NTV yayınına bağlanan Prof. Dr. Okan Tüysüz Hakkari Yüksekova'da art arda meydana gelen depremlere ilişkin değerlendirmede bulundu. Tüysüz, şunları söyledi:
- Senenin son gününde olan depremlerin peş peşe gelmesi alışılagelmiş bir durum değil. Farklı değerler verildi. Son değerlere göre ikisi de 4,5 büyüklüğünde. Birisi Hakkari Yüksekova'nın batısında, diğeri kuzeyinde meydana geldi. Aralarında 30-40 km'lik mesafe var.
- Bu bölge Yüksekova-Şemdinli ve Başkale fayı dediğimiz birkaç fayın etkisi altında. Geçmişte depremlere baktığımız zaman, İran kaynaklı bir depremden etkilenmiş, 1930'da ve büyüklüğü 7,2. Bu baya yüksek bir deprem. Ciddi anlamda Yüksekova'ya hasar vermiş.
- 25 Ocak'ta 2005'te Hakkari Sütlüce'de 5,9, 27 Ekim 2011'de de Yüksekova'da 5,2 büyüklüğünde iki tane deprem var. 1908'de Başkale'de 6 büyüklüğünde bir deprem var. Bunların en şiddetlisi İran kaynaklı yaşanan deprem.
- Bu bölge hep söylediğimiz gibi, Arap levhasının Anadolu'yu kuzeye iteklediği etkin olduğu bölgelerden birisi. Geçmişte deprem yaşamış, gelecekte de depremler yaşayacak anlamına geliyor.
- Bugünkü depremlerin büyük bir depremin işaretçisi olduğu söylenemez. Daha büyük bir deprem olur mu, böyle bir potansiyel var. Bu potansiyel yaşanan depremlerle alakalı değil. Sözünü ettiğimiz fayların 7 büyüklüğünde bir deprem üreteceğini biliyoruz. Benim kanaatim yakın zamanda böyle büyük bir depremin olmayacağıdır. Deprem gerçeğinin dikkate alınması, fay üzerinde yerleşim olmaması gerekir. Bir depremin öncü olup olmadığı, ardından büyük depremin geleceği bilinemez. Bu bölge için çok büyük bir deprem beklentimiz şimdilik yok."