ŞemdinliHaber

Türkdoğan: Tecrit son bulmalı; Öcalan örgütüyle görüşmeli

Güncel

İHD Genel Başkanı Türkdoğan, PKK lideri Öcalan'a yönelik tecride tepki göstererek, Öcalan'ın haklarının ihlal edildiğini belirtti.

İHD Genel Başkanı Türkdoğan, PKK lideri Öcalan'a yönelik tecride tepki göstererek, Öcalan'ın haklarının ihlal edildiğini belirtti. Türkdoğan, 28 Şubat'taki deklarasyona uygun davranılmasını, Öcalan'a tecridin sona ermesini ve yasal güvencelerin oluşturulması isterken, "Sayın Öcalan için müzakereleri yürütebilmesi için yeni statü belirlenmeli ve örgütüyle aracısız şekilde görüşebilmeli" diye konuştu.


İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, PKK lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecrit ve çözüm sürecini ANF'ye değerlendirdi...

'SAYIN ÖCALAN YASAL HAKLARINDAN MAHRUM EDİLİYOR'

Türkdoğan, "Sayın Öcalan'ın bir mahpus olarak hakları var. Avukatlarıyla, yakınlarıyla görüşmek gibi. Ancak bu görüşmelere izin verilmeyerek açık bir kanun hükmünün ihlali var. Bir yasa bizzat Adalet Bakanlığı tarafından ihlal ediliyor" dedi.

Çözüm süreci kapsamında çıkan özel kanuna dikkat çekerek, bu kanunun keyfi tutumlara göre kullanıldığını ifade eden Türkdoğan, şöyle devam etti: "Özel kanunda tanınan imkanlarla yürütülen süreç vardı. Şimdi bu kanunun tanıdığı çeşitli imkanlar var. Onların keyfiyete göre kullanıldığı anlaşılıyor. Bu da sürecin yasal güvencelerden yoksun olduğunu gösteriyor. Temmuz ayında çıkan yasaya göre -yasanın adı da kötüydü- taraflara güvence tanınmamıştı. Güvence tamamen Bakanlar Kurulunun inisiyatifine bırakılmıştı. Kanun taraflara, sorunun muhataplarına güvence vermediğinden eksikti. Orada güvenceler olsaydı Sayın Öcalan ile görüşmek için İmralı'ya giden heyete engel çıkarılmaması gerekirdi. Görüşme yasağı da bunu ortaya koyuyor.

Yine görüş yaptırılmaması, hala diyalog sürecinde olduğumuzu gösteriyor. Müzakere aşamasına geçemedik. Keyfi tutum bunu gösteriyor. Dolayısıyla bir mahpus olarak yasal haklarından mahrum edilen kişi var ve bu kişi siyasi lider; Türkiye'nin en önemli sorununun çözümü noktasında birinci dereceden sorumlu kişi. Sayın Öcalan'la ilişki biçiminin ne kadar sorunlu olduğu görülüyor. AKP, hala meselenin ne kadar ciddi olduğunun farkına varamamış."

'HDP'NİN ÇİZGİSİ DOĞRU, AKP'NİN ÇİZGİSİ YANLIŞ'

Genel seçim sonuçlarının, hükümetin 28 Şubat 2015 tarihindeki deklarasyona aykırı davranmasının sonuçlarını yansıttığını dile getiren Türkdoğan, "AKP'nin deklarasyona uygun davransaydı ve süreç ilerleseydi, AKP tek başına hükümet olma sayısına belki de yaklaşabilirdi. Özellikle Kürt seçmen AKP'yi cezalandırdı. HDP beklenenin üzerinde oy alarak, HDP çizgisinin doğru, AKP çizgisinin yanlış olduğu mesajı verildi. Tüm provokasyon, saldırılara rağmen HDP, KCK tarafından sürekli sakin bir ortamda seçim sürecinin geçirilmesiyle ilgili gayretler görüldü. Seçmen AKP'nin ise ötekileştirici, tahrik edici, saldırgan, ayrımcı dilini cezalandırdı" diye konuştu.

Halkın seçimlerdeki tutumuyla sürece sahip çıktığını belirten Türkdoğan, AKP'nin Kuzey Kürdistan'da tabela partisine dönüştüğünü vurguladı. 

'28 ŞUBAT'TAKİ DEKLARASYONA UYGUN DAVRANILMALI'

Türkdoğan, sürecin 28 Şubat'taki deklarasyona uygun şekilde sürdürülmesini, kaybedilen zamanın bir an önce telafi edilmesini istedi. "Sayın Öcalan'ın yaptığı çağrıya göre İzleme Kurulunun oluşturulup çalışmalara başlaması, yeni parlamentoda Hakikat Komisyonunun kurulması ve PKK'nin de eşzamanlı olarak kendi kongresini toplaması gerekiyor" diyen Türkdoğan, Türkiye'nin aynı zamanda Rojava ile yaşamayı öğrenmesi gerektiğini söyledi. 

'SAYIN ÖCALAN ÖRGÜTÜYLE ARACISIZ GÖRÜŞEBİLMELİ'

İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, AKP'ye şu görevlerini hatırlattı: "İzleme Kurulunun faaliyete başlaması, müzakereye geçme anlamına gelir. Müzakereye geçilince de bunu yürüten tarafların yasal güvencelerinin sağlanması lazım. Sayın Öcalan'a uygulanan görüş yasağı kanuna aykırı, keyfi tutum. Eğer müzakereye geçilecekse haklarının güvence altına alınması lazım. AKP'nin, Cumhurbaşkanının tutumuna bağlı olarak süreç ilerlememeli; güvenceler olmalı, mekanizmalar kurulmalı ve bir daha böyle keyfi durumlar yaşanmamalı.

Sayın Öcalan'ın müzakere yürütebilmesi bakımından kendisiyle ilgili yeni statünün belirlenmesi gerekiyor. Yasal haklarını kullanabilmesinin çok ötesinde, müzakereleri yapabilmesi için kendi örgütüyle aracısız şekilde iletişim kurma, görüş sunma mekanizmasının yaratılması lazım. Bu da yetmez; toplumsal kesimlerle görüşebilmesi gerekiyor." / Firatnews

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.