Türkiye'nin Rojava sınırında gerçekleştirdiği sivil katliamlarını Rojava halkının iradesini tanımamasına bağlayan Yıldırım, katliamlarla Rojava halkının demokratik kazanımlarını hedeflediği savundu.
Kuzey Kürdistan'da yaşayan Kürtlerin Rojava Kürtlerine yönelik her türlü saldırıyı kendilerine yapılmış saydıklarının altını çizen Yıldırım, “Sınırda gerçekleştirilen bu katliamlar çözüm ve müzakere sürecinin sürdüğünü iddia eden devletin söylemiyle uygulamalarının ne kadar çeliştiğinin bir göstergesidir” diye kaydetti.
Türkiye'nin Rojava sınırını IŞİD ve El Nusra çetelerinin geçiş güzergahı haline getirdiğini hatırlatan Yıldırım, aynı devletin bu sınırı savaş nedeniyle geçmeye çalışan Kürtler için ölüm hattı haline getirdiğini söyledi.
IŞİD İÇİN GEÇİŞ KÜRTLER İÇİN ÖLÜM GÜZERGAHI
Suriye’de iç savaşın başladığı günden bu yana AKP hükümetinin yanlış dış politikaları ve Rojava Kürtlerinin demokratik kazanımlarını yok etmek amacıyla özellikle Rojava sınır bölgesinin büyük insanlık trajedilerinin yaşandığı bir bölge haline getirildiğini aktaran Gülser Yıldırım “El Kaide ve El Nusra çetelerinin geçiş güzergâhı haline getirilen Rojava sınırı aynı zamanda çetelere sunulan lojistik desteğin de geçiş bölgesi haline getirilmiştir. Bu güne kadar binlerce silahlı militanın geçişine göz yuman devlet, savaştan kaçan birçok Rojavalı sivil Kürdü katlediyor” dedi.
“KATLEDİLENLERİN İÇ ORGANLARI ÇALINDI İDDİASI”
Rojava devrimi ile birlikte Rojava sınırında gerçekleşen katliamları hatırlatan Gülser Yıldırım, “Mardin Nusaybin'de üç Rojava'lı sınırı geçtikleri gerekçesiyle Özel Harekat Polisi tarafından katledildi. Kilis'te Rojava sınırından geçmeye çalışan bir aileye askerlerin açtığı ateş sonucunda 7 yaşındaki Ela Şık Naif 4 Aralık 2013 tarihinde yaşamını yitirdi. Yine geçtiğimiz günlerde Şırnak Cizre’de Rojava sınırında iki çocuğunun gözleri önünde vurulan 28 yaşındaki Saada Darwich, Kızıltepe Şenyurt sınırında vurularak gözleri kör edilen 14 yaşındaki Ali Özdemir ve en son 26 Mayıs'ta Ceylanpınar sınırında katledilen Sua Hüseyin El Ubeyt isimli Rojava'lı kadın trajedinin boyutunu gözler önüne sermektedir” dedi.
Yıldırım, Mardin Nusaybin’de katledilen üç Rojavalı'nın iç organlarının çalındığının akrabaları tarafından iddia edildiğini sözlerine ekledi.
“İNFAZLAR BİLİNÇLİ BİR POLİTİK TUTUM”
Türkiye-Rojava sınırında bu denli infazların yaşanmasının aynı zamanda devletin sınır korumaktan anladığı tek şeyin infazlar olduğu gerçeğini ortaya çıkardığına dikkat çeken Yıldırım, sınır ihlali yapan silahsız ve sivil insanların yakalanıp adli mercilere sevk edileceklerine ya da sınır dışı edileceklerine bu insanların infaz edilmesinin sıradan bir adli vaka olarak değerlendirilemeyeceğini savunarak tüm bu infazların bilinçli bir politik tutum olduğuna yönelik inancını belirtti.
“TÜRK DEVLETİ ROJAVA'YA İNFAZLARLA CEVAP VERİYOR”
Sivil infazlarını Türkiye’nin Rojava’da yaşayan insanların iradesini tanımaması ve oradaki özerk yapılanmayı ciddi bir tehdit olarak algılamasına bağlayan Gülser Yıldırım, “Türkiye, Rojava halkının demokratik direnişine saygı duyacağı yerde bir taraftan hendekler kazımakta, sınırları Kürtlere kapatmakta, sınırda keyfi infazlar yapmakta bir taraftan da Rojava üzerindeki ambargoyu ağırlaştırmaktadır” şeklinde konuştu.
Rojava halkına karşı geliştirilen bu saldırgan politikaların Kuzey Kürdistan'da yaşayan Kürtler açısından kendilerine yapılmış sayıldığını dile getiren Yıldırım, bu saldırıların , çözüm ve müzakere sürecinin sürdüğünü iddia eden devletin söylemiyle uygulamalarının ne kadar çeliştiğinin bir göstergesi olduğunu dile getirdi.
Rojava’da Ortadoğu ve Türkiye için örnek bir demokrasi modeli yaratıldığını ve Rojava halkının Türkiye’nin düşmanı değil, komşusu olduğunu defalarca deklare ettiğini söyleyen Gülser Yıldırım “Tüm bu iyi niyet mesajlarına rağmen devletin Rojava halkına cevabı, sınıra duvarlar kazmak, hendekler çekmek ve sınırı geçen sivilleri katletmek oldu” dedi.
“AKP HÜKÜMETİ SORUMLULARI AÇIĞA ÇIKARSIN VE DERHAL YARGILASIN”
Rojava sınırında meydana gelen tüm bu infazların sonlanması için AKP hükümetinin başta sınır güvenliği olmak üzere sınır kapıları üzerinden geçişlerin sağlanması için Rojava’nın Cizîr, Kobanê ve Efrîn kantonlarının yetkili makamlarıyla görüşmeler alması gerektiğini öne süren Yıldırım, son olarak “Türkiye’nin Rojava politikasını tekrar gözden geçirmesini, sınırlardaki keyfi infazları durdurmasını, Suriye Türkiye sınırında bu güne kadar işlenen bütün sivil cinayetlerle ilgili sorumluların tespit edilip cezalandırılmasını, idari ve cezai işlemlerin derhal başlatılmasını talep ediyoruz” diye ekledi. / anf