HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ'ın Cumhurbaşkanlığı seçimleri kapsamında çıktığı Ege Bölgesi turunu tamamladı.
Yüksekdağ, turun son durağı olan Didim'de cemevi ve Eğitim-Sen temsilciliğinin ardından, halkların ve değişimin adayı Selahattin Demirtaş için açılan seçim çadırında Didimlilerle buluştu.
Yüksekdağ, çadırın önünde bekleyen yüzlerce kişi tarafından alkış ve zılgıtlarla karşılandı.
HDP'nin Cumhurbaşkanı adayı Demirtaş'ın selamlarını Didimlilere ileten Yüksekdağ, Demirtaş'ın da İstanbul'da halkla bir arada olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde halkın önünde iki yolun olduğunu belirten Yüksekdağ, "Doğru yolda yürürsek değişimin önünde hiçbir zulüm düzeni duramaz" dedi. Egemenlerin, halktan öcüden korkar gibi korktuklarını ifade eden Yüksekdağ, "Çünkü biliyorlar bu halk siyaseti sokakta yapıyor. Bu halk, serhıldanlar, gürül gürül akan gücünü bu iktidara iyi gösterdi" dedi.
'BAŞARDIK, HALKIN HALKLARIN BİRLEŞİK MÜCADELESİNİ KURDUK'
Yüksekdağ, şunları söyledi: "Bu karanlık odaklar sopalarına, coplarına, militarist güçlerine güveniyor. Ama biz, buna karşı çok büyük bir güç kaynağı yarattık. Üç yıl önce yola çıktığımızda başarabilir miyiz, emek ve özgürlük mücadelesi nehrini birleştirebilir miyiz diye düşünüyorduk. Başardık, Türkiye halklarının birleşik mücadelesi kuruldu ve gerçek bir yol haline geldi."
Halkın öz gücüne dayanarak, kendine yeni bir seçenek yarattığını söyleyen Yüksekdağ, hiçbir gücün bu yeninin büyümesini engelleyemeyeceğini kaydetti. Yüksekdağ, "Onlar tarihin çöp kutusuna gidecek. Biz de yarınlara yürüyoruz. Bizim yeni yaşam çağrımız Türkiye ve Kürdistan halkının gelecek çağrısıdır. Tam demokratik memleketi, eşitliğin, demokrasinin, barışın tehdit halinde getirilmediği, insanların ölmek zorunda kalmadığı bir düzen istiyoruz" diye konuştu.
'BU HALK KENDİSİNE VERİLEN SÖZLERİ UNUTMAZ'
"Onlar barışı anlamaz ve taşımaz. Zulüm yapmayı özgürlük olarak anlar" diyen Yüksekdağ, Erdoğan'ın Kürt sorununda çözümü kendisinin sağladığını söylemesini eleştirdi ve "Çerçeve Yasası" yasayı değerlendirdi: "Bu yasayı biz çıkardık. Bu düzeye ulaşmak için İmralı'dan tüm kentlere çetin bir mücadele yürüttük. Kimse bize lütfetmedi. Ama unutmasınlar bu halk verilen mücadeleyi unutmaz. Eğer o çerçevenin içi boş kalırsa çatırdar. O çerçeveye Kürt sorunun yasal güvence altına alınarak çözülmesi, halkımızın tüm demokratik talepleriyle dolmazsa kendi huzurları bozulur."
'ALEVİLERİN, KADINLARIN, GENÇELERİN ÖNÜNDE BOYUN EĞECEKSİNİZ'
Yüksekdağ, toplumun diğer kesimlerinin sorunlarının çözümü için Hükümete ve Erdoğan'a seslendi: "Alevi halkının cemevlerini kabul edeceksin, eşit yurttaşlık hakkını tanıyacaksın. Onlar nasıl kendisini ifade etmek istiyorsa, önünde eğileceksin. Kadınların yaşamı üzerinde ipotek kurma küstahlığı yapmayacaksın. Bu kadınlar doğudan batıya özgürlük mücadelesi yürüttü. Sokaklardan, zindanlardan, dağlardan geçti. Bu kadınların iradesi karşısında eğileceksin. Eğilmezsen sen bilirsin, sonunu hazırlarsın. Gençlerimizin, işçilerimizin, işsizlerimizin, esnafımızın talepleri önünde boyun eğeceksin."
'BİZDE DEVRİMİN GÜCÜ VAR'
Cumhurbaşkanlığı seçimi çalışmalarında Erdoğan ve İhsanoğlu'nun devletin tüm olanaklarını kullandığını, Demirtaş'ın ise sadece halkın dişinden tırnağından, bir parça ekmeğinden artırarak verdiği destekle yürüttüğünü söyleyen Yüksekdağ, "Demokrasi bunun neresinde. Demokrasi, adalet, eşitlik demek değil mi? Hem cumhurun başını çekiyorum diyeceksin, hem de eşit davranmayacaksın. O zaman halk karar versin adayların kampanya çalışmasını nasıl, hangi kaynaklarla yürütüleceğine. Bu demokrasi değil. Biz bu adaletsizlik içerisinde öz gücümüze dayanarak seçeneğimizi büyüteceğiz. Bizde devrimin gücü var, hem de pırıl pırıl. Bu güç bizde oldukça aşamayacağımız güçlük yok. Bu gücümüzü sandık başında göstereceğiz."
Yüksekdağ'ın konuşmasının ardından sanatçı Erol Berxwedan, ezgilerini söyledi. / Firatnews