Dihaber’e yaptığı açıklamada Berberoğlu’nun tutuklanmasını değerlendiren Önder, “Tarih bizim bütün uyarılarımızı ve öngörülerimizi haklı çıkaran bir yerden akmaya devam ediyor” dedi. Önder, şöyle konuştu: “Baştan beri sistem kendi hegemonik alanını oluşturmak için bu ülkeye bütün zulümleri miras bırakan o 40 yıllık hafızaya sığındı. O hafıza da ‘Vurun Kürde’ dediğinde herkesin hizaya geçme refleksi ve bilgisiydi. Şimdi bile CHP, bir itiraz pratiğinin nasıl etkili ve sonuç alacağı bilgisinden ve görgüsünden bir hayli uzakta. Biz yürüyoruz isteyen yanımıza gelsin mealindeki yaklaşımlar bir itirazı topluma mal etmek anlayışından çok gelişen taban baskısını savuşturmanın ve sönümlendirmenin bir aracı olabilir ancak.”
‘GENİŞ BİR İTTİFAK OLUŞABİLİR’
CHP’nin başlattığı yürüyüş konusunda doğru bir tutum sergilemesi halinde geniş bir ittifak oluşabileceğine işaret eden Önder, “Sorun sadece bizde değiliz. Geniş toplumsal kesimler ancak ilkeler ve doğru çerçevelenmiş çağrılar etrafında bir araya gelebilir” dedi ve şöyle devam etti: “Gerisi selde kütük misali oradan oraya çarparak ufalanmak ve hacim kaybetmekle sonuçlanır. Ortak bir eylem mümkündü. HDP’nin pratiği demokratik siyaset için ortaklaşma pratiğidir. HDP başlı başına bunun en açık delilidir. Bizim içimizde sosyal demokrat ve seküler insanlardan, İslami referanslarla hayata bakanlara sosyalistlerden, Ermenilere, Süryanilere varan bir ortak eyleyiş pratiğidir bizimkisi. Bu farklılıkları bir araya getiren müşterek payda tam demokratik bir Türkiye hedefidir. Bunu program yapmış bir parti bunun pratiğini de bizatihi üye ve vekil profili ile ortaya koymuştur.”
‘ÇAĞRI ÖZELEŞTİREL OLMALI’
Önder sözlerini şöyle sürdürdü: “HDP’ye yapılacak olan çağrı çok yüksek bir özen ile tartışılacak ve değerlendirilecektir. Böyle bir çağrının bir özeleştiri anlamı da olacaktır. Çünkü bu hoyratlığa varan yolun taşları hep CHP’nin omuz vermesi ile döşendi. Enis Berberoğlu özelinde yaşanan olayın trajik bir dışa vurumu var ki, hem bir milletvekilinin tutuklanması, ‘anayasaya aykırı ama evet’ diyen CHP’nin sayesinde gerçekleşen bir şeydir hem de Berberoğlu’nun itham edildiği mesele Suriye’de hükümetin geliştirdiği operasyonların açığa vurulmasıdır. Suriye tezkeresinin altında yine bakıyoruz loğ taşı gibi CHP’nin mührü var. Onun için CHP’nin çağrısı tüm bu geçmişe yönelik bir özeleştiri taşımalıdır. Yoksa biz gidiyoruz hadi siz de gelin söylemi siyaset kültürü açısından demokrasi mücadelesi bakımından da eksik bir yaklaşım olacaktır.”