Muhalefet partilerinin ilk işi parti tüzüklerinde siyasi partiler arası ittifaklara imkan veren düzenlemeler yapmak oldu. Hem CHP hem de İYİ Parti tüzüklerinde bu yönde değişiklikler yapıldı. Bu değişiklikler net ‘ittifaka açığız’ mesajıydı ama bu durum sözlü olarak da liderlerce defalarca ifade edildi. Evet ittifak olacak ama hangi çatı altında, kimlerle, nasıl olacak, henüz bunların yanıtı yok.
SAADET PARTİSİ İTTİFAK FORMÜLLERİNİN VAZGEÇİLMEZİ
Kulislerde muhalefet cephesi için her türlü ittifak denklemi konuşuluyor. İYİ Parti- Saadet Partisi-Demokrat Parti üzerinde en çok durulan ittifak. Karşılıklı açıklamalar bu 3’lü ittifakı da doğrular nitelikte ama CHP-Saadet Partisi ittifakı da ya da CHP-İYİ Parti ittifakı da ihtimal dışı değil. Saadet Partisi, doğudaki Kürt oylarının kapısını açacağı düşünüldüğü için birçok ittifak formülasyonunun vazgeçilmezi. Kürt oylarının aktığı partilerden HDP ise ittifak tartışmalarında en sona bırakılıyor. Şimdilik denklemlerin dışında tutulan HDP ise doğuda Kürt partileri batıda sol-sosyalist partilerle ittifakı konuşmakla yetiniyor.
Bu ittifak denklemleri sadece milletvekili seçimleri için konuşulmuyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi için de 1. turda ortak aday arayışı gündemden düşmüş değil. Bu noktada gözler ana muhalefet partisine çevrilmiş durumda. Ancak CHP isim konuşmayı reddediyor. Bu seçim konuşulmadığı anlamına gelmiyor ama temel strateji muhalefet cephesinde ‘ilkeler ittifakı’ olarak açıklanan demokrasi, hukuk düzeni, parlamenter sistem gibi temel konularda ortaklaşmayı sağlamak. Bu noktada yaratılacak sinerjinin kurulacak ittifak formülasyonları ne olursa olsun muhalefeti kazanmaya yaklaştıracağı görüşü hakim.
KILIÇDAROĞLU’NUN ZİYARETİ KUTLAMADAN FAZLA ANLAM İÇERİYOR
Bu nedenle muhalefet cephesinde yer alan CHP’den HDP’ye, İYİ Parti’den Saadet Partisi’ne, Demokrat Parti’den Anavatan Partisi’ne küçük büyük demeden tüm siyasi partilerle sıcak teması sürdürecek görüşmeler yapılıyor. “Seçim güvenliği” başlığı adı altında CHP’nin 8 partiye yaptığı ziyaret daha yeni tamamlandı. Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesine karşı yapılan çalışmalar ile sahada “Şeker ittifakı” kuruldu. Sıcak temas için hiçbir fırsat kaçırılmıyor. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’a Kongre sonrası ziyareti de evet bir ittifak ziyareti değil ama “kutlama”dan fazla anlam içerdiğini tüm kamuoyu biliyor. CHP’li yöneticiler, “Siyaset açık kapı işi, temas işi, müzakere işi. Türkiye’nin menfaatleri için, daralan demokrasi kanalı bir santimetre açılacaksa herkesle her şeyi konuşuruz” diyor. Bu çerçevede partiler arası sıcak temas çeşitli vesilelerle devam edecek. İşte bunlardan birinin de mayıs ayında yapılacak bir anayasa buluşması olması bekleniyor.
Planlamaya göre, Türkiye Sosyal Ekonomik ve Siyasal Araştırmalar Vakfı (TÜSES) ile Anayasa Hukuku Araştırmaları Derneği (Anayasa Der) tarafından 2019 seçimlerine giderken ‘Birlikte yaşamanın sözleşmesi, Anayasa yeniden’ başlıklı 2 günlük bir sempozyum organize edilecek. Yasama, yürütme ve yargı konularının ele alınacağı, OHAL’in masaya yatırılacağı 4-5 Mayıs için planlanan sempozyuma tüm siyasi parti liderleri davet edilecek, sempozyumun açılışında birer konuşma yapmaları istenecek.
AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin sempozyuma katılımının sürpriz olacağını şimdiden söyleyebiliriz. Ancak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP Eş Başkanı Pervin Buldan, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in sempozyuma katılacağı beklentisi yüksek. Eğer program planlandığı gibi gerçekleşirse muhalefet cephesindeki ittifak tartışmalarının merkezindeki 4 partinin lideri ilk kez aynı etkinlikte bir araya gelmiş, beraber fotoğraf vermiş olacak.
Program sadece liderleri buluşturmakla kalmayacak. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi karşısında güçler ayrılığı ve parlamenter sistemi savunan liderler de topluma 2019 seçimlerindeki Anayasa vaatleri konusunda mesajlarını verme şansı bulacak.
Nergis DEMİRKAYA / DUVAR