ŞemdinliHaber

Müslim: 'DAİŞ-Türkiye ilişkisi soruşturulmalı'

Güncel

PYD Eşbaşkanı Salih Muslim, Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu'nun DAİŞ'i desteklemedikleri yönündeki sözlerine sert tepki gösterdi. Muslim, konunun araştırılması için uluslararası bağımsız bir komisyon önerisinde bulundu.

PYD Eşbaşkanı Salih Muslim, Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu'nun DAİŞ'i desteklemedikleri yönündeki sözlerine sert tepki gösterdi. Muslim, konunun araştırılması için uluslararası bağımsız bir komisyon önerisinde bulundu.


Ajansımıza konuşan Partiya Yekitîya Demokrat(PYD) Eşbaşkanı Salih Muslim, Türk devlet yetkililerinin “DAİŞ'i desteklemiyoruz“ açıklamalarıın eleştirerek, bunun için Ahmet Davutoğlu'na konunun araştırılması için uluslararası bağımsız komisyon kurulma önerisinde bulundu.

Rojava'da DAİŞ çetelerine karşı savunma içerisinde olduklarını belirten Salih Muslim, PYD'nin 2015 yılında bütün dünyada diplomasi atağında olacağını kaydetti.

TİL KOÇER'DEN AFRİN'E SAVUNMA HATTI

Rojava'nın Kantonlarında şu anda durum nedir? Saldırı tehlikesi devam ediyor mu?

Rojava'nın genelinde bir savaş ve mücadele devam ediyor. Bir taraftan saldırılara karşı askeri alanda savunma sürerken diğer taraftan da bir sistemin oturtulmasının çabası veriliyor. Bu da gün geçtikçe daha hayat buluyor. Bütün kurumlar, insanlar bu sistemde yer alıyor. Tarih boyunca ilk defa kendisinin içerisinde bulunduğu bir sistem kurulmuş. Bunun savunmasını canı ve kanıyla yapıyor. Til Koçer'den Afrin'e kadar bunun savunmasını yapıyor Rojavalı'lar.

Kobanê direnişi öncesi size karşı olan ve sisteminizi kabul etmeyen bir çevrenin olduğunu biliyoruz. Bir değişiklik oldu mu?

Musul, Rakka gibi önemli kentler, DAİŞ karşısında 24 saat dayanamadılar. Ama Kobanê gibi küçük bir kent, 3 aydır direniyor, mücadele ediyor. Bunu bütün dünya gördü. Bu da örgütlülükten geçiyor. Örgütlü olmasaydık, bizde direnemezdik. Bu da kuşkusuz birçok çevrenin görüşünü değiştirdi.

Bugün PYD taraftarı olmayan muhalifler Rojava sisteminde yer alabilir mi?

Rojava'da iktidarda PYD ya da TEV-DEM yok. Orada halk var. Halk kendi sorunlarını kendisi çözüyor. Klasik bir iktidar sistemi yok orada. Bunun anlaşılması gerekiyor. Bahsedilen bu kesimler bugün Qamişlo olmak üzere birçok kentte, dernekleri, büroları bulunuyor. Çok rahatlıkla faaliyetlerini yürütüyorlar. Biz kimseye engel olmuyoruz. Demokratik çerçevede istedikleri faaliyeti yürütebilirler. Farklı görüş ve fikirlere sahip olabiliriz. Biz hiç bir fikrin arasına fark koymuyoruz. Yeter ki bütün görüş ve fikirler Rojava'nın özgürlüğü için mücadele etsin. Kim bunun için çalışıyorsa, buyurun yapsın.

DAİŞ'in Kobanê'de kırılmasının ardından bölgede ne gibi değişiklikler ortaya çıktı?

DAİŞ'in bölgeyi bir bütün olarak ele geçireceği hesapları yapıldı. Bunun yanılgısı oluştu. Bölge devletleri ve güçleri de böyle tahmin ediyordu. Bu hesap tutmadı. Kimse, bin 500 yıl önceki bir düşüncenin günümüzde hayat bulamayacağını düşünmedi. ABD bile bu konuda kandırıldı. Daha bir kaç ay öncesine kadar da bizimle görüşmek istemiyorlardı. Ancak DAİŞ Kobanê'de çakılınca bu tehlikenin farkına varıldı. DAİŞ bütün dünya için tehdit oluşmaya başlayınca harekete geçilmeye başlandı.

ARAŞTIRMA KOMİSYONU KURULSUN

Peki sizce DAİŞ'in arkasında hangi güçler var?

ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden bunu açık bir dile açıkladı. Bütün dünya bunların kim oldğunu biliyor.

DAİŞ geçtiğimiz günlerde Türkiye tarafından Kobanê'ye saldırdı. Ardından yapılan tartışmalara, Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu “Kimse bizim İŞİD'i desteklediğimizi söyleyemez?“ diyerek tepki gösterdi. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Biz Türkiye'nin DAİŞ'i desteklediğini iddia ediyoruz. Böyle bir kuşkumuz var. Eğer Ahmet Davutoğlu, doğru söylüyorsa ve kendilerinden eminseler, yaşananları incelemesi için uluslararası bağımsız bir komisyon kurulma önerisinde bulunuyoruz.

Bir araştırma komisyonu kurulma çağrısında mı bulunuyorsunuz?

Evet gelip Türkiye'de, Rojava ve sınır bölgelerde araştırma yapsınlar. Kimin DAİŞ'i desteklediği veya desteklemediği ortaya çıkar. Ve bu tartışmada son bulur.

Suriye içerisindeki muhalefet ile ilişkileriniz nasıl?

Başlangıçta bize karşı kara bir propaganda yapıyorlardı. Bazı kesimler bizi PKK ile ilişkilendirerek, karşı çıkıyor, bazıları da rejimle işbirliği içerisinde olduğumuzu söylüyordu. Ondan dolayı uluslararası çevrelerde bizimle ilişkiye girmeye yanaşmıyordu. Ancak Kobanê herşeyi ortaya çıkardı. Kimin terörist olduğu ve kimin terörizmle savaştığını açıkça gün yüzüne çıktı. Bununla birlikte gerek batı ülkeleri gerek ise Ortadoğu'daki güçler, buna göre davranmaya başladı. Çünkü bizim Ortadoğu'da ciddi bir aktör olduğumuzu herkes gördü.

2015 YILINDA KÜRT DİPLOMASİSİNİ GELİŞTİRECEĞİZ

Daha önce Kürtler aktör olarak görülmüyor muydu?

Daha önce uluslararası çevreler daha çok Türkiye, İran, Irak ve benzeri devletler aracılığıyla Kürtleri muhatap alıyorlardı. Bu tarzda ilişkiler geliştiriliyordu. Ancak Kobanê ile birlikte Kürtler direk olarak muhatap alınmaya başlandı. Örneğin Amerika, İngiltere, Fransa gibi devletler, bizi en üst düzeyde kabul etmeleri, oturmaları bunun sonucudur. Bu önemli bir noktadır. Buda kuşkusuz Kürtlerin Kobanê'de yürüttüğü bir mücadelenin kazanımıdır. 3 aydır 40 milyon Kürdün kalbi, yüreği Kobanê'de atıyor. Bundan dolayı Kobanê gerek ulusal gerek ise uluslararası alanda bir patlama yaptı. Yüzbinlerce insan dünyanın birçok yerinde sokaklara döküldü. Buda kendisiyle birlikte birçok kapıyı açtı.

2015 yılına girerken açılan bu kapıların Rojava diplomasisi için nasıl bir işleve sahip olacak? Ne gibi girişimlerde bulunacaksınız?

Biz hareket olarak diplomasi ve uluslararası ilişkilerde yeniyiz. Bundan dolayı birçok eksiğimiz var. Kadro, ilişki, kurumsal çalışma olmak üzere birçok alanda yetersiziz. Eğer bugün yeterli derecede kurumsal çalışmamız olsaydı bu dönemde, her ülkede birçok şeyi başarabilirdik. Bu vesileyle dünyanın çeşitli ülkelerinde okuyan, akademik alanda çalışan dil bilen gençlere bizimle ilişki kurması çağrısında bulunuyorum. Biz her yere gidemiyoruz, yetiştiremiyoruz. Bundan dolayı da birçok işi yapamadık.

Ancak her şeye rağmen bu dönemde birçok engeli aştık. Dünyanın çeşitli devlet, kurum ve çevrelerle ilişkiler geliştirdik. Bu önemli bir başlangıç oldu. 2015 yılında da bu daha da devam edecek. Diplomasi alanda önemli sonuçlar elde edeceğimizi düşünüyoruz. Çünkü DAİŞ ve Ortadoğu'daki bu kaos ortam öyle çabuk sona ereceğini tahmin etmiyoruz. Uzun yıllar alacak bir sorun. Bizde buna göre hazırlıklarımızı yapıyoruz. Ortadoğu bütün eksiklik, yetersizliklerimizle gerçek bir gücüz. Kimse bizsiz bir hesap yapamaz. Bunu ispatladık. Bugün Rojava'da ciddi bir sistem kurma aşamasındayız. Her gün bize onlarca delegasyon Rojava'ya gitmek için başvuru yapıyor. Ortadoğu gibi bir yerde yeni ve özgürlükçü bir sistem kuruyoruz. Kadınların esas olduğu bir model. Bu dünyanın ilgisini çekiyor.

AP'de yapılan 11 Kürt Konferansı'nda yaptığınız konuşmada 1 Kasım'ın dünya terörizme karşı ve Kobanê ile dayanışma günü olması için girişimlerde bulunacağınızı söylediniz. Bunun için bir girişim ve planınız var mı?

İlk defa bunu burada deklere ettik. Bunu Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası kurumların gündemine girmesi için girişimlerimiz devam edecek. Bunun içinde her platformda bunu dilendirmek için çalışmalarımız olacak. Parti olarak, bunun için böyle bir karar aldık. Bunun mücadelesini vereceğiz. 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.