Ankara Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda (Sincan Cezaevi) bulunan çocuk tutuklu ve hükümlülerin 1 Ocak’ta infaz ve koruma memurları tarafından işkence görmelerine ilişkin haberler üzerine Türkiye İnsan Hakları Kurumu’nun (TİHK) başladığı araştırma neticesinde rapor yayımlandı.
Araştırma raporunda çocuklarla yapılan görüşmelere, cezaevi yetkilileriyle yapılan görüşmelere ve sağlık raporlarına da yer verildi.
Raporda Sincan Cezaevi’nde çocuklara karşı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. Maddesi ile Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 37. Maddesi’nde koruma altına alınan işkence ve kötü muamele yasağının ihlal edildiğine karar verildi.
Raporda çocuklara tazyikli su ve renkli gaz sıkıldığı, çıplak arandığı ve dövülerek tecrit edildiği işkencenin tüm türleri ele alınarak, ayrı ayrı işlendi.
Öneriler
Raporda Bakanlığın dikkate alması için bazı öneriler de sunuldu.
* Kriz anlarında olaya müdahalede bulunacak veya tedbir alacak personelin, olayı birebir mücadele görüntüsünden çıkartarak karşı tarafa zarar vermeden etkisiz hale getirecek yeterli bilgi ve beceri sahibi olması sağlanmalı.
* Çocukların bulundukları kurumların bütün işleyişi eğitim ve öğretim esasına göre yapılandırılmalı ve bu amaçla kurumların psiko–sosyal ve eğitsel faaliyetlerini yürütecek kadrolar 7/24 çalışma esasına göre yeterli sayı ve uzmanlıktaki personelden oluşması sağlanmalı.
* Çocuk tutukevleri genel kampüs dışında tutuklulara özgü bir mekan olmalı.
* Her tür kötü muamele (dayak, küfür ve hakaret, çıplak arama, kelepçe ile müşahedede tutma, müşahedeye kapatma, kelepçe takma, aç bırakma) iddiası ayrı ayrı ve ciddiyetle incelenmeli ve en kısa sürede sonuçlandırılmalıdır. Bu 86 kapsamda bütün sorumluların tespit edilmesinin önem taşıdığına dikkat edilmelidir, eylemler ve kişiler bakımından cezasızlık sonucundan kaçınılmalıdır.
* Özellikle zor kullanma yetkisinin aşıldığını düşündürecek tekme ve yumruk atma, sandalye fırlatma, bilek bükme gibi davranışlar ile zor kullanma yetkisinin kullanılmasını gerektirecek bir durum yok iken kolların acı verecek biçimde arkaya bükülerek yürütme gibi, bilekleri sıkacak biçimde kelepçe takmak ya da müşahede odasında kelepçe takmak gibi İHAS 3. maddesinin ve TCK 94. maddesinin ihlali niteliğindeki davranışların görüldüğü durumlar üzerinde özenle durulmalıdır.
* Süngerli odalarda kelepçe takılması konusu soruşturulmalı ve tekrarının olmasını engelleyecek önlemler alınmalıdır.
* Tek kişilik bir odaya kapatma cezasının çocuklara uygulanmasının Havana Kuralları ile yasaklanmış olduğu hatırlanmalıdır.
* Benzer müdahalelerde kontrol altına alınan çocukların saatlerce odalarda bekletilmesi yaşamsal risk oluşturabileceğinden, derhal doktor kontrolünde acil tedavilerinin ve adli muayenelerinin yapılmamasının cezaevi idaresinin sorumluluğuna neden olacağı bilinmelidir.
* İşkence ve kötü muamele yasağının ihlal edildiği, zor kullanma yetkisinin aşıldığı, hukuka ve kurallara aykırı uygulamaların olduğu bütün durumlar için sıfır (0) tolerans ilkesi ile hareket edilmeli ve sorumluların eksiksiz tespiti ve müeyyidelendirilmesinin yanında mağdurların zararlarının giderileceği bir sistem kurulmalıdır. / İMC
TİHK’in Sincan raporuna buradan ulaşabilirsiniz.