Davalardan ilki 3 Mayıs’ta, saldırıya uğrayan beş kişi tarafından açıldı. Washington Post, bu davada Türkiye’den en az 100 milyon dolar tazminat istendiğini yazdı. İkinci şikâyet ise 15 kişi tarafından dün yapıldı; bu davada ne kadar tazminat talep edildiği ise henüz bilinmiyor.
SUÇLAMALAR NE?
Dava dilekçelerindeki suçlamalar şöyle: Nefret suçu, insan hakları ve terör ihlali, saldırı ve kötü muamele. Washington Post, dilekçelerde bu suçlamalara dayanak olarak ABD Dışişleri Bakanlığı ile insan hakları gruplarının Türkiye’ye yönelik otoriterlik, muhalefet ile Kürt azınlığa karşı baskı gibi ithamlarının gösterildiğini yazdı.
Şikâyet dilekçesi dün verilen davanın avukatlarından Agnieszka M. Fryszman, “Türk güvenlik güçleri ve onların destekçileri tarafından düzenlenen saldırı sadece bizim müvekkillerimize değil, aynı zamanda Amerikan demokrasisisin temel taşlarından birine, barışçıl gösteri hakkına yönelik doğrudan ve gaddarca bir saldırıydı” dedi.
Fryszman ve davanın diğer bir avukatı olan Joshua Colangelo-Bryan, ortak açıklamalarında yaşanan olay için “Şoke edici, Amerikalıların da vicdanlarını şoke etmeli” ifadelerini kullandı. Colangelo-Bryan, davaların açılması öncesinde 400 saat uzunluğunda güvenlik kamerası, cep telefonu ve normal kamera ile çekilmiş görüntüleri izlediklerini belirtti.
Washington Post’un haberine göre, 20 davacıdan bazısı Türkiye vatandaşı da olan altısı, kendilerine veya Türkiye’deki ailelerine karşı bir misillemeden endişe duydukları için isimlerini açıklamak istemedi.
TÜRKİYE’NİN SEÇENEKLERİ NE?
Amerikan yasaları yabancı hükümetlere karşı dava açılmasını genel olarak yasaklasa da, bazı istisnalar olabiliyor. Washington Post bu istisnalardan birinin terör davaları olduğunu, bir diğerinin ise yabancı hükümet yetkililerinin Amerikan topraklarında yaralanma veya ölümle sonuçlanan davranışları olduğunu yazdı.
Amerikan yasalarına göre, Türkiye hükümeti davaya katılıp kendini savunabilir, tazminat konusunda anlaşma yoluna gidebilir ya da davayı tamamen reddedebilir. Ankara’nın savunma yapmayı reddetmesi halindeyse, yargıcın bir ceza belirlemesi ihtimali bulunuyor. Washington Post, yargıcın ceza belirlemek durumunda kaldığı vakalara bir örnek olarak, İran’a ABD’de dava açan kişilerin 50 milyar dolarlık tazminat cezaları çıkartmış olmasını örnek gösterdi.
NE OLMUŞTU?
Erdoğan’ın 16 Mayıs 2017’de Washington’daki Türk Büyükelçiliği konutuna vardığında kendisini karşılamaya gelenler ile protestocular arasında çıkan tartışmada fiziki şiddet kullanılmıştı. Erdoğan’ın korumalarının da karıştığı olay sırasında her iki taraftan da yaralananlar olmuştu. Türkiye, göstericileri YPG üyesi olmakla suçlamıştı. Amerikan kamuoyu ise Amerikan topraklarında yaşanan bu olay nedeniyle ayağa kalkmış, Temsilciler Meclisi Türkiye’yi kınayan bir tasarı kabul etmişti. ABD yargısına da taşınan olay, iki ülke arasında gergin olan ilişkilerde yeni bir krize yol açmıştı. (Dış Haberler)