YPG/YPJ savaşçılarının Girê Spî'yi özgürleştirmesinin ardından Rojava sınırına askeri yığınak yaparak yeni bir savaşa hazırlanan Türk devleti, Qamışlo-Nusaybin sınırındaki hendek kazma işlemini de hızlandırdı. 3 metre derinliğinde 2 metre genişliğindeki hendeğin uzunluğu 500 metreyi aştı.
Nusaybin-Qamışlo sınırında Türk devleti daha önce de duvar örmeye başlamıştı. Ancak dönemin Nusaybin Belediye Başkanı Ayşe Gökkan'ın açlık grevi ve halkın sınır eylemleri ile duvarın yapımı durdurulmuştu.
Gelişmelere ilişkin olarak ANF'ye konuşan HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım, Nusaybin Belediyesi eşbaşkanlarının Valilik ile yaptığı görüşmede, hendeklerin kazılmasına "güvenlik" gerekçesinin gösterildiğini belirtti. Güvenlik gerekçesinin inandırıcı ve gerçekçi olmadığının altını çizen Yıldırım, "Aslında o sınırların ortadan kalkması gerekirken, tel örgüler, mayınlı tarla ve duvarın ardından şimdi de hendek kazıyorlar. Bu çözüm değildir. Bu bir halkı birbirinden koparıp ayırmaktır" dedi.
Nusaybin halkının, sınırla birlikte yaşadığını hatırlatan Yıldırım, "Nusaybin'deki evimizin damından Qamışlo'daki birinin evinin damından birbirimizi görürüz. O kadar yakınız. Yıllarca, o sınırda binlerce insan mayın patlamalarında, saldırılarda hayatını kaybetti. O sınırlara teller, mayınlar döşendiği andan itibaren halk bunun acısını, öfkesini yaşadı. Sınırların anlamsızlığının ortaya çıktığı bu zamanda hendek kazıyorsanız, bu yıllardır kanayan yaraya tuz basmaktır" dedi.
Hendeklerin Türk devletinin Rojava politikasının göstergesi olduğuna dikkat çeken Yıldırım şöyle konuştu: "Kazılan hendekler Türk devletinin Rojava'ya bakış açısını göstermektedir. Kürt halkının kazanımlarına karşı kazılmıştır o hendekler. Halkın kendi kendini yönetmesine gösterilen tahammülsüzlüğün ifadesidir."
'TÜRKİYE'YE YÖNELİK EN BÜYÜK TEHDİT DAİŞ'TİR'
HDP milletvekili Gürsel Yıldırım, hendeklerin kazılmasının sınırdaki askeri yığınaktan bağımsız ele alınamayacağını söyledi ve ekledi: "Girê Spî, DAİŞ'ten temizlenmeden önce neden sınıra askeri yığınak ve müdahale bu kadar gündemde değildi? Girê Spî'nin DAİŞ'ten temizlenmesi aslında Türkiye'nin yararınadır. Oradaki Kürtlerden doğru Türkiye'ye yönelik bir tehdidin olmayacağını hepimiz adımız gibi biliyoruz. Rojava halkıyla bu kadar düşmanca politikalar geliştirmenin hiçbir yarar sağlamayacağını bilmene rağmen neden yapıyorsun? O zaman iç barışı da dış barışı da istemiyorsun. O hendeklerin de bir düşmanlık politikası olarak oraya kazıldığına inanıyoruz. Çünkü Türkiye'ye yönelik bir tehdit varsa o da DAİŞ tehdididir."
Rojava'ya yönelik yeni bir saldırının Rojava ile sınırlı kalmayacağını her yere yayılacağını söyleyen Yıldırım, "Bunu kendileri de biliyor. HDP olarak böylesine bir iç çatışmanın gelişmemesi için de elimizden geleni yapacağız. Türkiye'nin bu Ortadoğu yangınına girmesini istemeyen herkesin de görevidir, bu iç çatışmayı engellemek" dedi.