‘CHP’NİN ÇABASINI ÖNEMSİYORUZ’
Sorularımızı cevaplayan Talat Çetinkaya, “CHP’nin şu an yürüttüğü çabayı çok önemsiyoruz. Bu yürüyüş ve adalet talebi için çok geç kalınmış olmakla beraber, yarattığı atmosfer çok önemli” ifadelerini kullandı.
Çetinkaya, Türkiye’nin son birkaç yıldır içinde bulunduğu duruma değinerek şunları söyledi:
“Uzun süredir Türkiye bir demokrasi kriziyle baş başadır. Baskı rejimi, yok sayma, tekleştirme sistematik hale geldi. Özellikle müzakere sürecinin çökmesi ve 7 Haziran seçim sonuçlarının yok sayılarak tekrar edilmesiyle bu kriz derinleşti. AKP tarafından yaygın baskı, tutuklamalar başlatılarak, savaş yeniden tırmandırıldı.
Seçilmiş belediye başkanları, meclis üyeleri kanun hükmünde kararnamelerle görevden alınıp tutuklandı, kentler yakılıp yıkıldı, sivil ölümler bu dönemde zirve yaptı. Darbe sürecinden sonra hiçbir delil göstermeye gerek duyulmadan insanlar işlerinden edildi, tutuklandı, gözaltına alındı. Dernekler, vakıflar kapatıldı. Doğal varlıklar, anayasa ve yasalar dikkate alınmadan acele kamulaştırma kararlarıyla betonlaşmaya ve ranta açıldı, neredeyse tüm vadiler halkın taleplerine bakılmaksızın ÇED süreçlerine bile gerek duyulmadan şirketlere peşkeş çekildi. Daha sayamadığımız toplumsal gerilimi ve mağduriyeti arttıran binlerce durum vardır. Bu ortamda ülkenin ana muhalefet partisinin geç kaldığını söylemek doğru olacaktır.”
‘BİZ DE SUR İÇİN ADALET TALEP EDİYORUZ’
Platform olarak yaklaşık bir aydır Sur’a adalet için mücadele ettiklerini vurgulayan Çetinkaya, Sur’daki gelişmelere değinerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Geç kalınmış olmakla beraber, güçlü ve herkes için adalet talebi etrafında yürütülecek bir kampanya Türkiye demokrasi tarihine geçebilecek potansiyelini de içinde barındırmaktadır. Biz de yaklaşık bir aydır Diyarbakır’da Sur için mücadele yürütüyoruz. Bilindiği gibi dünya mirası olan Sur bölgesi çeşitli bahanelerle boşaltılmak, insansızlaştırılmak isteniyor. Son olarak Alipaşa ve Lalebey mahalleleri TOKİ marifetiyle yıkılıyor. Daha sonra Suriçi’ndeki diğer mahallelerin yıkılması da gündemde.
Bu yıkımla birlikte 5 bin yıldır kesintisiz hayatın sürdüğü bir şehir cezalandırma mantığıyla (susuz ve elektriksiz bırakılarak) yıkılmak isteniyor. Tarihi ve kültürel değerlerle birlikte toplumsal hafıza ve dayanışmayı da ortadan kaldırmak istiyorlar. Orada oturan yurttaşların hiçbir talebi dinlenmeden, ulusal ve uluslararası hiçbir hukuki kuralı, ilkeyi takmayarak bu yıkım devam ediyor. En büyük adaletsizliklerden birinin bu dönemde Sur’da yaşandığını tüm kamuoyu görüyor, tespit ediyor. Bu anlamda adalet talebi tüm ülke ve tüm yurttaşlar için söz konusu olmalıdır. Sadece bir kesim için adalet aranırsa Türkiye’nin yaşadığı demokrasi krizinden çıkması mümkün değildir. Biz de Sur’un Yıkımına Hayır Platformu olarak bir süredir Sur için adalet talep etmekteyiz.”
PLATFORM BİLEŞENLERİ YÜRÜYÜŞE KATILACAK
Sur’daki gelişmeleri bu şekilde açıklayan Talat Çetinkaya, CHP’nin Sur’daki yıkımın durdurulması için de adalet talep etmesi gerektiğini söyledi. Çetinkaya, platform bileşenlerinin yürüyüşü desteklediğini ve yürüyüşe katılacaklarını vurguladı.
Çetinkaya “Adaletin ancak mücadele ederek geleceğinin de farkındayız. Bu yürüyüşler ve mücadele ağı ne kadar geniş kesimlere yayılırsa adalet o kadar çabuk sağlanacaktır. Bu anlamda Sur ile dayanışma içinde olan İstanbul ve diğer illerdeki bileşenlerimiz CHP’nin Adalet Yürüyüşü’ne katılacak ve Sur’daki yıkımı gündemde tutmaya çalışacaklar” dedi. / DUVAR