Rojava devriminin yıl dönümünü kutlayan, savaşan halkı selamlayan Yüksekdağ, “Rojava devriminin güvencesi kazanılıncaya kadar her yerde bu devrimin gücüyle haykıracağız” dedi.
Bu güne gelmelerinde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın büyük payı olduğunu kaydeden Yüksekdağ, “Sayın Öcalan, bir birlik projesine inanarak, önünü açarak bir bölgenin değil bütün bölgelerin lideri olduğunu göstermiştir” dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Cumhurbaşkanlığı seçimleri kapsamında Tuzla’da işçi ve emekçilerle bir araya geldi.
Yüksekdağ, Tuzla’da Rımex Düğün Salonu önünde halk tarafından alkışlarla karşılandı.
Yüzlerce kişinin katıldığı toplantı, Rojava başta olmak üzere devrim mücadelesinde yaşamını yitirenlerin anısına yapılan saygı duruşu ile başladı.
Toplantıda ilk sözü HDP İl Eş Başkanı Şamil Altan aldı. Altan, “Yeni ve kritik bir mücadele döneminden geçiyoruz” dedi ve bu süreçte herkese önemli görevler düştüğünü söyledi.
Ardından HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ konuştu. Yeni bir yola düşmek ve yeni bir maratona hazırlanmak için bir araya gelmek için bir araya geldiklerini söyleyen Yüksekdağ, “Bu, bu zamana kadar elde ettiğimiz düzeyin çok açık ve berrak bir aynasıdır. Üçüncü yol ve çizgi olarak tarif ettiğimiz, halklarımızın özgürlükçü barış çizgisini inşa edecek önemli bir düzeye geldik. Cumhurbaşkanı seçimlerinde saltanatını sürdüren düzen partilerine karşı önemli bir seçeneğimiz var, HDP ve adayımız Sayın Selahattin Demirtaş” dedi.
HDP’nin serhildanlar kadar Gezi ile birlikte onur ve özgürlük için sokaklara çıkan halkların mücadelesinden de beslendiğini kaydeden Yüksekdağ, “Seçim döneminde HDP olarak güncel ve tarihsel misyonumuz Kürdistan ile Türkiye’yi, barış ve emek mücadelesini birleştirmektir” dedi.
Tuzla’nın bu anlamda önemli bir yerde durduğuna işaret eden Yüksekdağ, Cumhurbaşkanlığı seçimleri arifesinde daha güvenle yürüdüklerini belirtti ve ekledi: “Düne kadar üç seçenekten bahsediyorduk, ama bugün iki seçenekten bahsediyoruz. Birisi statüko üzerinden sürdüren, Erdoğan ve İhsanoğlu isimleri üzerinden temsil edilen düzen güçleridir. Diğere ise halkların ve demokrasinin gücünden beslenen, ezilenlerin temsil eden Sayın Demirtaş’tır. Bugüne kadar savaşın statükonun, inkar ve asimilasyonun dili konuştular. Ama bundan sonra ikinci seçenek halkların ve barışın dili konuşulacak. İşte o zaman göreceğiz ki çok şey değişiyor. Demirtaş’ın adaylığı büyük bir umut ve güven yarattı. Düne kadar HDP ve onu oluşturan siyasi kuvvetleri alternatif olarak görmeyen güçler bu süreçte yüzünü ve yönelimini HDP’ye ve halkların cumhurbaşkanı adayı Demirtaş’a döndü. Bir dönemin kaybetme çizgisi ve eşiğinin aşıldığı dönemdir. Türkiye eve Kürdistan hakları bakımından kazanma döneminin eşiğine gelindi. Bugün sadece sokaklarda meydanlarda değil seçim siyasetinde, sandıklarda da önemli bir güç olmanın eşiğine geldik. Aleviler, LGBTİ bireyler, kadınlar, gençler, farklı inanç gruplar, halkımız adayımızın yanındaki desteklerini çok güçlü bir şekilde ilan etme durumuna geldi.”
Gelinen noktada herkesin büyük emeği olduğunu belirten Yüksekdağ, “Halkların seçeneğini oluşturmak için çalıştık. Bütün şartlar aleyhimizdeyken, devletin ve siyasi baskıları altında bütün zor koşulları aşarak bugüne geldik. Geldiğimiz nokta sizin eserinizdir” dedi, emek veren herkese teşekkür etti.
Demirtaş’ın adaylığının sadece kendisini ifade etmediğini vurgulayan Yüksekdağ, “Sayın Demirtaş’ın adaylığı nezdinde yıllardır çekilen cefa, verilen bedel karşılığını buluyor. Biz bunun karşılığını alacağız” dedi.
‘HDP HALKLARIN EŞİTLİK VE DEMOKRASİ ÜZERİNE KURULU GELECEĞİNİN İNŞA ADIMIDIR’
“Sayın Abdullah Öcalan’ın bugüne gelmemizde büyük payı var. Sayın Öcalan, bir birlik projesine inanarak, önünü açarak bir bölgenin değil bütün bölgelerin lideri olduğunu göstermiştir. Bu, bütün halkların barış isteğine büyük bir katkıdır. Bu katkı, barış yolunun açılması, bir siyasi mevzi ile birleştirilmeliydi. İşte HDP bu projenin siyasi merkezi ve kaldıracıdır. HDP tüm bölge halklarının eşitlik ve demokrasi üzerine kurulu geleceğini inşa etmenin adıdır” şeklinde konuştu.
“Cumhurbaşkanlığı seçimleri döneminde arkamıza aldığımız rüzgarı iyi kullanmayı başarırsak, egemenleri şaşırtacak bize umut verecek, Türkiye halklarına özgür bir gelecek inşa edebiliriz” diyen Yüksekdağ, halkın kendi öz gücüne inanması ve bu güçle yürümesi gerektiğini kaydetti. Zorluklara karış bugün dünden farklı olarak birleşik güç ve örgütle yürüdüklerini ifade eden Yüksekdağ, “Türkiye devrimci hareketinin yaratmak istediği birleşik mücadeleyi HDP altında ne kadar güçlü kılarsak zafere o kadar yakınlaşırız. Bu süreç bu yolda önemli bir adımdır” dedi.
Türkiye halklarında yeni bir seçeneği deneme eğiliminin geliştiğini söyleyen Yüksekdağ, “HDP boğulmuş ve bıkmış bir halkın yeniden heyecanlanması ve siyasette yeniden coşku kazanması anlamına geliyor. Bu coşkuyu ileri taşıma görevi ile karşı karşıyayız” diye ifade etti. Yüksekdağ, “10 Ağustos gününe geldiğimizde, Türkiye’nin siyasi haritası değişecek. Türkiye toplumu bu değişimin eşiğine gelmiştir. Bizde bu değişim isteği ile birleşerek gerçek anlamda bir aşama kat ettik. Biz yeni bir yaşam çağrısı yaparken emek ve özgürlük üzerine kurulu bir yaşam çağrısı yaptık. Tuzla, emek ve özgürlük güçlerinin buluştuğu yer işte burasıdır. Halkımızı özgürlükten yoksun, emek hırsızlığı yapan güçlere karşı gücümüz buradan yükselecek” diyen Yüksekdağ, Tuzla’da yapılacak çalışmanın emek ve barış güçlerini birleştirmek bakımından önemli olduğunu vurguladı.
Rojava’ya da değinen Yüksekdağ, devrimin yıl dönümünün yaklaştığını hatırlattı, Rojava kantonlarında direnen halkları selamladı. Rojava’nın etrafının sınırlarla tel örgülerle kapatılarak dayanışmanın engellenmek istendiğini kaydeden Yüksekdağ, “Sınırlar bize ait değil, halkımız arasına çekilen dikenli teller bize ait değil. O sınırları ve dikenli tellerinizi tanımıyoruz. O sınırları geçmeye devam edeceğiz. Başta gençler olmak üzere halkımızı o sınırları geçmeye çağırıyorum” dedi. Yüksekdağ, Rojava’yı eylemin gücü ve insani yardımlarla sahiplenmenin önemine işaret etti, “Rojava devriminin güvencesi kazanılıncaya kadar her yerde bu devrimin gücüyle haykıracağız” dedi.