“Her gün muhalefetten birileri kamuoyunu yanlış bilgilendiriyor” diyen Çelik, YSK’ye baskı kurulduğu iddiasını da reddetti, bu konuda CHP’yi suçladı. Çelik, seçimde yegane patronun YSK olduğunu ifade etti ve şöyle konuştu: “Onlar bağlı oldukları kanunlar çerçevesinde karar verecekleri. Eğer YSK onların lehine bir karar verirse, YSK bağımsız karar vermiş oluyor. Ama aleyhlerine karar verirse YSK baskı altında diyorlar. YSK hiçbir partinin tüzüğüne göre karar vermeyecektir. CHP’de kanun devleti anlayışının egemen olduğunu görüyoruz. Bu ülke jüristokratik devlet anlayışından çok çekmiştir. Bırakalım YSK işini yapsın. Sonuca saygı gösterelim. CHP bize nasıl bir çağrı yapıyor? Olağan olan itiraz yollarına başvurmayın diyor. Niye vazgeçelim? Seçim sonrası itiraz yolları, seçim sürecinin bir parçası olarak tanımlanmıştır. YSK’ye baskı yapmak konuşanların kendi partilerinin meşruiyetini de tartışmaları anlamına geliyor. İstediğiniz kadar ilçe ilçe miting yapın. CHP Genel Başkanı’nın yapacağı çalışmaları CHP adayı yapmaya başlamış. Esas tartışılacak mesele bu.”
‘CHP YARGIYA BAŞVURSUN’
CHP’li Engin Altay’ın Büyükçekmece’yle ilgili iddialarına yanıt verirken “İhbara dayanıyor, duydum, biri rüyama fısıldadı. Bu böyle olmaz. Varsa ellerinde bilgi, belge yargıya intikal ettirmeleri gerekir. Hemen yargıya başvursunlar. Güvenlik güçlerini, AK Partilileri zan altında bırakamazlar. Süreci ne AK Parti yönetiyor ne CHP. YSK yönetiyor” dedi.
KHK’LİLERİN DURUMU
Çelik, KHK’lilere mazbata verilmemesiyle ilgili “YSK milletvekilliğini kamu görevi olarak değerlendirmemiş. Burada kamu görevi nedir, ne değildir bu yönde değerlendirme yapıyor. Bizden alınıp ikinci partiye verilen yerler de var” dedi.
ABD’YE S-400 İÇİN PYD YANITI
“ABD’den yapılan açıklamalar sürekli devam ediyor. Çoğu kez de adını vermek istemeyen bir yetkili diyerekten açıklama geliyor. S-400 meselesi bir tedbir alma meselesidir. Müttefiklerinden yardım istemiş ve bu gerçekleşmeyince Türkiye başının çaresine bakmıştır. Bize göre konuşulması gereken esas mesele S-400 değildir. Aslında esas olarak tartışılması gereken mesela bir NATO müttefikinin ulusal güvenliğini tehdit eden terör örgütüne karşı TIR’larla bu unsurları desteklemesi. Esas mesele budur.
‘MAKUL BİR PATRİOT TEKLİFİYLE GELDİLER Mİ?’
“ABD’nin terör örgütleri listesinde PKK ve uzantıları var. Sadece etiket değiştirdiği için desteklenmektedir. ABD Başkanı ve yetkililer verilen desteğin DEAŞ’a yönelik olduğunu söylüyorlardı. Yine aynı yetkililer DEAŞ’ın kesin bir mağlubiyete uğratıldığını söylüyor. Sonuç olarak DEAŞ’ın bittiğini söylüyorsunuz. Neden bu destek sürmektedir? Patriotlar konusunda makul bir teklifle gelmişler midir? Teslimat süresinde makul bir tarihte gelmişler midir? NATO’nun F-35 maddesi yok, 5. maddesi var.” (DUVAR)