Elinizde karalanmış kağıtlarla derin derin düşünüyorsunuz…
Kafanız karışık…
Ne yaptınız, ne yapacaksınız, emeklerinizin karşılığını alacak mısınız, sonuçlarınız beklediğiniz gibi gelecek mi, kim ne diyecek?
Kısacası, bundan sonra ne olacak? İşte bunun cevabını arayacağız.
Öncelikle YGS sayfasını kapatalım. Ama YGS’ye yakışır tek cümleyle: YGS, pes ettirme sınavıydı.
Gelelim asıl sınavımıza. LYS’ye…
LYS’yi de tek bir cümleyle özetleyelim: LYS emektir, azimdir, mücadeledir. Kim en iyi emek veriyorsa, karşılığını tamamen alabileceği bir sınavdır. Zerre kadar emeğin kaybolmadığı, emek olmazsa zerre kadar başarının olmadığı bir sınavdır.
LYS bilenle bilmeyenin, çalışanla çalışmayanın ayrıldığı bir sınavdır. Sadece bir an önce başlamanız gerekir. Süre az, ne yapacağımı bilmiyorum diyenler, o zaman bir an önce başlaman lazım. Hemen…Unutmayın LYS’de sorulacak olan konular ve soru sayıları belli ve konuların tümü birbirini tamamlar niteliktedir. Üstelik lise hayatınız boyunca iç içe olduğunuz konulardır.
Müjdeli bir haber daha: ÖSYM harika bir karar vererek LYS’ye yüklenmiş konuları ayıklayıp YGS’ye atmıştı hatırlarsanız. Bizde kesin bunu sorarlar diye güzel güzel
POLİNOM, PARABOL, II. DERECEDEN DENKLEMLER, KARMAŞIK SAYILAR, TRİGONOMETRİ çalışmıştık ya, hiçbirini sormayıp ( polinom sorusu görünümlü fikir karmaşasını saymazsak) yerine bir sürü problem sordu ya, o konuları kısa bir tekrarla halletmiş olacağız.
Yani sıfırdan bir LYS sürecimiz olmayacak. Bu, çok büyük bir avantaj…
Biyoloji, Fizik ve Kimya’da YGS-LYS ayrımı olmadığı için ayrıca artımız var.
Temel Matematik ve Dil ve Anlatım’dan 20’şer soru sorulacak. Geometri’nin 22 sorusu YGS kısmından…
Yani neredeyse şu anda konuların yüzde 50’si cepte. YGS’de her ne olduysa, bunu telafi etme şansınız var. O halde sökün korkunuzu yerinden, sarılın umutlarınıza…
Sistemden yakınmanızın, ona buna suçu atmanızın, mazeretler üretmenizin hiçbir şekilde size yararı yok. Tül perdenizi çekin yüreğinizden ve en kararlı sesinizle “ben de varım” deyin.
Erteleme, şikayet etme gibi basit gerekçeleri bırakıp, umut edin ve umudunuzu gerçekleştirin.
Yarınların soluğuna ses katmak sizlerin elinde gençler. Bunu bu dönemde üç aşamada yapabilirsiniz. Yapmanız gerekenleri sıraya koyun, sırası geleni yapın ve bunu devam ettirin.
Ha unutmadan, YGS’de iyi yapıp da çöken; kötü yapıp da şahlanan bir sürü aday var. Bu noktada da şunu unutmayın:
YGS’niz iyiyse şımarmayın, kötüyse yılmayın!
Yiğitlik, öncelikle görevini iyi yapmaktır. Karizma, bilgili olmaktır. Siz ikisini de başardığınızda, hayatın tam merkezinde yerinizi almışsınızdır demektir. Hayatın tam merkezinden seslenin dünyaya. Öyle bir seslenin ki sesinizden dağlar inlesin. Öyle bir seslenin ki yüreğinizin çığlığını yedi iklim duysun.
Bu yıl öğrencilerin yüzde 82’si üniversiteli olacak. Bunlardan biri de siz olun!
Unutmayın!
YGS’de dayanma gücünüz ölçüldü. Yorucu ve zaman alıcı sorular bu yüzden soruldu. Ancak LYS’de direkt bilginiz ölçülecek. Ne kadar bildiğinize bakacaklar. Bu yüzden hiç vakit kaybetmeden başlayın.
Yumruğunuzu sertleştirin ve engellerinize darbeler indirmeye başlayın. Daha net, daha sade, daha iddialı ve daha doğru çalışın.
Şimdi yüzünüzü güneşe çevirin ve güneşe selam sunun. Sonra da güneş olun, yarınların en nazlı sabahına doğun.
İnançla ve başarıyla…
İyi şanslar…