Atalay, Halk TV’de Enver Aysever’in sunduğu ‘Ayrıntılar’ programına katıldı, Cumhuriyet gazetesinde yaşananları değerlendirdi. Yönetim değişikliği sonrasında Cumhuriyet’te köşe yazıları yazmaya başlayan Aysever programın başlangıcında Akın Atalay’ın sözünün kesilip kesilmeyeceğine yönelik olarak bir açıklama yaptı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşacağını ve canlı yayın olması durumunda yayına ara verileceğini kaydeden Aysever, Cumhuriyet gazetesi için, “Atalay’ın da göz bebeği” ifadesini kullandı.
‘İLHAN SELÇUK PARAF ATMADIĞIM BELGEYİ İMZALAMAZDI’
Programda İlhan Selçuk döneminden bahseden Atalay, “Selçuk sağlığında benim paraf atmadığım bir belgeyi imzalamazdı. Güven ilişkimiz vardı” dedi. Atalay, Cumhuriyet gazetesinin eski Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız’ın görevden alınmadığını söyledi. “Kendi istifa etti” diyen Atalay, “1 Ağustos 2014’te gazeteye 5 yeni muhabir ve yazar geldi. Bunlarla ilgili olarak gazete içindeki bazı yazarlar tepki gösterdiler. Yıldız bunun üzerine bir veda yazısı yazarak ayrıldı” diye konuştu.
‘CAN DÜNDAR TİRAJI ARTTIRIRIM DEDİ’
Can Dündar’ın genel yayın yönetmeni olması hakkında Atalay, “Popüler bir isimdi. Gazeteye ilişkin iddia ortaya koymuştu. ‘Tirajı artırırım’ diye” ifadesini kullandı. Atalay, “Can Dündar kendi tanığı arkadaşlardan bir ekip kurdu. Biz o insanların isimlerini bilmiyorduk. Milliyet’ten tanıdığı 4-5 arkadaş getirdi. Gazeteyi onlarla birlikte yaptı” dedi. Atalay, “Can Dündar anormal bir para aldı mı?” sorusunu, “Hayır, böyle bir para almadı. Cumhuriyet’e gelen biri anormal ücretle çalışmayacağını bilerek gelir” diye yanıtladı.
Gazetenin Atatürkçü çizgisinden ayrılarak liberal çizgiye kaydığı iddialarına Atalay, “70’lerde 80’lerde liberaller yazardı” ifadesini kullanarak, “Yayın çizgisinde aslolan haberleridir. Cumhuriyet’te eskiden liberaller yazardı. 70’lerde 80’lerde yazarlardı. Sosyalistler yazardı. Onlar Atatürkçü değillerdir” ifadesini kullandı. Atalay şöyle konuştu, “Benim için bir gazete, haberleriyle önemlidir. Gazetelerde eskiden bu kadar köşe yazarı yoktu. Cumhuriyet’in eskiden 13-14 tane köşe yazarı vardı. Bugün 50’nin üstüne köşe yazarı var.”
‘ŞEKLİ TABULARA TESLİM OLMADIK’
Geçmişte Cumhuriyet logosunun üzerine haber/yorum koyulmamasına ilişkin olarak Atalay, “Şekli tabulara teslim olmadık. Logonun en üstte olmasıyla altta olmasının tartışılması safsatadır. Değerlerinizi koruyorsanız logo aşağıda olmuş yukarıda olmuş fark etmez. Diğer şeyleri öne çıkarmak anlamsız” dedi. Atalay’ın gazetenin tirajının azaldığına yönelik açıklaması ise programda tartışmaya neden oldu. “Cumhuriyet, Haziran ve Temmuz aylarında 38-39 bin tirajı civarındaydı” diyen Atalay, “Biz ayrıldıktan sonra tiraj 34 bine kadar düşmüştür” dedi. Aysever ise tiraj rakamlarına bakarak, “37 bin” olduğunu söyledi. Atalay da “İnşallah” diyerek, “Günlüğe bakmayın, haftanın ortalamasına bakın. Kitap eki nedeniyle 3-4 bin fazla satar” ifadesini kullandı.
‘EKLER MALİ NEDENLERLE KALDIRILDI’
Gazetenin Sokak ve Bilim eklerinin kaldırılması hakkında da konuşan Atalay, “Mali nedenlerden dolayı kaldırıldı. Asla içerikle ilgili bir şey değildir. Gazetenin yaşaması için hoşa gitmeyen ekonomik tedbirler almak zorundasınız” diye konuştu.
‘BAYKAM’I ŞİMDİ YÖNETİMDE OLANLAR SANSÜRLEDİ’
Enver Aysever’in gazeteden “Atatürkçü yazarların neden tasfiye edildiği” sorusu üzerine Atalay, “Kim?” diye sordu. Aysever, “Bedri Baykam” dedi. Atalay ise, “Bedri Baykam’ın Kılıçdaroğlu’nu eleştirdiği yazısı şimdi yönetimde olan kişiler tarafından sansürlendi” dedi. Vakıf seçimleriyle ilgili olarak Atalay, “İstanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne dilekçe verilmiş. Bunun üzerine bir araştırmacı tayin ediliyor. Bu kişi arkeleog. Bu işle ilgili bir araştırma yapılacaksa bir hukukçu veya müfettiş görevlendirilmeliydi. İtiraz ettik. Vakıflar Genel Müdürlüğü de müfettiş ve müfettiş yardımcısı tayin etti. Bu kişiler daha sonra FETÖ’den yargılanmadılar” diye konuştu.
‘COŞKUN’UN BELGELERİ CUMHURBAŞKANLIĞI’NA GÖNDERDİKLERİ’
Cumhuriyet Vakfı’nın yeni yönetim kurulu başkanı Alev Coşkun’un Cumhurbaşkanlığı’na mektup yazdığını ve savcılık tanıklığına hazırlıklı gittiğini söyleyen Atalay, “Alev Çoşkun tanıklık için ifadeye giderken yanında bazı belgeler götürüyor. Savcılık tanıklık için çağırdığında hazırlıklı gitmezsiniz. Alev Coşkun’un savcılığa verdiği belgeyle 8 ay önce Cumhurbaşkanlığı’na gönderilen belgedeki el yazısı ve çizgiler aynı” dedi. Bunun üzerine Aysever, Alev Coşkun’un kendisine bu konuyla ilgili olarak, “Ben bunu Cumhuriyet okurlarıyla yaptığım bir toplantıda çizip yazmıştım, biri alıp çoğaltmış” dediğini aktardı.
Atalay, Aysever’in, “AKP yandaşı yazar var mı?” sorusuna ise, “Gazeteye yeni gelen hiçbir yazar AKP yandaşı değildir. Ancak Cumhuriyet yöneticisi Alev Coşkun Cumhurbaşkanlığı ile işbirliği yapmıştır” yanıtını verdi.
‘HER YAZIDAN YÜZDE 100 MUTLU OLAMAM’
Eski Cumhuriyet yazarı Nuray Mert’in tartışmalara neden olan evrim yazısı hakkındaki soruya Atalay, “Yazı çıktığı zaman biz tutukluyduk” yanıtını verdi. Atalay, “Bir okur olarak bu gazetede yayımlanan her şeyde yüzde 100 mutlu olmadım” dedi. Aysever’in, “Aydın Engin ‘Sonuna kadar evetçiyim’ dedi” sözleri üzerine ise Atalay, “Aydın Engin biz içeri girdikten sonra elini taşın altına koyan bir isimdir. Onun adına konuşamam” ifadesini kullandı.
Sosyal medyada Aysever’in Atalay’ın sözlerini sık sık kestiği iddiaları da konuşuldu. Aysever, Atalay’a program hakkında sorular sordu. Atalay Aysever’in “Objektif gazetecilik yaptığını” söyledi.
Ne olmuştu?
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, Cumhuriyet Vakfı’na yeni yönetim kurulu üyeleri seçiminin yapıldığı 2 Nisan 2013 tarihli yönetim kurulu toplantısının geçersiz olduğuna karar verdi. Bunun üzerine Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu’nun, 2013’teki üyeleri ile bugün tekrar toplanması gündeme geldi. Cumhuriyet Vakfı’nın eski yönetim kurulu üyeleri Alev Coşkun ve Şevket Tokuş ile eski denetleme kurulu üyesi Mustafa Pamukoğlu’nun açtıkları, siyasete girdikten sonra gazetedeki yazılarına son verilen Mustafa Balbay’ın da davacıların yanında “müdahil” olduğu dava, İstanbul 1. Hukuk Mahkemesi’nde görülmüştü. “Cumhuriyet Vakfı’na yeni yönetim kurulu üyeleri seçiminin yapıldığı 2 Nisan 2013 tarihli yönetim kurulu toplantısının Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce geçersiz sayılması nedeniyle 7 Ekim 2013 tarihli toplantının da geçersiz olduğu, izleyen toplantının vakıf tüzüğünde aranan çoğunlukla yapılmadığı ve vekâleten oy kullanılamayacağı” iddialarını yerinde gören İstanbul 1. Hukuk Mahkemesi kararına karşı Cumhuriyet Vakfı, İstinaf Mahkemesi’ne başvurmuştu.
İstinaf Mahkemesi, 28 Şubat 2018’de yazdığı gerekçede 1. Hukuk Mahkemesi’nin kararını “usul ve yasaya uygun” bularak, Yargıtay’da temyiz yolu açık olarak onadı. İstinaf Mahkemesi kararını Yargıtay’a taşıyan Cumhuriyet Vakfı’nın dava sürecinde temyiz aşamasında da karar değişmedi. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, kararı onadı. Yargıtay’ın kesin olan kararı uyarınca, Cumhuriyet gazetesinin yönetimini de tayin eden Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu seçimlerinin yenilenmesi gündeme geldi. 7 Eylül’de gerçekleşen toplantıda Vakfın başkanlığına Alev Coşkun’un getirildiği toplantıda yaklaşık 2 yıldır Murat Sabuncu’nun yürüttüğü genel yayın yönetmenliği görevine de haber koordinatörü şefi Aykut Küçükkaya’nın atanmasına karar verildi.
Cumhuriyet yöneticileri ve yazarlarının hapsedilerek ağır cezalara çarptırıldıkları davada iddia makamının tanıklarından olan eski Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanvekili Alev Coşkun da vakfın genel başkanlığına seçildi. Vakfın başkanvekilliğine Ali Sirmen, genel sekreterliğe Işık Kansu, saymanlık görevine de İrfan Hüseyin Yıldız getirildi.