1992-94 yılları arasında Mardin'in Derik İlçe Jandarma Komutanlığı yaptığı dönemde 13 sivilin yargısız infazla öldürülmesinden ve kayıp edilmesinden yargılanan Musa Çitil davası, Çorum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Çitil ve avukatının hazır bulunduğu duruşmada mağdur aileler ve avukatlarının yanı sıra HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, BDP Hukuk Komisyonu Üyesi Av. Pınar Akdemir, İHD Ankara Şube Başkanı Av. Halil İbrahim Vargün, Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) avukatları da yer aldı.
Savcı önceki duruşmada "yeterli delil olmadığından beraat" talebi doğrultusundaki mütaalasını vermişti. Bu duruşmada mağdur ailelerinin avukatları tarafından yapılan savunmayla başladı. Duruşmada söz alan ailelerin avukatlarından Erdal Kuzu, dosyanın JİTEM dosyası olduğuna dikkat çekerek, işlenen cinayetlerin örgütlü bir biçimde gerçekleştiğini vurguladı. Daha önce Hasan Polat adlı tanığın dinlendiğini hatırlatan Kuzu, tanığın yeniden dinlenmesini talep etti.
MADDİ HAKİKATİN ORTAYA ÇIKIŞI ENGELLENDİ
Mahkeme heyetinin dosyanın üzerini kapatmak istediğini söyleyen Kuzu, "Maddi hakikatin ortaya çıkması bu nedenle engellendi" diyerek, mezarların açılmasını ve yeniden araştırma yapılmasını talep etti. Kuzu, aynı zamanda olayın gerçekleştiği yerde keşif yapılmasını da talep etti.
ÇİTİL'İ RÜTBEYLE ÖDÜLLENDİRİLMESİ GÜNDEMDE
Musa Çitil'in Ağustos ayında yapılacak Yüksek Askeri Şura'dan (YAŞ) sonra rütbesinin yükselmesinin de gündemde olduğunu belirten avukatlar, beraat kararı verilmesi halinde Çitil'in önünün açılacağına dikkat çekti.
CİNAYETLER GİBİ SANIĞIN KORUNMASI DA BİLİNÇLİ
Avukatların savunmalarının ardından mahkeme verdiği ara kararda tüm talepleri reddetti. Aranın ardından devam edilen duruşmada avukatların savunmaları sürdü. Hukuki gerekçelerini açıklayan Av. Kuzu, "Mahkemeden bir şey çıkmayacağı ortadadır. Sanık korunuyor. 1992'den başlayan bir konsept uygulandı bölgede. Bu çerçevede kurulan JİTEM, PKK sempatizanlarını öldürmek için kurulmuştur" ifadelerinde bulundu.
'MAHKEME BİZDEN GÖKTEN DELİL GETİRMEMİZİ BEKLİYOR'
O dönemde öldürülen insanların seçilerek öldürüldüğünü dile getiren Av. Kuzu, "Kuyulardan insan kemikleri çıkıyor. Gözaltına alınan binlerce insan vahşice öldürüldü. Tanık beyanlarında işkencelerin ortaya konmasına rağmen bunlar dikkate alınmadı. Mahkeme heyeti bizden gökten delil getirelim istiyor. Adaletin tecelli etmesi için gerçek bir karar vermeniz gerekiyor" diye belirtti.
'SAVAŞ PSİKOLOJİSİYLE BÜYÜDÜK'
Söz alan Av. Pınar Akdemir ise 1990'lı yıllarda Kürdistan'da devlet eliyle cinayetler işlendiğine dikkat çekerek, o zamanda mahkemelerin olduğunu ancak adaletin yine ortada olmadığına vurgu yaptı. Mağdur ailelerinden Yasin Avcı, 20 yıldır savaş psikolojisiyle büyüdüklerini belirterek, 11 yaşındayken babasının katledildiğini söyledi. 17 bin faili belli cinayetin işlendiğine dikkat çeken Avcı, bunların tamamının katliam olduğunu ifade etti.
'DELİL YETERSİZLİĞİ'NDEN BERAAT!
Mahkeme heyeti mağdur yakınları ve avukatların ardından sanık Çitil'e söz hakkı verdi. Çitil, o dönemde her şeyin hukuka uygun olduğunu iddia ederek, suçsuz olduğunu söyleyerek, beraatını talep etti. Sanık avukatı da Çitil'in suçsuz olduğunu ve beraatını talep etti. Verdiği kısa bir aradan sonra kararını açıklayan mahkeme heyeti, Çitil'in "delil yetersizliğinden" beraatine karar verdi.
Beraat kararının verilmesinin ardından aileler ve avukatlar, alkışlarla kararı protesto etti.
TUNCEL: YÜZLEŞME YOK, ADALET YOK, BAŞBAKANA HAYIRLI OLSUN
Duruşma sonrasında adliye önünde bir açıklama yapan HDP Eş Genel Başkanı Sabahat Tuncel ise davaya ilişkin şunları söyledi: "Burada üstünlerin hukukuna tanık olduk. Kürtlerin tanıklığı dahi kabul edilmedi. Bu şekilde barış nasıl olacak? Yüzleşme olmadan barış olmaz. İnsanlar adalet istiyordu ancak mahkeme adaleti öldürdü. Bu karar Türkiye halklarının vicdanını bir kez daha yaraladı. Bu karar Başbakana da hayırlı olsun." / anf