Baştanbaşa HDP bayrakları ile donatılan Belediye Meydanı'nda gerçekleştirilen miting öncesi alana akan on binler, alanı hınca hınç doldururken, alana sığmayan kitle alan etrafındaki kaldırımları da doldurdu. Kadın ve gençlerin yoğunlukta bulunduğu alanda üzerinde "Damla damla büyüyoruz barajları aşıyoruz", "Barış için özgürlük için oylar HDP'ye" ve "Halklar seni başkan yaptırmayacak" yazılı dövizler dikkat çekerken, çalınan müzikler eşliğinde halay çeken on binler coşkuyu bir an olsun dindirmiyor.
Özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına durulan saygı duruşuyla başlayan mitingde, HDP Iğdır il eşbaşkanları sahneye çıkarak halkı selamladı. Azerice, Kürtçe ve Türkçe halkı selamlayan HDP Iğdır milletvekili adayı Kıznaz Türkali, HDP'nin "ben" değil "biz" diyerek ülkede yaşayan tüm halk, inanç ve yaşayışları kapsadığını söyledi. Ezilen ve ötekileştirilenlerin bir araya gelmesiyle Ankara'da birilerinin korkmaya başladığını belirten HDP'nin bir diğer kent adayı Mehmet Emin Adıyaman, tüm halkların HDP'nin özgürlük, demokrasi ve barış çatısı altında bir araya geldiğini söyledi.
Kürt halkını diğer halklarla eşit hale getirmek için 30 yıldır direndiklerini söyleyen Ağrı Belediyesi Eşbaşkanı Sırrı Sakık, silahların değil ve siyasetin sahnede kalacağı günler için mücadelelerine devam edeceklerini söyledi. HDP'nin seçim çalışmalarına dönük saldırılarına tepki gösteren Sakık, "Biz ne bedeller ödedik. Ölüm deseniz ölüme meydan okudu Kürt çocukları, zindan deseniz Kürt çocukları zindanlara da boyun eğmedi. Bizlere cehennem hayatı yaşatmak isteyenlere 8 Haziran'da cehennemi yaşatacağız" dedi. AKP hükümetinin Kobanê'ye dönük tutumlarını eleştiren Sakık, "Kobanê'de nasıl ki orada yaşayan halklar birlik oluşturup zalimlere karşı durduysa, bizde halklarla bir olup bu zalimlere cevap olacağız" dedi.
BULDAN: 7 HAZİRAN TÜM HALKLAR AÇISINDAN TARİHİ BİR DÖNEM
7 Haziran tarihinin Türkiye'de yaşayan tüm halklar açısından tarihi bir dönem olduğunu söyleyen HDP Iğdır Milletvekili ve İstanbul Milletvekili Adayı Pervin Buldan, "Çünkü 7 Haziran'da halklar omuz omuza vererek bu ülkeye barış, demokrasi ve özgürlüğü getirmek için mücadele edecektir" dedi. Iğdır'da olduğu gibi Türkiye'nin her tarafından halkların el ele vererek ülkede bir daha savaş yaşanmasın diye mücadele ettiğini söyleyen Buldan, "Bugün HDP'den korkanlar, HDP'nin yükselişini hazmedemeyenler HDP'nin il binaları ile seçim bürolarına saldırmaya başladılar. Bu saldırlar HDP'nin yükselişi, AKP'nin çöküşünün göstergesidir" dedi.
Gençlerin bir daha yaşamını yitirmesini istemediklerini ve "Yeni yaşam" ile bunun önüne geçileceğini dile getiren Buldan, "Sayın Öcalan bir tecrit içerisindedir. İmralı Heyeti olarak İmralı Adası'na gidişimiz önünde engeller var. Şu anda siyasi iktidar bizlerin İmralı'ya gidişimizi engelliyor. Sayın Öcalan'la görüşmelerin engellenmesi bu ülkede barışın engellenmesi, tekrardan kanın dökülmesi demektir. Onlar her ne kadar İmralı Adası'ndaki masayı devirmek isteseler de sizler buna izin vermeyeceksiniz. Çünkü Sayın Öcalan, süreci barış için, bir daha kan akmasın diye başlattı. Bizler 8 Haziran'da Meclis'e gittiğimizde bu ülkeyi bu sorunu çözmeye mahkûm edeceğimizi buradan ilan ediyoruz" diye konuştu.
YÜKSEKDAĞ: IĞDIR DA 7 HAZİRAN’DA HALKLARI TEMSİL EDECEK ADAYLARI MECLİS’E GÖNDERECEK
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ meydandaki coşkulu kalabalığa "Iğdır'ın tüm renkleri, tüm güzellikleri, tüm halkları bu meydanı doldurdu. İnşallah buradaki coşkunuz ve heyecanınız 7 Haziran'da halkların barışını getirecek. 7 Haziran seçimlerine giderken bizler HDP olarak Türkiye'de bu zamana kadar birbirinden ayrıştırılan, kutuplaştırılan ve savaştırılan halk ve inançları birleştirdik. Bakın Iğdır'da da halkların birliğini gerçekleştirdik. İnşallah Iğdır'da 7 Haziran'da halkları temsil eden adaylarını meclise göndererek, herkese Iğdır'ın ne olduğunu gösterecektir. Bizler 7 Haziran günü en güçlü şekilde meclise girdiğimizde Iğdır adına konuşmayacağız Iğdır olarak konuşacağız. Iğdırlı halklar girecek meclise" diye konuştu.
Türkiye'nin her alanında anlattıkları "Büyük insanlığı" hiçbir gücün yenemeyeceğini söyleyen Yüksekdağ, "Rojava'da, Kobanê'de büyük insanlığımıza saldırdılar, ama oradaki gençler ve halkımız büyük insanlığın ölmediğini herkese gösterdi. Kobanê'de olduğu gibi Türkiye'de de büyük insanlığı kazanma zamanı gelmiştir. Her bir şehidimiz, yeni yaşam için toprağa düşen her bir canımıza karşı borcumuzu ödemek için 7 Haziran'da zafer elde edeceğiz" dedi.
HDP'nin Türkiye'nin her yerinde tüm baskı ve engellemelere rağmen büyüdüğünü söyleyen Yüksekdağ, "Bizlerin yürüyüşü karşısında türlü saldırı ve hilelerle karşımıza çıkıyorlar. Bu büyük korku, iktidarı kaybetme korkusudur. Onların bir zulüm hükümdarlığı sürmesine izin vermeyeceğiz" dedi. HDP'nin barajı aşmasının "ülke açısından tehdit" olduğunu söyleyenlerin çıktığı seçim meydanlarında boş alanlara konuştuğunu dile getiren Yüksekdağ, "HDP sadece ve sadece hırsızlar için tehdittir. Sadece ve sadece diktatörler için tehdittir. Saltanat kurmak isteyenler için tehdittir. Biz barajı aşarsak hırsızlar, diktatörler için tehdit olacağız ama halklar için heyecan olacağız, yeni yaşam olacağız" diye konuştu.
AKP'li yöneticilerin her anket sonucu önlerine geldiğinde telaşa girip kendilerine saldırmaya başladığını ifade eden Yüksekdağ, "Bugüne kadar 116 seçim büromuza saldırdılar. Her yerde çalışmalarımızı engellenmeye çalıştılar. Türkiye'nin geleceği için çalışma yürüten arkadaşlarımıza çeşitli saldırılarda bulundular. Her bir HDP gönüllüsü sokağa çıktığında kellesini kucağına alarak çıkıyor. 7 Haziran günü emin olun bu kalleşlik üzerine kurulu siyaset yenilecek. Büyün Türkiye halkları için yeni demokratik yaşam siyaseti başlayacak" ifadesinde bulundu.
Bütün parti çalışanlarının hiçbir menfaat beklemeden canla başla ve gerektiğinde yaşamından ödün vererek çalıştığını söyleyen Yüksekdağ, "Bizim derdimiz koltuk, mevki derdi değil. Bizlerin iktidara gelerek o koltuğa yapışmak gibi bir derdimiz yok. Bakın hem koltuklara yapışık kalıyorlar hem de daha fazlasını istiyorlar. Koltuk yetmiyor birde saray istiyorlar. Allah bizleri yoksulların sırtından kurulan saraylardan uzak tutsun. Bizim tek derdimiz HDP'nin mecliste güçlü bir şekilde yer alarak bütün ülkeye yeni bir demokrasi kanalı açmaktır" dedi.
Cumhurbaşkanı, Başbakan ve AKP'li yöneticilerin tepelerde kurduğu saltanatlarının yıkılmasından korktuğunu belirten Yüksekdağ, "Sen halkına adaletsizliği dayatırsan halkta sana düşmenin nasıl olduğunu öğretir. Başbakan günde 4 miting yaptığını söylüyor. Niye kendini yoruyorsun? Zaten seni Başbakan olarak kabul etmeyen Cumhurbaşkanı'nın senin yerine miting yapıyor. Günde 4 değil 14 miting de yapsan HDP'nin yükselişinin önüne geçemeyeceksin" dedi. Cumhurbaşkanı'nın meydanlara çıkmasını da eleştiren Yüksekdağ, "Bir makamın misyonuyla, tarihsel rolüyle ilk kez bu kadar oynanmıştır. Artık Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı makamı diye bir makam kalmamıştır. Artık AKP ikinci genel başkanlığı makamı olmuştur" diye konuştu.
AKP'nin ayakta kalabilmek için halka karşı türlü türlü plan içerisine girdiğini söyleyen Yüksekdağ, "Bu halka karşı plan yapa yapa alfabede harf bırakmadınız. A'dan Z'ye planlar yaptınız ne oldu? Bütün planlarınız göçtü, gitti, bütün planlarınız boşa çıktı. T planını yani Tayyip planını boşa çıkardık. A, K, P planlarını da boşa çıkaracağız. Bizim H, D, P planımız var. Bu planda savaş yok barış var. Bu planda kadın düşmanlığı değil kadının yanında olmak var. Bizim planımız da demokrasi var. HDP 7 Haziran günü hak ettiği zaferi kazanacak ve halkların hak ettiği planlar hayat bulacak" dedi.
HDP'ye dönük polis destekli saldırıları hatırlatan ve bu konuda hükümet yetkililerini defalarca uyardıkları hatırlatan Yüksekdağ, "Bizim istihbarat teşkilatımız yok. Biz her yerde cesaretimizle Allaha emanet demokratik bir şekilde seçim çalışması yürütüyoruz. Saldırılar karşısında ciddi duyumlarımız ve kanıtlarımız var. Bu saldırıların hepsinin polis eşliğinde yapıldığını kanıtlarıyla hükümet yetkilerine sunduk; ama bugüne kadar hiçbir adım atılmadı. Onlarca uyarımıza rağmen Adana ve Mersin'de saldırılara maruz kaldık. Bunun hesabını size değil de kime soracağız?" diye sordu.
‘GÖZALTINA ALINAN ŞAHISIN DAİŞ’LE BAĞLANTISI VAR’
HDP Mersin ve Adana il binalarına düzenlenen saldırıların faili olarak gözaltına alınan şahsın, DHKP-C değil, DAİŞ'le bağlantısı olduğunu söyleyen Yüksekdağ, "DAİŞ'le bugüne kadar işbirliği içerisinde olanlar DAİŞ'in Türkiye kolunu da bizlere karşı kullanmaya başladı. Bizlere dönük saldırılar Kobanê'de nasıl düştüyse Türkiye'de de öyle düşecek. Nasıl Kobanê'de perişan oldularsa Türkiye'de de saldırılarla bombalamalarla HDP'yi düşürme planları da tutmayacak" dedi.
AKP'li yöneticilerin HDP'ye yönelik sarf ettiği "Şiddetten besleniyorlar' ithamlarına cevap veren Yüksekdağ, "Şiddetten çetelerden beslenen kim? Parti binalarımıza saldırılarda DAİŞ'ten beslenen kim? DAİŞ'le işbirliği kurarak katliam gerçekleştirmek isteyen kim? AKP'dir bu ülkenin en büyük tehdittir. Ama bizler halkımızın özgücünden, direnişinden besleniyoruz. 8 Haziran'da halkların zaferini gördüklerinde bulundukları kirli ittifakın içerisinde boğulacaktır. Türkiye'yi savaş lobilerine teslim etmeyeceğiz. Türkiye bu barış eşiğine kolay gelmedi. Biz bugün geldiğimiz bu düzeyden geri dönmeyeceğiz" dedi. / Firatnews