalmayacak.
"AB-Türkiye ilişkilerinde çok ihtiyaç duyulan güveni yeniden kazanmak yerine bu güveni kaybediyoruz; NATO'daki sorumsuz veto ve AB üye ülkeleri ile artan gerginlikler gelecek için endişe verici işaretler; bu, ülkedeki seçim öncesi durumun da izlerini taşıyor. Eğer bir değişim olmazsa üyelik sürecinin beş sene daha dayanabileceğini düşünemiyorum."
Raporda ne var?
Avrupa Parlamentosu (AP) Dış İlişkiler Komisyonu, 12 Mayıs 2022'de yapılan oylamada 2021 Türkiye raporunu kabul etmişti.
Rapor, Türkiye'de "temel özgürlükler, demokrasi ve hukukun üstünlüğü konularında hiçbir iyileşme olmadığını" not ediyor.
AP'nin Türkiye raporunda ayrıca "AB ile ilişkili reformlarda net ve önemli bir gelişme kaydedilmeden Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye ile üyelik müzakerelerini sürdürmeyi öngöremediğinin" de altı çiziliyor:
"Parlamenterler, Türkiye'nin AB'ye üyelik amacını tekrar tekrar dile getirmesine rağmen son iki sene içinde üyelik sürecine ilişkin taahhütleri yerine getirme konusunda sürekli yetersiz kaldığı uyarısında bulunuyor."
Yeniden görülen Gezi davasında Osman Kavala ve yedi hak savunucusunun aldığı mahkumiyet ve tutuklama kararlarına da değinen Türkiye raporuna ilişkin AP Dış İlişkiler Komisyonu özetle şöyle demişti:
"Rapor, Türkiye'deki insan hakları durumunun sürekli kötüleştiğine işaret ediyor. Parlamenterler hükümetin sivil toplum ve insan hakları savunucuları, avukatlar ve gazetecilere yönelik aralıksız adli ve idari baskısını üzüntüyle karşılıyor. Parlamenterler, Komisyonu ilgili mali araçlar yoluyla Türkiye'deki demokrasi yanlısı çabalara yeterince kaynak sağlamaya çağırıyor.
"Parlamenterler, Avrupa Parlamentosunun bu aşamada 2018 yılından bu yana bilfiil durmuş vaziyette olan Türkiye ile üyelik müzakerelerine ilişkin tutumunu değiştirmeyi savunamayacağı sonucuna vardı.
"Türkiye, Osman Kavala ve diğerlerinin davasına ilişkin olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) bağlayıcı kararlarına açıkça meydan okuyarak AB'ye üyelik sürecini yeniden başlatmaya yönelik isteğini kasıtlı olarak ortadan kaldırdı."
Raporda ayrıca "son dönemde genel olarak AB-Türkiye ilişkilerinde hafif bir iyileşme olduğu" değerlendirmesinde de bulunuluyor.
Bu bağlamda "son dönemdeki üst düzey diyaloglara" ve bu yöndeki çağrılara atıfta bulunan rapor, "Fakat bu artan işbirliği maalesef devam eden çatışmalar ile aynı anda gerçekleşti; AB üyesi komşu ülkeler ile ilişkiler zorlayıcı olmaya devam ediyor" değerlendirmesini paylaşıyor. / BİANET