Usulsüz oy sayısı 2,5 milyondan fazla olmasına karşın “Bir sandık, sonuçları değiştirebilir mi hiç?” diyerek konuya giriş yapan Güven, prosedürün işleyişini anlattıktan sonra “Eğer yanlışlık varsa siyasi partiler itiraz edebiliyor” dedi.
YSK’nin özel imalat yazılı kağıtlarla ve fligranlı zarflarla çalıştığını, ilçe seçim kurullarının da mühür vurduğunu anlatan Güven, mühürlerin vurulmamasıyla ilgili suçu sandık kurulu başkanlarına attı:
“Biz hiç görevimiz olmadığı halde sandığa üye veren bu üyelere eğitim verdik anlattık. Onun ötesinden her bir sandığa çek list verdik. Yemin etmeyi, torbayı açınca saymayı, mühürlemeyi unutmayın diye. Bütün bunlara rağmen sandık kurulunda bazılarının mühürleri vurmadığını öğrendik.
Tam problem burada. Oy pusulalarının dışardan geldiği iddiası yoktur. Olay tamamen sandık kurulu başkanlarının mührü vurmayı unutması ile ilgilidir. Dışardan geldiğine dair bir itiraz yoksa, sahte olduğuna dair bir itiraz olursa, ki yok, o zaman geçerli olur. Olay tamamen sandık kurulu üyelerinin hatasından kaynaklanmaktadır.”