Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken tarafından “Toplumsal Barışın İnşası İçin Müzakere” başlığı ile kanun teklifi verildi.
15 maddeden oluşan kanun teklifinde PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Diyarbakır Newroz’unda açıkladığı deklerasyon ile barışın tesisine daha da yaklaşıldığı, riske ataca gelişmelere rağmen barış iradesinin korunduğu ve bu iradenin Dolmabahçe’de okunan 10 maddelik deklarasyon ile sonuçlandığı ifade edilerek şu ifadelere yer verildi:
“Bu ilkeler doğrultusunda Kürt Sorununun bütünüyle çözülebilmesinin imkânları da ilkeler yoluyla kamuoyuyla paylaşılmış ve toplumun geniş kesimleri tarafından destek görmüştür. Sonraki adım olarak belirlenen ilkeler doğrultusunda müzakereye başlanmasında mutabık kalınsa da, gelişmeler bu yönlü seyir izlememiştir. Oluşan ortak mutabakatın tam aksi yönde gerçekleşen beyanlar ve pratikler, seçim dönemi gerekçe edilerek kesilen görüşmeler, seçim dönemi sonrasında ateşkesin Cumhurbaşkanı ve geçici AKP hükümeti tarafından bitirilmesiyle sonuçlanmıştır.
AKP’nin, sürecin ilerlemesi içni gerekli “yol temizliği” olarak adlandırılan temel bazı yasal değişiklikleri yapmadı. Bu sorunun çözümü için 93’ten bugüne kadar barış konusundaki ısrarlı tutumu, birlikte yaşamı esas alan çözüm perspektifi ve Demokratik Cumhuriyet’in yaşamsallaşması için ortaya koyduğu olağanüstü çaba ile Sayın Abdullah Öcalan, bu sorunun çözümünde yer alacak baş müzakerecidir. Sayın Abdullah Öcalan’ın şimdiye kadar ki tutumu ve beyanları, sürekli olarak toplumsal barışın kalıcılaşması ve görüşmelerde yaşanan tıkanıklıkları aşma üzerinedir.
Sayın Abdullah Öcalan’ın baş müzakereci olarak, bu çalışmalarını derinleştirmesinin imkânlarını yaratmak, toplumsal geleceğimizin önünü açacak adımlara imkân vermek hayati önemdedir.”
Buldan ve Baluken tarafından verilen Kanun Teklifi’nde şu maddelere yer verildi:
Madde 2- Kürt Sorununun Çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesi sürecinde rol alacak Baş Müzakereciler İmralı Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde hükümlü bulunan Abdullah Öcalan ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’dir.
Madde 3- Baş Müzakereci tarafların ortak mutabakatı ile çatışma çözümleri ve siyaset alanında uzman kişilerden, inanç ve kanaat önderlerinden ve sivil toplum kuruluşlarında görev yapmış ya da yapmakta olan kişilerden en az 20 kişilik bir İzleme Heyeti oluşturulur.
Madde 4- Baş Müzakereci taraflar gerekli gördükleri takdirde; Siyasal ve sosyal taraflar ile siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, insan hakları ve hukuk alanında çalışan kurumlar, ilgili alanda çalışma yapmış bilim insanları, enstitüler, kamu kurum ve kuruluşu yetkilileri ile uluslararası kuruluşlar ve yabancı devlet heyetleri ile kendi belirledikleri zaman dilimleri içerisinde görüşme yaparlar.
Madde 5- (1) Baş Müzakereci tarafların yapacağı görüşmeler, Anayasa’nın olağanüstü halleri tanımladığı durumlar da dâhil olmak üzere hiçbir surette engellenemez.
(2)Oturumlar on beş (15) iş gününü aşmamak kaydıyla, Baş Müzakereci tarafların belirleyecekleri sıklık veya aralıkta yapılır.
-Madde 6- (1) İzleme Heyeti, Baş Müzakereci tarafların kendi aralarında yaptıkları oturumları takip eder, oturum sonunda karşılıklı mutabakata varılan konuları kaydeder ve tarafların imzaları ile birlikte imza altına alır.
(2) İzleme Heyeti beklenmedik siyasal, sosyal ve ekonomik sorunlarda baş müzakereci taraflar siyasal ve sosyal çevreler nezdinde arabuluculuk yapar.
(3) İzleme Heyeti’nin kolaylaştırıcı rolü nedeniyle Baş Müzakereci taraflara yapacakları öneriler, tarafları bağlayıcı nitelikte değildir.
(4) İzleme Heyeti, Baş Müzakereci taraflar arasında imzalanan anlaşmalara uyulup uyulmadığını, tarafların ortak kararı ile denetler.
(5) Baş Müzakereci taraflar İzleme Heyeti’nin denetim görevi için gerekli kolaylıkları sağlar.
Madde 7- Baş Müzakerecilerin her birine kendi çalışmalarını yürütmeleri ve koordine etmeleri için Barış Ofisi kurulur.
Madde 8 – (1) Baş Müzakereci tarafların her birine çalışmalarını kolaylaştırmak için kendilerinin belirleyeceği 10 kişiden oluşan Sekretarya Heyeti görevlendirilir.
(2) Baş Müzakereci taraflar gerekli gördükleri hallerde on (10) kişilik Sekretarya Heyeti’nin arttırılması veya azaltılması ve değiştirilmesi hususunda takdir kullanma hakkına sahiptir.
Madde 9- (1) Baş Müzakereci tarafların her birine çalışmalarını kolaylaştırmak için kendilerinin belirleyeceği 10 kişiden oluşan Danışman Heyeti görevlendirilir.
(2) Baş Müzakereci taraflar gerekli gördükleri hallerde on (10) kişilik Danışman Heyeti’nin arttırılması veya azaltılması ve değiştirilmesi hususunda takdir kullanma hakkına sahiptir.
Madde 10- Baş Müzakereci tarafların çalışmalarını kolaylaştırmak amacıyla işbu Kanunun Madde 7 ve Madde 8 kapsamında görevlendirilen Danışman ve Sekretarya Heyetlerinin gerekli çalışmalarını yapabilmesinin koşulları sağlanır.
Madde 11– (1) Baş Müzakereci tarafların yasa kapsamındaki görevlerini ifa ederken yaptıkları bütün görüşmeler Madde 6’da belirtildiği şekliyle kayıt ve imza altına alınır.
(2) Baş Müzakereci taraflar veya temsilci olarak belirledikleri kişiler on beş (15) günde bir olmak üzere kamuoyunu şeffaflık ilkesi doğrultusunda basın ve yayın kuruluşları aracılığıyla bilgilendirmek ile yükümlüdür.
(3) Baş Müzakereci taraflar arasında yapılan tüm görüşmeler ve gelinen aşama hakkında TBMM’de grubu bulunan tüm siyasi partiler on beş (15) günde bir olmak kaydıyla Baş Müzakereci taraflar veya temsilcileri tarafından bilgilendirilir.
Madde 12- (1) İşbu Kanun kapsamında yerine getirilen görevler ve yapılan işler için Başbakanlık bütçesinden yeteri kadar ödenek ayrılır.
(2) İşbu Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerinde görevlendirilen Danışman ve Sekretarya Heyetleri’ne ayrılacak ödenek ve kullanımı yönetmelikle düzenlenir.
Madde 13- İşbu Kanun kapsamında görev ve yetki yüklenenler de dâhil olmak üzere Kanun kapsamındaki çalışmalara katılanların, yaptıkları görevler nedeni ile hukuki, idari veya cezai sorumluluğu doğmaz.
Madde 14- Bu kanun yayımlandığı gün yürürlüğe girer.
-Madde 15- Bu kanunu Bakanlar Kurulu yürütür